blue side•meow meow

428 65 95
                                    

"Sakın elimi bırakma Hobi!"

"Ama Yoongi," Elini arkadaşının elinden kurtarmak için çekiştirdi Hoseok. "Yanına gitmek istiyorum."

Kurtaramadığı eli daha çok sıkıp kafese yaklaştırdı ikisini de.

"Şunun güzelliğine baksana Minmin. Ne kadar büyük."

"Evet Hobi. Yanlışlıkla değse senin kemiklerini kırabilecek kadar büyük bir fil. İşte bu yüzden o kafesten içeri giremezsin." dedi boyundan büyük laflarıyla Yoongi.

Tehlikeli filin yanına giren eğitmeni görünce girmek için ısrar eden hatta ağlama düzeyine gelen arkadaşına söyleniyordu. Eğer oraya girse başına bir şey gelebilirdi.

"Bende o adam gibi olacağım. Bende fillerle arkadaş olacağım!" Diye bağırdı kafese giremediği için sinirlenen Hoseok.

"Henüz 7 yaşındayız Hobi. Eminim fikrin büyüdükçe değişir. Hadi gel başka hayvanlara bakalım."

Okul gezisi olarak gelmiş olmalarına rağmen bu ikili sınıftan bağını koparmış tek başlarına geziyorlardı.

Yoongi kaplanların olduğu kısma getirdi arkadaşını.

"Bence bu büyük kediler daha etkileyici Hobi. Baksana şunlara!" Dedi heyecanla arkadaşının elini bırakıp kafese koştururken Yoongi.

Hoseok boşta kalan elinin soğuk hava yüzünden üşüdüğünü hissedince cebine soktu. Yoongi elini tuttuğu için soğuğun farkına varmamıştı bile.

"Bunların neyi kedi Yoongi. Baksana kocaman ve korkunçlar."

"Aslan ve kaplanlar kedilerin dedesidir Hobi. Onlar akraba." Söylediğini duyar duymaz gülmeye başladı ufak çocuk.

"O zaman sende onlarla akrabasın." dediği gibi kafasına bir şaplak yedi Hoseok. Kedi gözlü arkadaşıyla dalga geçiyordu.

"Minmin!" Kahkahalarının arasından arkadaşına lakabıyla seslendi.

"Ne var?"

"Bir kere miyavlasana!"

Kaplanların kafesinden maymunların kafesine kadar olan uzun yol boyunca gülerek kovalandı Hoseok. Çok eğleniyordu onun böyle sinirli hallerini görünce. Çok tatlı geliyordu gözüne. Sinirlendirmeyi seviyordu arkadaşını.

"Çantamdaki muzu çıkarır mısın Minmin." diyerek arkasını döndü Hoseok. Arkadaşı dediğini yapınca muzu elinden alıp kabuğunu soydu.

Yoongi o muzu kafesinin karşısında durdukları maymunlara vereceğini düşünmüştü. Ama öyle değildi. Kocaman bir ısırık aldı muzdan Hoseok.

"Muz seviyor musunuz?" diye sordu masum masum maymunlara bakarak Hoseok. "Ben çok severim."

"Hoseok, maymunlar muza bayılır." Yoongi kendilerine bakan maymunları işaret ederek konuşmuştu. "Onlar da yemek istiyorlardır."

"O zaman onlarda muz alsınlar." Dedikten hemen sonra son parça muzu da ağzına attı.

Muzunu maymunlarla dahi paylaşmayan arkadaşına güldü Yoongi.

"Öğretmenlerden, gruptan ayrıldığımız için ceza alacağız değil mi?" diye sordu Hoseok.

"Ne olmuş tek başımıza, rahat rahat gezmek istemişsek?" Yoongi başkalarına bağımlı olmaktan nefret eden, fazla özgür ruhlu nir çocuktu. Yaşına rağmen hep büyük gibi davranırdı.

"Öğle arası vaktinde servislere gideceğiz Minmin. Saate bakmayı unutma." Kaşlarını çatıp kol saatine baktı Yoongi.

"Bu şimdi mi söylenir Hoseok?" Bağırışının hemen ardından arkadaşının elini tutup koşmaya başladı.

"Geç kaldık!"

"Yanında kaç tane muz getirdin Hobi? Gerçekten merak ediyorum. Sabahtan beri dördüncüyü yiyorsun."

Bitirdiği muzun kabuğunu arkadaşının kafasına doğru attı Hoseok.

"Çok konuşma Min Yoongi. Senin yüzünden servisi kaçırdık!"

"Ne? Benim yüzümden mi? Öğle vaktinde toplanacağımızı zamanında söylemeyen sendin Jung Hoseok."

Arabasını yol kenarında durdurup, araba hala çalışır haldeyken çöp atmaya giden adamın ardından birden ayağa fırladı Hoseok.

"Kalk Min, bizi okula götüreceğim."

"Ne?"

"Kalk da şu arabaya bin. Ben kullanırım." Birdenbire gözüne kestirdiği arabaya ilerlemeye başladığında Yoongi şokla ona bakakaldı. Ciddiyetinin farkına varınca koşarak peşinden gitti.

"Saçmalama Hoseok. Ne araba sürmesi?"

"Ne? Herkes sürüyor ben neden yapamayayım?" Gülerek arkadaşının omuzuna vurdu Yoongi.

"Belki hala yedi yaşında olduğumuzdandır."

"Her seferinde yaşımızı hatırlatmasan olmaz zaten."

blue side ⁷ sopeWhere stories live. Discover now