54. Bölüm-Kader...

1.5K 92 0
                                    

Bölüm şarkımız Gökhan Özen- Bize Aşk Lazım :D

AYŞE’DEN

Yatağın önüne çökmüş öylece duvarla bakışıyordum. Yorgundum, tükenmiştim. Her şey üstüme üstüme geliyordu. Hayattan nefret ediyordum. Yaşamaktan, nefes almaktan, hala mutlu olmaya çalışmaktan, kendimi toparlamaya çalışmaktan nefret ediyordum.  Kendime ne kadar itiraf etmeye korksam da ben onu özlüyordum. Hem de çok özlüyordum. Caddelerde, sokaklar da, her köşe de onu arayacak kadar özlüyordum. Sanki gözlerimi kapatsam yanımda olacakmış gibi geliyor. Saçlarımı okşayacak, gözlerime sevgiyle bakacak, ne desem yapacakmış gibi. Ya da yine onunla komik anlar yaşayacakmışız gibi geliyor. Ama sonra gözlerimi açsam o yok oluyor. Her şey siliniyor. Kayboluyor elleri, gülüşü, bakışı. Ama bir tek içimde sakladığım aşkı kalıyor bana. Hala burnumda kokusu var. Hala hatıraları var kalbimde. Hiç gitmiyor onlar. Beni ele geçiriyorlar, gülemiyorum, gülsem de saniye sürüyor. Sonra ben yine aynalara baktığım da Gökhan’ın bıraktığı enkazı görüyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Korkuyorum, her gece kâbuslarla kalkıyorum. Sonra sabaha kadar balkona çıkıp yıldızlara bakıyorum. Yıldızlarla konuşuyorum. Gökyüzünde gördüğüm her cisme ona benim yerime de bakmalarını istiyorum. Onu doya doya sevmelerini istiyorum. Rüzgâr çok esince ona kızıyorum. Sevdiğim adamı üşütmeye hakkın yok diyorum. Yağmur yağınca ben de ağlıyorum. Hiçbir şey diyemiyorum o zaman. Çünkü hayatımı kaybettiğim günde yağmur yağmıştı. Benim hayatım boyunca ağlayacağımı hissetmiş gibiydi. Sevdiğim adamdan ayrılacağımı biliyorlardı.

Bu nasıl oluyor? Söyler misiniz? Bir insanı hem çok severken hem de ondan ölesiye nefret etmenin nasıl olduğunu. Bazen, ölecek gibi hissediyorum. Hem aşkım hem de nefretim beni aralarında sıkıştırıyorlar. Nefes alamıyorum ve sonunda çıldırıp deli gibi bağırıyorum. Elime ne geçiyorsa kırıp, döküyorum. Yavaşça yerimden kalkarken hala düşüncelerimin içinde boğuluyordum. Tek istediğim ne biliyor musunuz? Gökhan’ı hayatımdan çalan o günü hafızamdan silmek istiyorum. Bazen de her şey silinsin istiyorum. Her şeyi unutmak istiyorum. Banyoya geçip kıyafetlerimi çıkardım. Duşun altına geçtiğim de bu kez düşüncelerimin içime saldığı acılardan dolayı hıçkırarak ağlıyordum. Cama ellerimi yaslarken, gözlerimi sımsıkı kapattım.

**** 

’sen ne yapıyorsun? Ne demek karım?’’

‘’kızım arkadaşım desem bu köylü insanlar sana farklı bakardı. Gecenin bir yarısı bir adamla ormanda ne düşünürlerdi sence’’ dedi kaşını çatarak. Jeton bana düşünce kaşlarımı indirdim.

‘’haklısın. Hadi çık dışarı giyineceğim’’ dedim.

‘’kızım şimdi çıkarsam şüphelenirler. Giyin işte şurada.’’ Demesiyle bütün sinirler beynime zıpladı.

‘’manyak mısın? Senin yanında nasıl giyineyim?’’ dememle güldü.

‘’bende burada giyineceğim’’ dedi.

‘’of başımın belası of. Dön arkanı bana doğru dönersen öldürürüm seni. Sözlü kız…’’ derken ağzıma elini koyup susturdu beni

‘’aman tamam biliyorum sözlüsün. Hep papağan gibi bunu söylüyorsun. Başım ağrıdı. Dön hadi bende giyineceğim.’’ Deyip arkasına döndü. Ben sinirle ona bakarken gömleğini çıkartmasıyla dondum. Yüzüme bakıp gülümsedi.

‘’seyretmek mi istiyorsun? Bende seni seyrederim haberin olsun’’ demesiyle kızaran yanağımla arkama döndüm.

‘’sakın bakma’’ dedim.

’’ Tamam, hadi giyin artık’’ demesiyle giyinmeye başladım. Teyze bir şalvarla bir tişört vermişti bana. Birazcık büyük geldi şalvar ama bağını bağlamamla üstüme oturmuştu. Gülümsedim. Köylü kızları gibi olmuştum.

‘’tamam mı? Döneyim mi?’’ demesiyle arkama dönüp gülme krizine girmem bir oldu.

‘’sana da mı şalvar verdiler? ‘’dedim. Şalvar acayip büyük olmuştu. Hasan amcanın olduğuna adım kadar emindim. Oda bana bakıp güldü. Gülmekten yorulunca yatağa oturup gülmeye devam ettik.

‘’asıl sen sana bak?’’deyip iki elini birbirine vurdu.

**** 

Hafızamda canlanan bu anı ile yere çöktüm. Deli gibi ağlamaktan yorulmuştum. Bacaklarımda derman kalmamıştı. Islak saçlarımı ellerim arasına alıp kesik kesik nefes almaya başladım. Tam sekiz yıldır her anımı yeniden hatırlayıp, ağlamaktan yoruluncaya kadar kendime işkence ediyordum. Yaralı sevdam beni hayatımın her anında böyle öldürüyordu. İnsan hayatında ki en değerli varlığı kaybedince böyle olurmuş. Ben Gökhansız bir hayat nasıl olur hiç bilmezdim. Onsuz nasıl yaşarım, nasıl nefes alırım bilmezdim. Ama artık biliyorum.  Onsuz yalnızdım. O benim her şeyimmiş. Onsuz öksüzdüm, güçsüzdüm, sığınaksızdım, bomboştum, aynadaki kişi yabancı oluyordu, her şey anlamsızdı. Onsuz ben kimdim? Bilmiyorum. Tek bildiğim aynadaki kişinin ben olmadığım.

Ona gitmeyi çok denedim. Ama her seferinde gururum ve nefretim bana karşı koydu. Beş yıl önce gittiğimden sonra Amerika'ya geri dönmüştüm.  Daha sonra birkaç kez daha Türkiye’ye gittim. Ama sadece canım annemi görüp geri dönmüştüm. Ama Gökhan’ı bir daha görmeye cesaret edememiştim. Annemde ondan pek bahsetmezdi. Ama hüzünlü gözleri bizim için çok üzüldüğünü anlatırdı.

Çöktüğüm yerden bin bir zorlukla kalkıp bornozuma sarıldım. Odama geçtiğimde gri bir pijama altı giydim. Üstüme de beyaz bir uzun kollu tişört giydim.  Gri hırkamı da giydikten sonra saçlarımı kurutup fönledikten sonra yine kahve fincanımı alıp balkona çıktım. Denizin kokusunu içime çekerken kahvemden bir yudum alıp yine gökyüzüne baktım.

AYNI ANDA

GÖKHAN’DAN

Banyodan çıkıp üstümü giyinmiştim. Elime kahve fincanımı da alıp balkona çıktım. Denizin kokusunu yeniden içime çekerken gökyüzüne baktım. Ama ne olduysa o anda kalbim hızlı atmaya başladı. Rüzgârın burnuma getirdiği tanıdık koku ile başımı sol yanıma çevirdim. Gördüğüm kişi ile gözlerim nemlenirken kalbimin hızlanmasını durduramıyordum. Şu an tam yanımdaydı. Yıllardır aradığım, özlediğim, âşık olduğum kadın tam yanımda. Güzel gözlerini gökyüzüne çevirmiş bakıyordu. Titreyen ellerimle balkonun kenarındaki beyaz demirlere tutundum. O beni fark etmiyorken ben onu seyretmenin mutluluğunu yaşıyordum. Ve neyi anladım biliyor musunuz?

‘Eğer kaderinde âşık olduğun insan varsa, ne olursa olsun, nereyi dolaşırsanız dolaşın, yıllar bile geçse, kader yine sizi bir araya getirir.’

Bu demektir ki hala bizim için bir umut var. Hala karanlık hayatımı aydınlatabilecek güneşim var.

Yorumları bekliyorum… Bak bekliyorum ama unutmayın :D

TESADÜFTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang