valensia'nın partisi

289 17 1
                                    

Küçüklükten bu yana huyu,tarzı,konuşma ve düşünme şekli iyice değişen Valensia bir model olmuştu.Uzun zamandır işleri gayet düzgün gidiyordu ama bu son 2 ayda kadar çok yoğundu ki boş bulunduğu bir vakit evde parti yapmaya karar verdi.Hem stres atar hem arkadaşlarıyla biraz vakit geçirirdi.

Valensia partiyi yaptığı gün birçok insan gelmişti ve herkes onun güzelliğini övüp duruyordu.Tabi erkek arkadaşı da biraz kıskanıp onu çekiştiriyor ve bir köşede öpüyordu.Valensia ne kadar olgun bir kız olsa bile onun karşısında bir çocuk gibiydi.Erkek arkadaşına arkadaşlarıyla biraz vakit geçirmek istediğini söyleyip yanından ayrıldı ve tam arkadaşlarının yanına giderken telefonu çalmaya başladı.Başta fazla umursamayan Valensia telefon ısrarla çalınca hemen yatak odasına koştu.Derry'den gelen bir telefondu ve numarayı tanımıyordu.Şaşkın bir şekilde telefonu açtı.

Valensia; "Valensia Lessie Walker'ın telefonu buyrun?"

"Hey Valsy!Beni hatırladın mı?Mike ben."

Valensia; "Şey...Mike derken?Tam adını öğrenebilir miyim?"

Mike; "Michael Hanlon.Valsy Tanrı aşkına 27 sene önce Derry Maine'deki Mike!"

Valensia'nın bir an başı döndü ve midesi bulandı.Aklına birçok şey gelmeye başladı ve zar zor kendini yatağına attı.

Valensia; "Mike..Çok uzun zaman oldu ve fazla bir şey hatırlamıyorum çok üzgünüm.Bir de çok yoğunum şu sıralar."

Mike; "Önemli değil Valsy yoğun olduğunu bilmeyen mi var?Dinle,seni nasıl olduğunu sormak için aramadım.Seni özledim doğru ama konumuz bu değil maalesef."

Valensia; "İyi misin?İstiyorsan oraya hemen gelebilirim."

Daha Derry'nin nerede olduğunu hatırlamıyordu ki.Mike'ı zor bela hatırladı bir de 9 kişi olduklarını.Ve tabiki de O...

Mike; "Gelsen iyi olur Valensia.Çünkü O geri döndü."

Valensia; "Mike bak inan çoğu şeyi detaylı falan hatırlamıyorum.Detayı bırak hiçbir şey aklımda değil.İlk beni mi aradın yoksa Bill'i mi?"

Bill..Bizim grubun lideriydi,kekemeydi ve bir de bir bisikleti vardı.Neydi sahi o bisikletin adı?

Mike; "Senin kesin geleceğini bildiğimden ilk seni aradım Valensia.Grubun lideri Bill ama sen ne kadar korkuyor gibi gözüksen de tek korkun arkadaşlarını kaybetmemek.Bak Valsy eğer gelmezsen O'nu tekrar yenemeyiz ve bu sefer hepimiz tek tek ölürüz.Lütfen elinden geldiğince buraya çabuk gel.Senden sonra diğerlerini arayacağım.Elindeki yaraya bak,o bizim bağlılığımız unutma."

Mike telefonu kapadı.Anlaşılan çok işi vardı.Valensia'nın gördüğü renkler birbirine karıştı,dünya sanki olduğundan bir milyon kat daha hızlı dönüyordu.Mike ona neden bu kadar güveniyordu.Gitmeyecekti.Hatırladığı şey ölüm korkusuydu çünkü.

Bunları düşünerek koşarak tuvalete gitti.Orada kusup bir saat oturup düşündü.Valensia her şeyi orada yaşamıştı.İlk aşkı (belki de ilk ve son),ilk arkadaşları,ilk kez cesaret ederek bir şeyi başarması,ilk gülücükleri,ilk gözyaşları hepsi o kasabadaydı.İlk arkadaşları..Grupları vardı ve arasından bir çocuğa aşıktı.Ama kim hatırlamıyordu.Hiçbir şey hatırlamıyordu.Tek hissettiği bir şey varsa o da Valensia'nın elleri ve ayakları titreyerek duyduğu o korkuydu.Balonlar..kanlar..palyaçolar..

"O nasıl geri dönmüştü ki?O siktiğimin palyaçosu nasıl döndü?Daha ne istiyor bu şeytan?" diye düşünüp duruyordu.Doğru ya istediği tek şey intikamdı o canavarın.Bizim gruptan birisinin yakınını öldürmüştü galiba ya da yanlış hatırlıyorum diye düşünüp duruyordu.Neden korku hariç başka bir şey hatırlamıyordu doğru düzgün?

Bir süre aşağıda olmayınca insan sesleri de azalmıştı.Yavaş yavaş kişi sayısının azaldığını fark etti ve aşağıya indi.Erkek arkadaşı Fred, arkadaşları Anna ve Narcissa onu aşağıda bekliyordu.Valensia çok kötü duruyordu ve Fred yanına koştu.

Fred; "İyi misin?Kaç saattir yoksun ortalıkta ve çökmüşsün!"

Narcissa; "Tatlım hastaneye gidelim istersen?"

Valensia; "Hayır benim başka bir yere gitmem lazım."

Fred'e baktıkça sanki birine ihanet etmiş gibi hissetti.Onu sevmeyen birine.

Fred; "Bu halinle hastane hariç bir yere gitmiyorsun."

Valensia; "Siz beni anlamadınız galiba?Eğer size gitmem gerekiyor dediysem o siktiğimin yerine gitmek zorundayım bu yüzden size bir bok parçası gibi davranmamı istemiyorsanız çenenizi kapayın ve evinize gidin?"

Fred,Anna ve Narcissa ona baktı birkaç saniye.Şu ana kadar Valensia'nın ağzından bir tane kötü laf çıkmamıştı ve şu an her ne olduysa Valensia ağzına geleni sayıyordu.Fred birkaç saniye baktı ve Valensia'nın elinde tuttuğu telefonu alıp açtı.Son aramalarında Mike yazan bir telefon vardı ve yaklaşık 1 saat önce onunla konuşmuştu.Fred,Narcissa ve Anna'yı kapıdan yollayınca Valensia'dan hesap sormaya başladı.

Fred; "Kim o?"

Valensia; "Seni ilgilendirmez."

Fred; "Bak 5 senelik ilişkimizde sana hiçbir zaman kötü bir şey demedim,sana kızmadım,bağırmadım hiçbir şey yapmadım seni üzecek.Lütfen sen de bir konuda doğruyu söyle.Bak biliyorsun birkaç ay önce yüzük taktık.Sen erkek arkadaşım diyorsun hâlâ hiç nişanlım demedin.Ben beni üzmen için bir şey mi yaptım?"

Valensia uzun uzun Fred'e baktı.Hangi kelimeleri söylese elinde kalacaktı.Çünkü doğruyu söylerse Fred inanmayacak,yalan söylese anlayacaktı ve peşine gelecekti.

Valensia; "Fred çok üzgünüm.Ben küçükken bir söz verdim."

Fred; "Küçüklükte verilen sözlerin değeri yoktur ki?Çocuklar o zaman söz nedir bilmez bile.Bu gitmen için sebep değil."

Valensia; "Hayır Fred beni dinle.Ben bir söz verdim ve bunu kimseye açıklamak zorunda değilim çünkü hiçkimse benim o söz verdiğim insanlar kadar değerli değil.Ne annem,ne babam,ne şu anki arkadaşlarım ne de sen!O yüzden tek kelimeyle söylüyorum sana."

Valensia yüzüğü çıkartıp Fred'e verdi.

Valensia; "Ben hayatımdaki en değerli yere girmiş insanların yanına,Derry'e arkadaşlarımın yanına gidiyorum Fred!Sence bu gitmem için bir sebep mi?"

Valensia bağırıp odasına çıktı.Yolculuk öncesi 2 saat kadar uyumaya karar verdi.Uyanınca eşyalarını hazırladı,kredi kartlarını ve yedek telefonunu aldı.Aşağıya indiğinde Fred yoktu.Derin bir nefes alıp kapıyı kapatıp arabasına bindi.Saat gece 2'ydi.Yolda iki kere kaza yapıyordu az kalsın ama Derry'e vardığında saat 7'ye geliyordu.Gözleri şişmişti.Mike'ı aradı ve telefon çalar çalmaz Mike telefonu açtı.

Valensia; "Uyumadın mı Mikey?"

Mike; "Uyandın mı daha mantıklı soruydu ama bir şeyi unutmamışsın.Dün geceden beri birçok arama yapıyorum da."

Valensia; "Ben Derry'e geldim ama senin evin nerede?"

Mike Valensia'ya evini tarif etti.Valensia eve gidince küçük bir yer olduğunu fark etti.Kapıyı biraz çekinerek çaldı.Kapıyı açınca Mike'ın o küçükken olan halinden eser yoktu.Tanıyamayacaktı neredeyse.Valensia'nın gözleri doldu ve Mike'a sarıldı.

Valensia; "Selam Mike.."

Mike; "Hoşgeldin Valsy.Pek iyi bir durum için olmasa da.."


Valensia'yı seviyor musunuz?

a clown - ITWhere stories live. Discover now