Grimmauld Meydanı

585 27 1
                                    

Harry, Hermione ve Ron Londra'da bir caddeye cisimlenmişlerdi. Hermione ikisini de tutup ara sokaklara doğru koşturmaya başladı. Gecenin bir vaktinde üçü umutsuzca koşturuyordu. Harry ortamın tekinsizliğinden Hermione'nin elini sıkıca tutmuş bırakmıyordu. Özellikle de Hermione'nin üzerinde bu kadar kısa bir elbise varken.... Üçü en tenha sokağın köşesine geçti.

-Hermione geri dönmeliyiz eşyalarımız.... Dedi Harry. Sırt çantası hala Kovuk'taydı. Hermione o sırada çantasını karıştırıyordu. Bir süre sonra iki kot pantalon ve iki tişört çıkardı Hermione. Ardından da gümüşi görünmezlik pelerini..

-Hermione nasıl bu kadar şey bu küçük çantada? Diye sordu Ron.

-Saptanamaz genişletme büyüsü yaptım... İhtiyacımız olan her şey var burada, dedi Hermione.

-Hermione bu yasa dışı biliyorsun değil mi? Diye sordu Harry. Hermione'nin yasalara karşı gelmesi düşünülemezdi bile...

-Harry şuan yasaları düşünecek durumda mıyız sence? Diye sordu Hermione. Bu sırada Harry ve Ron üstünü hemen değiştirmişti.

-Harry şu görünmezlik pelerinini giy, dedi Hermione pelerini uzatırken.

-Peki siz -

-Harry giy şunu hemen! Diye tısladı Hermione. Harry de hemen pelerini üzerine geçirdi. Üçü boş caddede yürümeye başladı. Ardından boş bir dükkana girdiler. Tek tük müşteriler ile kapanışa hazırlanıyordu. En köşedeki masaya yerleşip iki kahve sipariş ettiler.

-Kahve mi? Ciddi olamazsın! Dedi Ron. Öğrenmiş bir şekilde kahvesine bakıyordu.

-Sence de daha ciddi sorunlarımız yok mu Ron? Dedi Hermione.

-Pekala nereye gideceğiz? Diye sordu Harry. Şu anda en önemli sorunları buydu. Gecenin bir vakti sokakta kalamazlardı sonuçta.

-Evet şuan buna odaklanmalıyız, dedi Hermione. Son derece düşünceli görünüyordu.

-Çatlak kazana - diye başladı Ron ama Hermione hemen atladı.

-Ron sen iyi misin? Orada kalamayız!

-Hermione zaten orada kalmayı düşünmüyorum! Biraz neler olduğundan haber alırdık! Dedi Ron kendini savunur bir şekilde.

-Çocuklar Grimmauld Meydanı'na gidebiliriz, dedi Harry. En mantıklısı buydu. Hermione ise bu fikre göz devirdi.

-Snape çoktan ölüm yiyenlere söylemiştir orayı, dedi Hermione. Ron da ona katılır şekilde başını salladı.

-Hadi ama! Deli-göz Moody oraya Snape gelirse diye tuzak kuracaktı! Tek şansımız bu, dedi Harry. Gece gece başka nereye gidebilirlerdi ki?

-Offff pekala oraya gidelim, dedi Hermione. Ama bu fikirden fazla emin olmadığı sesinden anlaşılıyordu.

-O zaman vakit kaybetmeye gerek yok hadi gidelim, dedi Ron. Üçü temkinli adımlarla yeniden caddeye çıktı. Harry ve Ron Hermione'nin kolundan tuttu ve üçü de ortadan yok oldu. Yeniden belirdiklerinde karşılarında Grimmauld meydanı vardı. Hermione hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladı. Yakınlarda birileri olabilirdi. Hemen kendilerini kapıdan içeri attılar ve Harry'nin burnuna feci bir toz kokusu doldu. Üçü yavaş adımlarla koridorda yürümeye başladı. Ama birden önlerine pustan bir Deli-göz Moody çıktı. Hermione hemen Harry'nin koluna yapıştı

-Severus Snape? Diye sordu pus Moody. Bir yandan da üstlerine doğru süzülüyordu.

-Bi-biz Snape değ-değiliz, diye kekelemeye başladı Hermione. Bir yandan da Harry'nin kolunu sıktıkça sıkıyordu. Pus Moody bir an durdu. Ardından büyük bir hızla üzerlerine süzülüp içlerinden geçti ve ortadan kayboldu.

Bir Serçenin Gözyaşı Kadar...Where stories live. Discover now