forty one|selfish

18.5K 1.9K 932
                                    

Bölümde bi yerde tae allah diyor lutfen musluman mi oldun eheh sakasi yapmayin tanri orda sacma dururdu malesef arapcasini kullandim kulak asinaligi oldugundan

VE

YILLAR SONRA BU FICE JEONGGUKUN AĞZINDAN BÖLÜM YAZDIM, YORUM GELMEZSE BILEKLER DIKINE, HAYIRLI GECELER...

Jeongguk'tan,

Geceliğimin bir parçası olan siyah şortumun açıkta bıraktığı çıplak bacaklarım kırışık çarşafların arasında kaydıktan sonra dizlerim kırıldı, ayağımın üstüyle yorganı üzerimden ittirdim ve istemsizce kaslarımı zorlayarak gerinirken kısık bir mırıltı çıkardım. Sikeyim, başım uyandığım andan, yani birkaç saniye önceden beri çatlıyordu ve ben ne zaman uyandığımda bir baş ağrısına sahip olsam, tüm günü o ağrıyla geçirir, içten içe çılgına dönerken etrafla ilgileniyor gibi yapardım. Yani eskiden... Eskiden, insanlarla ilgileniyor ve onları umursuyor gibi yapardım ancak bu durum son bir yılda çokça değişmişti.

Artık gerçekten umursadığım tek bir kimse, tek bir şey yoktu.

Pekala, açıkçası bu ağrıyla nasıl yaşamam gerektiğini şu son yılda çok iyi öğrenmiştim çünkü Tanrı şahit, yalnızca siktiğimin midesini doldurmak için, siktiğimin marketine gidiyor ve bunun için evden çıkıyordum; onun dışında tek yaptığım şey içip içip sızmak, sabahlara dek nefesim sıkışana dek ağlamak; baş ağrımın sebep olduğu mide bulantıları dolayısıyla kusmak ve sırf kemiklerim batıyor diye biraz kilo almak amacıyla yemek yemekti. Öleceğim sanmıştım-O günlerde ben gerçekten artık yaşama tutunmayı istemediğimi düşünerek öleceğim sanmıştım ama içimde öyle bir umut vardı ki beni yaşama tutunduran, o umut öyle güçlüydü ki... Ben her gün ağlayarak Taehyung'u sayıklarken bana geri geleceğinden öyle emindim ki okula geri döndüğünde ona güzel görünmek için her şeyi yapmıştım.

Fakat Taehyung kırıcıydı. Taehyung sahiden, tanıdığım en kırıcı adam; tattığım en acı duyguydu.

O hiç korkmuyordu, beni kırmaktan, yargısız infaz yapmaktan; beni yalnız bırakmaktan ve bensiz yaşamaktan. Hiç korkmuyordu. O beni sevmekten korkuyordu ama beni üzmekten asla korkmuyordu-Belki de hata bendeydi, gerçekten, ona en başında bu olanları anlatmalı ve öyle kendime bağlamalıydım ama öylesine ana kapılıp her şeyi unutmuştum ki Seokjin bunu ortaya çıkarana dek aklıma bir daha düşmemişti bile. Ben her şeyi unutmuştum fakat herkes ve dünyadaki her şet üdtüme geliyordu sanki, sikeyim ki şu dünyada Taehyung'tan daha fazla değer verdiğim hiç kimsem yoktu ve Taehyung, benim tek aşkım canımı herkesten daha çok yakabiliyordu. Yakmıştı da.

Karnımdaki kaslar gerilerek bir anlığına canımı yaktığında sinirle derin bir nefes vererek doğruldum ve üzerimdeki tişörtü de bir çırpıda çıkarıp yatağa bıraktım. Taehyung, dün geceki konuşmamızın ardından evine gitmemek adına öyle çok direnmişti ki artık onu umursamadan kendimi duşa atıp yatmış ve sonra uyuyakalmıştım, gittiğine emindim, muhtemelen ben duştayken çıkmıştı.

Dün gece kurutmadan uyuyakaldığım için hala nemli ve kıvırcık kalan saçlarımı gözlerimin önünden çekmek adına hafifçe ittirerek aykkandım ve hızlıca yüzümü yıkayıp tuvalette işimi hallettikten sonra sahiden acıktığımı fark ederek mutfağa gitmek için odadan çıktım. Saat kaçtı bilmiyordum, açıkçası bugün okula gidesim falan da yoktu. Taehyung'u ve o kızı görmek istemiyordum, yalnız kalmak, kendi kendimi iyileştirmek ve Taehyung'u beni bırakıp gitmesine rağmen affedebilmek istiyordum ve bu benim için çok kolaydı-Onu affetmek için her şeyi yapabilecek ve beynimi tamamen etkisiz bırakabilecek bir kalbe sahiptim, hep onu düşünüyordum, onun da haklı olduğunu kendime söyleyip duruyordum ve onu öylesine özlemiştim ki dün gece bana sarıldığında elimi boynuna yaslayarak onu kendime çekmek ve yanağımı yanağına sürterek biraz beni sevmesini söylemeyi bile istemiştim.

stigma ' vkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin