Keyifli okumalar, oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🥰Kafede oturma kararımdan Mira ile konuşacağım için vazgeçmiştim. Bu yüzden daha sakin bir yere geçip onu aramıştım.
İyi de yapmıştım aslında, Mira'ya olanları anlatırken başkasının duyması iyi olmazdı. Gerçi er ya da geç duyacaklardı ama neyse.
"Sen delirdin mi Ecmel? Ne demek kabul etmek zorunda kaldım?"
"Ne yapsaydım Mira, kendimi kurtarıp Havin'i mi ateşe atsaydım?"
"Hayır ama, bunun başka bir yolu olmalı."
Yoktu.
Ne kadar düşünürsem düşüneyim, hazırladığım her planda zararlı çıkan biz oluyorduk.
Ya abim ölüyordu ya da başka bir şey.
"Mira, ben yıllardır bu imkansızlıklar yüzünden Mardin'de yaşamıyordum, oradan kaçıyordum. Görüyorsun işte o yıllar hiçbir şey değiştirmemiş."
"Polise gitsen."
"Sence bir Ağa'nın çevresi onu polisten koruyacak kadar geniş değil midir?"
"Batsın onların geniş çevreleri."
"Mira, bak ben bu evliliği kabul etmiş olabilirim ama bu evlilik gerçek bir evlilik değil bunu biliyorsun. Ayrıca evlendim, bitti olmayacak bu iş. Onları öyle bir bezdireceğim ki berdelle gelin aldıklarına bin pişman olacaklar."
Belki bu işin sonunda da asıl zararlı ben çıkacaktım ama olsun denemek istiyordum.
"Ne var senin aklında?"
"Henüz net bir şey yok. Ama..."
"Ama sivri dilim ve keskin zekam yeter diyorsun."
"Eh! Onun gibi bir şey işte."
"Kafede olacağını sanıyordum."
Kulağıma Azat'ın sesi geldiğinde gözlerimi devirdim. Bunun da mı hesabını verecektim yani?
"Mira benim şimdi kapatmam gerekiyor. Daha sonra haberleşiriz."
"Tamam canım, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Derin bir iç çekip telefonu kapattıktan sonra Azat'a dönüp konuşmaya başladım.
"Bir şey mi demiştin?"
"Evet. Kafede olacağını sanıyordum, daha doğrusu sanıyorduk. Orada göremeyince bir bakayım dedim."
"Çok düşüncelisin demek isterdim ama yüzündeki ifade kaçtığımı düşündüğünü o kadar belli ediyor ki..."
"Ecmel!"
"Senin gerçekten ruhsal problemlerin var. Orada boş boş durmak yerine arkadaşımla konuşmak istedim ne var bunda? Kafede konuşsam insanlar duyacaktı söylediklerimi."
"Ne konuşuyordunuz insanların duymasını istemeyeceğin?"
Fark eder miydi ki kiminle ne konuştuğum?
"Kısa sürede herkesin diline dolanacak olan aşk evliliğimizi."
"Dalga geçme."
"Azat, git başımdan. Şurada iki dakika sakin olup, rahat bir nefes almak istiyorum. Neden izin vermiyorsun?"
Zaten bugün hiç olmadığım kadar bunalmıştım. Yok onu almayalım şunu alalım, yok o çok sade, yok o ne öyle ağanın evine böyle bir eşya alınır mı?...
Bıkmıştım artık. Madem benim kararımın ve isteklerimin bir önemi yoktu niye ben gelmiştim ki? Zaten hiç istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Töre Değil Cinayet!
RandomBir hikaye nasıl başlamalı ya da nasıl bitmeli? *** Ecmel doğduğu şehrin gerçekleri ile tanıştığında kendini o şehirden kurtarmak için elinden geleni yapar ve İstanbul'da bir üniversitede tıp fakültesini kazanarak doktor olur. Mezun olduktan sonra v...