blue side•pie

345 55 127
                                    

"Ben başka birileriyle arkadaş olmak istemiyorum ki Yoongi." Teknenin kenarında ip cambazı misali yürürken mızmızlanıyordu Hoseok.

"Hadi ama Hoseok! Daha okul başlayalı üç gün oldu." Sinirini saklayamadan bağırmıştı ona Yoongi.

"Ee ne olmuş?"

"Üç günde 13 kişiyle kavga ettin. Hemde bizimle arkadaş olmak istedikleri için!"

"Onları hiç gözüm tutmadı benim." dedi omuz silkerek. İnat ediyordu. Yoongi'yi kimseyle paylaşmamak için.

"Sen tanıştığımızdan beri böylesin Hoseok. Hiçbir zaman arkadaş edinmedin." Oturduğu yerden kalkıp arkadaşına yaklaştı. "Liseye geçtik ve artık arkadaşlarımız olmalı."

"Kimseyle arkadaş olmak istemiyorum!" diye bağırdı normalde arkadaşının yanında daha sessiz olan Hoseok. "Senden başkasıyla arkadaş olmak istemiyorum ben."

Arkadaşının hizasına gelebilmek için teknenin kenar kısımlarına çıktı Yoongi. Normalde asla çıkmazdı düşebileceğinden korktuğundan. Fakat bu duruma çocukluğundan beri çok sinirleniyordu.

"Derdin ne Hoseok?!"

"Bana Hoseok deme! Bana sinirlenme. Bana Hoseok dediğinde yabancı biriyle konuşuyormuş gibi hissediyorum." diye bağırdı bu sefer yaşlı gözlerle.

"Şu an konumuz bu değil." Ellerini karşısındakinin omuzuna getirerek bağırmıştı o da. "Senin saçma sapan, ergence tavırların."

Sol gözünden düşen damlayla başını yere eğdi Hoseok. Kırılmıştı. Sabahtan beri başkaları için tartışıyorlardı. Şu dünyada en sevdiği insanla arasına başkaları giriyordu.

"Saçma sapan falan değil." İç çekti Hoseok. "Ben, ben sadece,"

"Sen sadece beni kendinden soğutuyorsun." diye bağırdı Yoongi. Bu son damla olmuştu. Bu her şeyin değişmesini sağlayacak söz olmuştu. Hoseok'un kalbi hayatı boyunca hiç bu kadar fazla kırılmamıştı.

Omuzunu sıkan eli tutup geriye doğru ittirdi Hoseok.

"Ben sadece sana aşığım!"

Bağırmıştı ama boşa.

Yoongi çoktan nasıl yüzeye çıkacağını bilmediği denize düşmüştü.

"Y-yoongi!" Şoku atlatınca avazı çıktığı kadar bağırdı Hoseok. "Yoongi neredesin?"

Göremiyordu arkadaşını. Koşarak limana çıktı ve oradakilerden yardım istedi. Bir iki kişi arkadaşını kurtarmak adına denize atlarken o denizin kıyısında yere çökmüş onları izliyordu.

Gözyaşları denize akıyordu. Mavi derinliklerde kayboluyordu gözyaşları. Tıpkı onun gibi.

İnsanlar Yoongi'yi ararken Hoseok kendi kendine mırıldanıyordu.

"Lütfen Yoongi, hadi çık." Bir hıçkırık koptu ağzından. "Bırak oyun oynamayı."

O an ona göre oyun oynuyorlardı. Eskisi gibi.

"Elma dersem çık, armut dersem çıkma Yoongi."

"Elma."

"Çıksana."

"Hani elma denildiğinde çıkılması gerekiyordu?"

"Neden çıkmıyorsun Yoongi?"

"Ben sensiz oyun oynayamam."

"Ben kuşum olmadan yeşeremem."

Apple&Pie

blue side ⁷ sopeDonde viven las historias. Descúbrelo ahora