21 - Final

1.3K 103 56
                                    

Yazın sıcağında kumsalda ayaklarını yakan sıcak kumlar arasında ilerliyorlardı. Bir kalabalık vardı ve ikisi kalabalıktan uzak bir köşeye kaçmış sessiz kısımda, dalgaların sesinin huzur veren ortamında el ele yürüyorlardı.

Jungkook cebindeki kutuyu kaybolacak korkusu ile sımsıkı kavramış bir yandan da Hoseok'u izliyordu. Hoseok üzerinde tişört altında dizlerinin biraz üzerinde bir şort, kafasında şapkası ile sıcak güneşin altında Jungkook'un görmeye doyamayacağı bir manzara oluşturuyordu.

Yavaşça kayalıklara tırmandılar ve Hoseok bir köşeye oturup ayakları altında kalan suyu izlemeye başladı. Gezmek adına farklı bir şehre gelmişlerdi ve Hoseok bu durumdan pek memnundu. Çünkü yanındaki beden ile gezmek güzeldi. Onun varlığı güzeldi en başından.

Yeniden onunla bir araya gelmek rüya gibiydi. Hoseok, bir rüyadaydı ve uyandığında yanında kimse olmayacakmış gibi bir hissin korkusu ile yanındaki bedenden bir an olsun ayrı kalmak istemiyordu.

Jungkook Hoseok'un yanına oturdu ve Hoseok'un çenesine işaret parmağını yaslayıp kafasını kendisine çevirmesini sağladı. "Sabahtan beri susuyorsun bebeğim. İyi misin?" Hoseok kocaman gülümsedi ve kollarını Jungkook'un beline sarıp kafasını boynuna gömdü. "Her şey rüya gibi ve bozulacak olması ihtimali beni korkutuyor." Jungkook tebessüm etti ve şapkaya rağmen ortaya çıkmış olan ince tutamlarını yavaşça okşadı.

"İyiyi düşün Hoseok. Her şey güzel ilerliyor bir sorun da olmayacak." kıkırdandı ve Hoseok'un tişörtün kollarını yukarıya sıyırdığı için ortaya çıkmış tenine uzun bir öpücük kondurdu.

Aslında akşama doğru gün batarken yapmak istediği teklifi şu an yapma kararı vermişti onu mutlu etmek adına. "Bana bak Hoseok." Hoseok kafasını kaldırdı ve meraklı bakışlarını Jungkook'un hayranlık duyduğu yüzünde gezdirdi.

Jungkook cebindeki kutuyu gözler önüne sererken dudaklarından dökülen sözler Hoseok'un içini titretecek cinstendi.

"Biliyorum evlenmemiz öyle basit gerçekleşecek bir olay değil fakat birbirimize ait olduğumuzu herkes bilsin, görsün istiyorum. Hatalar yaptım ama bu hatalarımdan ders aldım ve en önemlisi sen cömertçe beni kabul ettin yeniden. Ben senin kocandım. Ve şimdi yine senin biricik kocan olmak istiyorum. Resmiyete dökemeyiz şu anlık evet ama..." yavaşça kutuyu açtığında iki yüzük gözler önüne serildi.

"Biz öyle olduğumuzu bilebilir ve bununla mutlu olabiliriz. Eskiden de olduğu gibi. Tek fark artık bir iz olarak kalmayacak yüzükler. Parmağımızda bir metal, gerçekleri serecek gözler önüne." Hoseok yüzüklere hayranlıkla bakarken bir tanesini yavaşça yerinden ayırdı ve soğuk metalin parmağına dokunup yerine yerleşmesine izin verdi.

Diğerini alıp Jungkook'un hâlâ o yüzük çizimi olan parmağında yer edinmesini sağladığında yavaşça parmaklarını birbirlerine kenetledi. "Aslında bir sembole ihtiyacı yok bu sevginin ama insanlar bilsin, görsün ve biz de her bakışımızda parmaklarımıza birbirine benzeyen bu yüzüklerle mutlu olalım ve gurur duyalım. Sen benim biricik eşim, kocam ve kalbimi ellerine bırakabileceğim tek insansın Jungkook. Birbirimize sahip olduğumuz için mutluyum ve her daim mutlu kalacağım."

Dudakları büyük bir sevginin göstergesi olarak birleştiğinde Jungkook tekrar Hoseok'a kavuştuğu için mutlu ve Hoseok, Jungkook'a sahip olduğu için sevinçliydi.

Son...

Bittiği için mutsuzum fakat daha da ileriye gidebilecek olan bir kurgu değildi. Okuyan, destek veren herkese teşekkür ederim.

Diğer kitaplarımda da sizleri görmek ve desteğinizi hissetmek dileğiyle, teşekkür ederim.

Sizleri seviyorum 💙

The Ring :: HopeKook ✔Where stories live. Discover now