6.

2.2K 214 106
                                    

"Hey." Dazai kapıma yaslanıp beni baştan aşağı süzmeye başladığında uyku mahmuru gözlerimi kırpıştırıp yorganı üzerime çektim. Nedeninden emin olamasam da bakışları bende örtünme isteği uyandırmıştı.

"Hey, hayatım." Sesi daha alaylı bir tınıyla yükseldi, homurdandım. Eline bu kozu ben vermiştim bu sebeple yakınma hakkım yoktu belki fakat hakkım olmayan bir şeyi istemekten çekinmeyecektim.

"Rahatsız ediyor, bana öyle seslenme."

"Nasıl seslenmeyeyim?"

Bana niye öyle bakıyorsun? Senden ne zaman bir şey istersem, canın yansa daha verecek gibisin. Oysa canını yakmak istemiyorum, yalnızca bana dair bu ilgini alıp gitmeni istiyorum.

"Hayatım, hayatım deme."

"Hm." Kapı eşiğinden bir süreliğine ayrılıp tüm gücünü harcamış gibi yeniden yaslandı. Saniyeler içinde yorulmuş gibi görünüyordu. "Tamam."

"Gerçekten mi?" Şaşırmıştım, şaşkınlığımı gizlemiyordum. Dazai her zaman istediğini yapan, kayıtsız bir çocuğa benziyordu. Şaşkınlığımın gelirken uykumu inine yolladığını fark etmemiştim.

"Elbette, Chuu." Dudakları kıvrıldı. "Eğer sen bana öyle seslenmeye başlarsan tabi ki. Birimizin sorumluluk alması lazım."

Kaşlarım çatıldı, istediğim bu değildi. İstediğimin bu olmadığını biliyordu. Heyecanlandığım için kendime kızdım, Dazai masum görüşünün altında istediği şeyi elde etme fırsatı bulabilecek sinsi birisiydi ve yetimhaneden kalan ufak tefek anılarımda onun bu yanını hatırlamadığım için üzüldüm. Ona karşı düşüncelerimi kilitlemem daha kolay olurdu eğer hatırlasaydım.

Uykum olmamasına rağmen yorganı tekrar üzerime çektim.

"Sana öyle seslenmeyeceğim."

Odamdan çıkarken bıraktığı soluk gibi kıkırtıyı duydum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 05, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Step by Step: Brother [Soukoku]Where stories live. Discover now