•12•

50 10 7
                                    

Arkadaşlarımızın disko mekanı yine dolup taşıyordu ama ne yazık ki o gece orada ki olanlara güzel geçmeyecekti.

Polisler kapıdan girip silahlarını tutuyorlardılar ve sadece emirlerini bekliyorlardılar.

Emel' in babası da içeriye girdiğinde etrafına sinirli bakıyordu. "Karşınıza çıkan herkesi öldürün." diye emir verdi.

Polisler birkaç kişiyi vurduklarında çoğuları müziğin sesinden ne olduğunun farkına zor vardılar.

Kaçanlar öldürülürdü. Teslim olanlar ise toplanıp sırayla yere oturtturuldu ve kafalarına tek bir kurşun ile öldürüldü.

"Benimle dalga mı geçiyor bunlar?!" diye bağırdı Uğur karşında Berk' i gördüğünde. Maalesef onunla birlikte bir koğuş paylaşacaktı.

Karşı koğuş da olan Sude ile Cenk ise onları izlediler. Yaşadıkları ülkede bazı hapishaneler karışıktı. Bu hapishane ise en kötü hapishanelerden biriydi ve bir yanlışın orada ki çalışanlara olursa eğer infaz edilirsin.

"Ah hadi ama eminim ki buna bayılıyorsundur." dedi Berk.

"Bu ne demek lan şimdi!"

"Benimle vakit geçirmek için çırpındığını itiraf et." dedi Berk Uğur' u gıcık etmeye çalışarak.

Birlikte devam tartıştıklarında daha fazla Cenk ile Sude onlara odaklanmak istemediler ve birbirleriyle konuştular.

"Sanırım burada olmamızın en kötü sorunu bu olabilir.." dedi Sude.

"Uğur' un Berk' in yüzüne güzel bir yumruk atmasına umuyorum." dediğinde Cenk Sude ile gülmeye başladı.

Birden yakın bir koğuştan patlama sesi geldiğinde herkes kendisini yerde bulmuştu. Sude ile Cenk yerlerinden kalkıp kendilerine baktılar.

"Bu da neydi böyle.." dedi Sude.

"İyi misin sen Sude?"

"İyiyim ama sanırım daha kötüsü de olabilirdi." diyip karşıya işaret etti ve Cenk oraya baktı.

"Üstümden kalk ruh hastası!" dedi Berk Uğur' a bağırarak.

Polis ile Bekçi patlama gelen koğuşa gidip şaşkınlıkla duvara bakıyorlardılar. İkizler kaçtı. Hapishaneden kaçmayı başardılar.

"Çevreyi emniyete alın. Her boş olan polisler onları arasınlar! Hemen! Baş komiserimiz beni bu olanlar yüzünden boğacak!" dedi Bekçi yanında ki Polis' e bağırarak.

Polis ise derin nefes alıp durdu. "Daha ne bekliyorsun! Koş! Git o Sönmez İkizlerini bul bana!"

Sönmez İkizleri ise dışarıda hızlıca koşuyorlardılar. Etrafında ki siren seslerini duyuyorlardılar. Daha hızlı olmaları lazımdı.

Ara sokakta bir çöp bidonunu bulup üstlerinde ki hapishane kıyafetlerlerini çıkartıp iç çamaşırları ile devam koştular.

Bir çöp kontenjanın arkasına saklanıp geçen polis arabalarını dikkat ile izleyip beklediler.

Daha fazla polis arabası geçmediğinde ise devam koşup saklanmak için yer arıyorlardılar.

Esin ise üstünde ki kıyafetleri ile yatağında uyuya kalmıştı. Yerinden kalkıp odasını terketti  ve Rüzgar' ın yanına gitti. Televizyon açıktı ve haberleri izliyordu. Yüz ifadesi ise endişeliydi.

"İyi misin Rüzgar?"

"Hayır Esin. Çok kötü bir şey oldu.."

"Ne oldu?" diye sordum ve yanına yaklaşıp haberi onunla birlikte izledim.

Cesur. •Ara verildi•Where stories live. Discover now