Salgın ( Kan Ve Damar ) Çelik Bilek (3)

Bölüm 24 ( Gizemli Adam )

Mehmet ana binada odasında oturmaktaydı. Asiye merdivenlerden çıkıp Mehmet'in odasına doğru ilerlemeye başladı. Kapıyı çalıp içeri girdi. Mehmet Asiye'ye baktı.

" Efendim aşkım."

" Şey ya şurada aşkım felan o kelime beni rahatsız ediyor. Bu ortamda ismimle hitab et." Mehmet gülümsedi.

" Tamam tamam. Ne oldu?"

" Toplantı odasında Savunma Bakanı bekliyor." Mehmet birden ayağa kalktı.

" Ciddi misin?"

" Evet seni istiyor."

" Tamam gidiyorum. Sen işine dön."

" Tamam." Mehmet hemen kapıya doğru ilerledi. Kapıdan çıkıp merdivenden inmeye başladı. Toplantı odasına yaklaştığında üzerine çeki düzen verdi.

Kapıyı yavaşça açıp odaya girdi. Kapıyı kapattığında odaya döndü. Takım elbiseli bir adam oturmaktaydı. Mehmet arkasından yaklaşıp yerine oturdu. Savunma Bakanı Mehmet'e baktı.

" Öncelikle geçmiş olsun diliyorum. Başbakanımız bu durumdan biraz rahatsız oldu. Ama durumu öğrenince sizle ilişkiyi kesmekten vaz geçti. Normal ilişkide devam edeceğiz. Silahlar ve araçlar verilmeye devam edicek."

" Öncelikle teşekkür ederim. Şimdiden söylemek istiyorum yeni projelere imza atacağız. İnşallah hep birlikte halledeceğiz."

" İnşallah. Söyleyecek önerecek bir şey yoksa ben kalkıyorum." Mehmet Savunma bakanıyla birlikte ayağa kalktı.

" Memnun oldum. Tekrar görüşmek dileyiyle." Savunma bakanı kapıya yönelip yürümeye başladı. Kapıdan çıktıktan sonra Mehmet en başa oturdu. Yanındaki telsizi aldı.

" Asiye gelir misin?" Bir kaç saniye sonra Asiye içeri girdi.

" Efendim." Mehmet Asiye'ye baktı.

" Sizinle aynı yetkide olan bütün kurtları buraya istiyorum." Mehmet dosyanın altındaki kağıdı çıkarıp hemen masalara dağıtmaya başladı. Her şeyi dağıttıktan sonra geri yerine oturdu.

Önünde olan kağıda bakmaya başladı.

Bir kaç saniye boyunca bu kağıda baktıktan sonra kafasını kaldırıp etrafına bakmaktaydı. Merdivenlerden toplu kişiler gelmeye başladı. Kapıyı açıp içeri girmeye başladılar.

Herkes yerine oturduktan sonra Akçiçek kapıyı kapattı. Asiye Mehmet'in yanına oturdu. Akçiçek Mehmet'in yanına gelip diğer yanına oturdu.

Mehmet herkese bakmaya başladı.

" Hepiniz hoşgeldiniz. Arkadaşlar seneler önce başlatılan bu davayı sürdürmekteyiz. Bu dava hak davası. Bu savaş müslüman ve kafirin savaşıdır. Ben diyorum ki mazlumun umudu olalım. Önünüzde duran kağıtta Osmanlının eski toprağı duruyor. Tam tamına 1.800.000 km2. Şimdi ise Türkiye'nin toprağı 783.562 km2. Ben diyorum ki, eski topraklarımızı geri alalım." Akçiçek Mehmet'e baktı.

" Ne öneriyorsun abi. Yani tam anlatmak istediğin nedir?" Mehmet herkese bakarak.

" Ben diyorum ki dostlar, dedelerimizin kanla yazılmış topraklarını geri alalım." O andan sonra herkes şaşkın şaşkın birbirine ve Mehmet'e bakmaya başladı. Asiye Mehmet'e döndü.

" Mehmet bu nasıl olucak?"

" Başbakan'la konuşup halletmeye çalışıcam." Akçiçek elini masaya vurdu. Herkes Akçiçeğe bakmaya başladı. Akçiçek ayağa kalktı. Herkese tek tek bakmaya başladı.