65. Bölüm

637 23 0
                                    

Bu bölümde cinsel yakınlaşma vardır, rahatsız olabilecek kişiler +16 yazısından sonrasını okumayabilirler.

Keyifli okumalar.

°•°•°•°•°•°

Buse'nin evinin önünde bekliyordum. Yukarıdan bağırdı Buket, "Meriç, biz Buse'yi vermekten vazgeçtik çok güzel oldu."

Kolumdaki saate bakıp, "size gerek kalmayacak saatten dolayı zaten alamayacağım," dedim yukarıya doğru bakarken.

Buket, Cansu ve bilmediğim birkaç arkadaşı daha Bodrum'dan gelmişti üç gün önce.

Dış kapıdan çıkan Öykü ellerini bir çocuk edâsı ile kaldırıp, "geliyor," diye bağırırken yanımıza geldi.

Burak Ekin'in kulağına doğru, "kardeşimi sevdiğine emin misin?" Diye sordu.

Bir anlığına Öykü'ye bakan Ekin, "evet abi," dedi.

Ben tebessüm ederken Burak Ekin'in omzunu sıktı.

"İşin çok zor."

Giydiğim siyah takım elbisenin içinde rahat edememiştim.

Merdivenlerden aşağıya inen Buse ve arkadaşları aralarında konuşarak gelmişlerdi. Buse'nin ailesi, benim ailem - annem - ve arkadaşlarımız hepsi bir saattir şu beş kızın aşağıya inmesini bekliyorduk.

Buse kocaman gülümsemesi ile karşımda dururken, "hiç gelmeyeceksin sandım," dedim.

Buse'nin babası, "hadi geç kalacağız," dedi arabaya binerken.

Kısa süre içinde yola çıkmayı başarmıştık.

"Ot gibi gitmek gitmek istemiyorum ama ben," diyen Cansu'ya baktım dikiz aynasından.

Ellerini çırpan Öykü, "ben müzik açarım," derken radyoya yöneldi ve bir müzik kanalı açtı.

"Sen neden benim yanımdasın?"

Buket, Buse, ve Cansu arka koltuktaydı.

Üç araç gidiyorduk.

Gözlerini deviren Öykü, "kusura bakma canım ben de sana meraklı değilim ama abim seninle gelmemi söyledi," dedi.

"Ekin'i kurtarmak için mükemmel bir yol."

Öykü kocaman açtığı gözleri ile bana bakarken ben arabayı kullanmaya devam ettim.

Kısa süre sonra nikâh salonuna gelmiştik.

Saat öğleni geçmişti. Davetliler yerlerini alırken biz de masadaki yerimizi aldık.

Nikâh memurunu bekliyorduk.

"Şimdi ben hayır dersem siz evlenemiyorsunuz değil mi?"

Arabadaki lafıma karşın sormuştu, buna emindim,

Buse, "yok artık o kadarınıda yapmazsın diye düşünüyorum," derken benim çenem kasılmıştı.

Masanın üzerinden Öykü'ye doğru eğildim.

"Ben bu sahneyi ikinci kez yaşıyorum Öykü, ve yeni bir aksilik olduğunda inan ki buna sebep olan kimse elimden kurtulamaz."

Öykü yutkunurken geri çekildi.

İrkilmişti.

"Sadece şaka yapmıştım."

Ben derin bir nefes alıp verdikten sonra nikâh memurunun geldiğini görüp rahatlamaya çalıştım. Gereksiz yere geçmişi hatırlayıp gerilmiştim.

SAPLANTI ÂŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin