Keyifli okumalar 💞"Bir şeyler yemeyerek sadece kendine zarar veriyorsun biliyorsun değil mi? Ayrıca artık ağlamayı da bırakmalısın."
Söylediği hiçbir şeyi umursamadan ağlamaya devam ettim. Onun için söylemesi kolaydı. Hayatı mahvolacak olan kişi bendim.
"Sana söylüyorum."
Söylediklerini umursamayıp odağımı başka bir şeye yönelttim.
"Abimi bıraktınız mı?"
Bu soruyu sormama biraz şaşırsa da bırakmadığını söylemekte gecikmedi.
"Beni onun yanına götürür müsün?"
İtiraz etmesini beklesem de bir şey demeyip ayağa kalktı ve bileğimden tutarak onu tuttukları odaya getirdi beni.
Kapının kilidini açıp beni içeri yönlendirdi ve ardımdan kapıyı kapattı. Yalnız olmak isteyeceğimizi anlamış olmalıydı.
"Ecmel iyi misin sen, bir şey yaptılar mı sana?"
Her ne kadar yanına koşup ona sarılıp yaralarına bakmak istesem de kendime engel oldum.
Bizi bu hale getiren oydu.
"Neden yaptın bunu?"
Sakin çıkan sesime karşılık pişmanlık dolu gözlerini yere indirip sorumu cevapsız bıraktı.
"Sana bir şey sordum."
"Çok seviyordum Ecmel. Tahmin ettiğinden de çok hem de."
Bu beni harcaması için geçerli bir sebep miydi yani?
"İsteseydiniz o zaman."
"Vermezlerdi."
"Nereden biliyorsun abi. Denedin mi, söyledin mi?"
"Haber gönderdik istemeye gelmek için. Ama reddettiler. Haklılar da. Koskoca Ağa'nın kızını benim gibi bir öğretmene mi vereceklerdi?"
"Ne? Sen... Sen Ağa'nın kızını mı kaçırdın?"
Fısıltı gibi çıkan sesime karşılık yeniden sessizliğe gömüldü.
"Delirdin mi sen abi? Nasıl yaparsın bunu? Başına gelecekleri, başımıza gelecekleri bilmiyor muydun?"
"Ecmel, özür dilerim kardeşim."
Ağlamaktan ve bağırmaktan kısılmaya yüz tutmuş sesimle yeniden bağırmaya başladım.
"Özür falan dileme benden. Ben onbir yıl önce kaçtım buradan. Bu insanlardan, iğrenç kurallarından... Her şeyden kaçtım. İzin alıp geldiğimde hiç kimseye gözükmedim, düğünlere gitmedim. Bayramlarda bile soyutlandım ben herkesten. Sırf saçma sapan bir şey yüzünden töreye kurban gitmeyeyim diye elimden gelen her şeyi yaptım. Ama sen ne yaptın? Bile bile kurban ettin beni. Bile bile verdin bu insanlara. Hiç mi için acımadı? Hiç mi gözün görmedi beni? Ya Havin'i alsalardı? Ya onun hayatı mahvolsaydı bu yaşta, o zaman da bu kadar rahat özür dileyebilecek miydin?"
"Öyle söyleme lütfen. Benim de içim yanıyor. Abin ister mi hiç se-"
"Sen benim abim değilsin. Olamazsın. Benim abim bana bunu yapmazdı, bize bunu yapmazdı."
"Ecmel!"
Ağlamasına da üzülmesine de içim gidiyordu. Ama bu kadar kolay benden vazgeçmesi her şeye engel oluyordu.
"Ecmel özür dilerim abim. Ne olur affet beni!"
Bir şey söylemeyip odadan dışarı çıktım ve biraz olsun sakinleşmek adına sırtımı duvara yaslayıp derin derin nefes almaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Töre Değil Cinayet!
RandomBir hikaye nasıl başlamalı ya da nasıl bitmeli? *** Ecmel doğduğu şehrin gerçekleri ile tanıştığında kendini o şehirden kurtarmak için elinden geleni yapar ve İstanbul'da bir üniversitede tıp fakültesini kazanarak doktor olur. Mezun olduktan sonra v...