Darling, your looks can kill (daddykink!larry)

V

A/n: harika bir geçiş bölümü ama bence heyecanlı bir geçiş bölümü djsjkcd
Spoi: bence bu bölümü okumanız gerek çünkü harry ve louis -hele şükür- yakınlaşıyorlar
Doaa ❤❤ sen olmasann

Bölüm şarkısını koymakta o kadar zorlandım ki.. Yine de hangi şarkıyı dinlemek size kalmış. Lana'nın neredeyse tüm şarkıları bölüme cuk diye oturuyor.

P.s: bölümde ki şarkı sözleri young and beautiful şarkısından

Güneş doğmadan krallıktaki tüm soylu kişiler kiliseye toplanmıştı.

Louis hariç. Çünkü o bir kraldı ve kim ölürse ölsün kralın kiliseye girmesi uygun olmazdı. Ölüm kelimesiyle kral kelimesini yan yana koymak bile cezalandırılmak için iyi bir sebep olurdu.

Papa kilise de konuşmaya başladığında Louis sarayda soğuk terler döküyordu. Diğerleri gibi ağlaması da yasak olduğu için işler onun için iyice zorlaşmıştı. Fakat kendini babasının yokluğuna şimdiden alıştırması gerekiyordu.

~

"Kral Louis! Herkes ayağa kalksın!"

Büyük salon sessizliğe büründüğünde sadece Louis'nin yere çarpan topuk sesleri duyuluyordu. Basamakları çıkıp ilk önce Papa'nın elini öptü. Papa diğer elinin altında duran gösterişli ve bir o kadar sade tacı Louis'nin ipek yumuşaklığında ki ve ipek kadar temiz saçlarının üzerine kondurdu. Genç Kral taç takıldıktan sonra salona toplanmış tüm soylu insanlara gururla baktı. Papa'nın basamaklardan inmeden önce krala takdim ettiği yazılı ruloyu eline aldı ve açarak okumaya başladı.

"Ben İngiltere kralı III. Louis. Her şeyden önce babamı saygıyla anıyorum. Diğer prensler gibi onun elindeki tüm imkanları kıskanmak yerine ben onu her zaman kendime örnek aldım. Her zaman onun gibi ülkesi için savaşan bir asker aynı zamanda bir kral olmak isterim. Son günlerinde zaten yeterince durumu kötüye gidiyordu. Ölüm onun için bir kurtuluş olmuştur belki de. Bu yüzden her şeyde olduğu gibi  kendisinin asilce öldüğünü düşünmekteyim. Ahirette onu meleklerin şarkı söyleyerek karşıladığından eminim. Lakin halkıma asla onun yokluğunu arattırmayacağım. Onun gibi adaletli, dinine sahip çıkan, herkese eşit ve cömert bir kral olacağıma söz veriyorum. Halkım için ölene kadar savaşacağım. Yemin ediyorum."

Kral konuşmasını bitirdikten sonra salondaki herkes onu alkışlamaya başladı. Bu, genç kralı şu saatlerde ilk kez gülümsetmeyi başarmıştı. Hafifçe tebessüm ederken babasından kalan büyük, kırmızı, kadifekumaşlı ve altın tahta oturduğunda insanlar da yerlerine yerleştiler.

Harry'ye gelicek olursak; Leydi Annabell ona kızdığından taç giyme töreni yasaklamıştı. Buna rağmen yukarıdaki büyük balkonların birinden kralını izliyordu. Bir an göz göze geldiklerini düşündüğünde gözleri iyice kısıldı fakat yerinden kıpırdamayı reddetti. Kralının asil duruşu az önce bahsettiği gibi Harry'yi fazlasıyla kıskandırıyordu.

~

Kilisede çan sesinin zor duyulduğu yemek salonundaydı herkes. Yeni kralın gelişini kutlayanlar, diğer ülke kralları ve ailesi, dükler, güzel leydiler ve daha bir çok  saygı değer kişi. Harry kelimenin tam anlamıyla odaya kilitlenmiş vaziyetteydi. En azından Leydi Annabell'e göre.

"1 hafta sonra senin için tören yapacağım Anna" diye fısıldadı Louis güzel leydinin kulağına. Çok fazla gürültü olsa da leydi onu çok iyi duymayı başarmıştı.

"Ne töreni?" diye sordu merakla. Louis leydinin elini tutup "taç giyme töreni. Senin için" dedi. Leydi duyduklarıyla gözlerini büyüttü ve çığlık atmasına engel olamadı. "Yani b-ben kraliçe- yani sizinle evleneceğim!"