Çok Zor...

659 33 3
                                    

Hogwarts arazisi güneşin ilk ışıkları altında ışıl ışıl parlıyordu. Gryffindor ortak salonu boştu çünkü herkes bu havanın tadını çıkarıyordu. Harry orada neyi beklediğini bile bilmeden oturuyordu. Ginny ve Ron kahvaltıya inmişlerdi. Hermione hala yatakhanedeydi. Böyle giderse kahvaltıyı kaçıracaktı. Ama Harry ona Dobby'den bir şeyler getirebilirdi. Tabi Hermione bunu kabul ederse.... Sonuçta o ev cinleri konusunda oldukça hassastı. Onun için özel bir şeyler hazırlamalarına kesin karşı çıkardı.

Harry hala dün yaptığı şeyin acısını çekiyordu. Ayrılmışlardı..... Bir kaç ay önce çektiği acılar yine başlıyordu işte. Ama bu sefer daha farklı ; onun da onu sevdiğini bile bile ayrı kalacaktı ondan... Ama böyle olmalıydı. Kimse ona çok fazla yakın olmamalıydı. Dün gece hiç uyuyamamıştı. Acaba Hermione şu an nasıldı? Onun gibi üzülüyor muydu? Yoksa Harry'yi tamamen bırakacak mıydı? Hayır onu bırakmazdı... Hermione böyle birşey yapmazdı.

-Harry sen neden kahvaltıda değilsin? Dedi Hermione. Yorgun görünüyordu. Harry kafasını kaldırıp ona baktı. Her sabah ona sarılırdı Hermione ama bu sabah hayır! Gerçekler bir kere daha yüzüne vurulmuştu işte. Ayrılmışlardı...

-Sadece seni merak ettim, dedi Harry. Hermione bu cevap karşısında başını eğdi.

-Eh, o zaman gidelim, dedi Harry ve ikisi ortak salondan çıktı. İkisi birbirlerinden birkaç santim mesafede yürüyordu. Onlar büyük salona girdiğinde birden bir sessizlik oldu. Herkes onlara bakıyordu. Harry Hermione'nin gerildiğini görünce kolundan tuttu ve hızla Gryffindor masasına oturttu. Bir de bunlarla uğraşamayacaktı şimdi. Ron Harry'ye rahatsız bir bakış atıp elindeki geleceği ona verdi. Harry Hermione ve Ginny konuşmaya dalmışken hızla gazeteyi aldı.

                     Sağ Kalan Çocuk Sevgilisinden Ayrıldı

Evet sayın okuyucularımız, bu haber ne kadar üzücü olsa da doğru bir haber. İkili dün akşam saatlerinde Hogwarts'da ki kara gölün orada ilişkilerine son verdi. İkilinin ilişkisi özenilecek bir seviyedeydi. Birbirlerine duydukları güven aşırı derecede fazlaydı. Peki neden ayrıldılar? Dumbledore'un ölümü ile Harry Potter'ın sarsıldığını biliyoruz. Peki Hermione Granger'a bu kadar ihtiyacı olduğu zamanda neden ayrıldı? Evet aldığımız bilgilere göre ayrılmayı isteyen kişi Harry Potter'mış. Hogwarts'da ki bazı öğrencilerden aldığımız bilgilere göre ilişkileri zaten sallantıdaymış. " O kız ona iyi gelmiyordu. Kesinlikle! Onu sürekli bir şeylere zorluyordu. Sürekli olarak gözünün önünde istiyordu. Bence daha önce ilişkileri bitmeliydi " diyor bir Slytherin kız öğrencisi. Bir diğer Ravenclaw öğrencisi de " o kız ona kesinlikle aşk iksiri veriyordu. Zaten dördüncü yıllarında da işleri böyle yürütmemiş miydi? " Diyor. Evet bu iki kızın söylediklerinde hakları var. Hermione Granger dördüncü yıllarında Harry Potter'ın duyguları ile oynamıştı. Ancak Harry Potter onun yaptıklarını unutup ona bir şans vermişti. Nitekim Hermione Granger'ın huylarından vazgeçmediği görülüyor. Ayrılmaları en doğru karar olmuş. Tabi buradan Harry Potter'a önündeki ilişkilerde bol şans diliyoruz.
                                                     Rita Sketer

Harry gazeteyi buruşturdu ve sinirle Ron'a baktı. Ron da onun kadar sinirli görünüyordu. Hermione hiç birşeyden habersiz Ginny ile konuşuyordu. Harry Ginny'ye bakınca onun da gazeteyi bildiğini farketti. Hermione ile konuşurken sürekli olarak tedirgin bakışlarla Ron'a bakıyordu. Harry bunu Hermione'nin de bilmesi gerektiğini biliyordu. Ama onun üzülmesine dayanamıyordu. Hem de en büyük zararı ona o vermişken... 

-Hermione bence bir gazeteye bakmalısın, dedi Harry. Aynı zamanda tedirgin bir şekilde gazeteyi ona uzatmıştı. Hermione biraz tereddüt etti. Ancak sonra gazeyeti alıp okumaya başladı. Gayet sakin görünüyordu. Ama Harry onun gözlerinde kopan fırtınayı görebiliyordu. En kötüsü de onu kolundan kaldırıp buradan götüremiyordu. Teselli edemiyordu. Hermione gazeteyi masaya bıraktı ve ayağa kalktı. Ardından tek kelime etmeden oradan uzaklaştı.

-Cadaloz yine yaptı yapacağını, diye tısladı Ron sinirle. Harry çaresiz bir şekilde hala arkasından bakıyordu. Bir yanı ona hala neden beklediğini, hemen gitmesi gerektiğini söylüyordu. Diğer yanı giderse onu daha çok üzeceğini....

-Biraz yalnız kalsın buna ihtiyacı var. Harry sana söz bugün onunla konuşacağım, dedi Ginny. Harry başını evet anlamında salladı ve tabağına döndü. Zorla birkaç lokma yedi ve kalktı. Ciddi anlamda yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.

                                              *

-Ginny git başımdan! Diye bağırdı Hermione. Kendini ihtiyaç odasına kilitlemişti. Oda şuan boştu... Hem de tamamen! Hermione'nin tek ihtiyacı olan buydu. Yalnızlık.... Ginny kapının önünde içeri girebilmek için çırpınıyordu.

-Hermione! Ben de geleyim! Bir delilik yapmandan korkuyorum! Sadece ben varım burda! Diye bağırdı Ginny dışarıdan. Hermione kızıl kızın şuan ki ifadesini tahmin edebiliyordu.  Hermione buna bir cevap vermedi. İçinden onun gitmesini istiyordu. Sadece yalnız kalmak istiyordu.

-Hermione McGonagall'a söylerim! Çok ciddiyim bunu yaparım! Dedi Ginny dışarıdan. Bütün kozlarını kullanıyordu.

-Söylesen de o burayı açamaz! Burası ihtiyaç odası ve şuan benim emrimde! Diye cevap verdi Hermione. Bunun üzerine kızıl kızdan cevap gelmedi. Ama Hermione onun vazgeçmeyeceğini biliyordu.

-Hermione lütfen! Dedi Ginny. Hermione bir süre durdu. Ardından sadece Ginny'nin girmesi için izin verdi. Yanında Ron ve Harry varsa onları istemiyordu. Bir kapı sesiyle Ginny içeri girdi ve Hermione'nin yanına oturup sırtını duvara verdi. Uzun bir sessizlik vardı şimdi. Hermione önündeki duvara boş boş bakıyordu.

-Beni bir sürtük olarak göstermiş, dedi Hermione. Sesi bir fısıltı gibiydi.

-Onu suçlamıyorsun değil mi? Dedi Ginny. Sesi aynı Hermione gibi sessizdi. Hermione bir an sustu. Ne diyebilirdi?

-Hayır.... Ama o - onun yüzünden. Eğer izin verseydi yanında olmama! Herşey ne kadar güzel olacaktı, dedi Hermione. Sanki kendi kendine konuşuyor gibiydi.

-Seni korumak istiyor. Ve haksız da sayılmaz. Sadece arkadaşı olduğunuz için yaşadıklarınıza bir bak! Endişeleniyor, dedi Ginny. Hermione bir cevap vermedi. Haklıydı....

-Ne..... Ne yapıyor o? Dedi Hermione. En sonunda ağzından bu çıkmıştı.

-Sen çıktıktan sonra çıktı gitti, dedi Ginny ve devam etti, çok sinirli görünüyordu.  İkisi bir süre daha oturup ortak salona geçtiler. Ortak salon hala boştu. Tek fark Ron ve Harry kırmızı koltukta oturuyordu. Ron'un elinde bir kağıt vardı. Hermione ve Ginny kağıdı aldılar ve okumaya başladılar.

Harry ve Hermione,
Siz ne halt ediyorsunuz! Ayrılmak da ne demek? Sizin kadar birbirini seven bu dünyada yok ve siz ayrıldınız mı? Durun tahmin edelim ; Harry Hermione'yi korumaya çalışıyor! Ne kadar da güzel bir koruma şekli bu böyle! Sanki başka türlü koruyamazmış gibi... Biz birbirinize tutunun dedikçe siz bölünüyorsunuz! Şaka gibi.... Umarız pişman olmazsınız! Ayrılmanız bir şey değiştirmez siz en yakın arkadaşlarınız bunu unutmayın!  Ve asla bölünmeyin!
                                                                 Pansy ve Draco

Hermione mektubu Ginny'ye bıraktı ve Ron'un yanına yerleşti. Harry'ye kaçamak bir bakış attığında düşüncelere dalmış olduğunu gördü. Acaba bu savaş bitince yine birlikte olacaklar mıydı? Yoksa Harry başka birini sever miydi? Onu severken böyle ayrı durmak o kadar zordu ki.... Çok zor.... Birkaç gün önce onun omzundaydı peki şimdi? Ona dokunmaya cesaret edemiyordu. Harry de aynı şekilde ona fazla temasta bulunmuyordu.

Acaba sevgili olmasalardı daha mı güzel olurdu herşey? En azından ona sarılırdı... Kokusunu içine çekerdi... Şimdi onu böyle uzaktan izliyordu. Ama hayır! Onunla geçirdiği şu birkaç ay bir rüya gibiydi... Geçmişlerindeki güzel bir kaç anı... Şuan korktuğu tek şey Harry'nin başka birine aşık olmasıydı.... Çünkü onları o zaman gerçekten ayrılırlardı. Onların ilişkisi bu birkaç söze asla bakmazdı... Harry hala onu sevdiği sürece Hermione onun yanında olacaktı.....

Bir Serçenin Gözyaşı Kadar...Where stories live. Discover now