1

19.8K 275 311
                                    

Nisa

Yine bir konseye gelmiştik fakat bugün kimse elenmeyecekti Acun bey bizi bir açıklama yapmak için çağırmıştı bu yüzden heyecanlıydım. Gelirken yerinde oturan ünlüler takımına baktım ve gözüm yine aynı noktada kaldı,Barış yine bana bakıyordu ve şuan bende ona..
Hemen kendimi toparlayıp yerime oturdum. Ve Acun beyin söylediklerini dinlemeye başladım. Sebepsizce içimden "ne olur Barış'ı gönderin." geçiyordu ama Barış elini kaldırarak söz hakkı istediğinde şaşırarak dinlemeye devam etmiştim.

Konsey sonu.

Resmen Barış bu gece bizim takıma gelecekti. Barakamıza çekilmiş onun gelmesini bekliyorduk ve bende ateşin yanında öyle oturuyordum. Cemal ile konuşmuştum ve bu gece herkes uyuyunca sahile gidip biraz konuşacaktık bu yüzden birbirimize arada saçma saçma haylaz çocuklar bakışları atıyorduk. Barış gelince herkes ayağa kalkmıştı ve bende hemen kalktım. Sonra geldi ve sarıldık.

"Hoşgeldin barııış."

"Hoşbuldum."

Öyle katılmadığım bir sohbet muhabbet daha derken herkes yattı. Evrim yine yeni gelene oynayıp Barış ile kanka olmaya çalışmıştı resmen. Yine de çok takılmadım ve kalktım. Yavaşça sahile doğru yürüdüm ama beklediğim kişi değildi orada oturan. Cemo uyanamayıp gelmemişti kesin yine. Ama Barış,orada ne yapıyordu? Yavaşça yanına yaklaşıp oturdum.

"Barış?sen ne yapıyorsun burada tek başına?"

İrkildi ve kafasını kaldırdı hemen bana doğru. Beni görünce hafifçe rahatladığını belirten bir nefes verdiğini duydum.

"Nisa,sen miydin? Korkuttun beni."

Yavaşça tebessüm ederek yanına oturdum.

"Asıl sen napıyorsun burada? Sende mi hep gelirsin? Ben ünlüler adasındayken sık sık yapardım ama, seni rahatsız edecekse yapmam" diyerek güldü.

"Yoo,problem değil. Yalnız başına keyfi çıkmıyor zaten."

"Anladım. Nisa sana bir şey sorabilir miyim?"

"Sor ."

"Cemal ve siz, biz karşı takımdayken de dikkatimizi çekiyordunuz. Sizin aranızda arkadaşlıktan öte bir şey mi var?"

"Hahahahaha. Ciddi misin Barış. Karşı takım her şeyi bırakıp bizim derdimize mi düşmüş." diyerek biraz daha gülmeyi sürdürdüm.

"Yok tabii Cemoy'la aramda öyle bir şey. Çok yakın arkadaşım. Burada uydu öyle kafalarımız. Vaktimizi güzel geçiriyoruz."

Dediğimde küçük,belki varlığı bile kafamda uydurduğum bir tebessüm gördüm.

"Neyse hadi artık ben kalkayım,sende çok kalma bence yat uyu. " diyerek kalktığımda oda kafasını sallayarak bana.

"İyi geceler." dedi.

Sabah,Gönüllüler adası.

Sabah yorgun olmak yerine zinde uyanmıştım. Nasıl oldu aklım almıyor ama çok mutluydum. Gizem'le birlikte arkada pijamalarımızı,ki o da pijama olsa,yani taytlarımızı çıkardık ve yerine şortlarımızı giydik. Barakada oturmaya başladık. Yasin bizim için prinçten arta kalan birkaç şeyi pişiriyordu. Barış yeni uyanmış etrafı izliyordu. Öyle görünce çok tatlı gelmişti bu görüntüsü. Ama bir anda kalkıp bana bakınca ve onu kestiğimi görünce bu bakışıma çok pişman olmuştum.

Yemekleri yiyip oyun alanına gelmiştik ve dokunulmazlık oyunuydu. Bu oyunun ilk ayağını oynamıştık ve bugün 2. Ayağına ihtiyacımız vardı. Şimdi oyuna Barış çıkıyordu ve karşısında Sercan vardı. Bütün gücümle;

"Haydiii Barııııııııııııış." diye bağarmıştım.

Düdük çalar çalmaz maç başladı ve ikisi de koşmaya başladılar.
Koşarak atışa geldiler ama kazana Barış olmuştu. Sercan ona top atmıştı ve Barış da çevirerek ona geri atmıştı topu. Hemen sinirlenip küfürler etmeye başladı. Ben o sırada Barış'ın omzunu tutuyor ve durdurmaya çalışıyordum.
Barış bana bakınca Sercan;

"Bakma lan o tarafa," tarzı saçma sapan şeyler söyledi.

Bende Barış'ı omzundan çekip hemen su doldurdum.

"Boşver şunu yahu,al biraz su iç iyi gelir."

O da suyu alıp tek seferde içmişti. Ve yanıma oturmuştu. Şimdi sıra Evrim'deydi ve ben ayağa kalkıp;

"Hadiii Evooooo" diye bağırmıştım. Normalde sevmiyordum evet ama oyun alanında desteklemek zorundaydım. Sonra yerime oturup Barış'ın kulağına eğildim ve

"Gece sahile gel,bana bu olayı anlatıcaksın." dedim.

O da yavaşça kafa salladı.

Gönüllüler adası,akşamüstü.

Bu oyunu da kaybetmiştik. Açıkçası ne yapacağımı da bilmiyordum. Bu hafta bir kadın gitmeyeceği için mutluydum ama bir erkek gidecekti ve bu daha fenaydı. Sessizce barakama oturdum ve bana ayrılan princi yemeye başladım. Yanıma birisi oturunca şaşırdım ama adada herkes birbirinin yanına oturuyordu yemek yerken ve bunu doğal karşılayıp yanımdaki kişiye baktım. Barış,yanıma oturmuş ve ateş başındaki cemal ile sohbet ediyordu. Konuya dahil olmadım,dikkatimi de çekmedi zaten. Ama sonra konu bir ara bana geldiğinde dinlemeye başladım.

"Aynen Barış. Karşı takımda biz gördük baya dışlandığını. Burdan kimi yakın gördün kendine bakalım en çok?"

Cemal'in sorusunun cevabını bende merak etmiştim ve kafamı kaldırıp Barış'a bakmıştım ama o zaten bana bakıyormuş. Hemen kafamı çevirip önüme döndüm ve cevabı dinlemeye başladım.

"Abi galiba Nisa ya, zaten gelmeden önce de çok samimi buluyordum. Buraya geldim ayrı bir samimiyeti var. Buradaki kimsede Nisa kadar yakın hissetmedim."

Cevabı duyunca şaşırmıştım ama belli etmemiştim. Nasıl olsa bu gece bol bol konuşturacaktım onu.

Ünlüler adası,akşamüstü.

Sercan

"Abi nasıl olur anlamıyorum? Sırf ben Nisa'dan hoşlanıyorum diye gitti değil mi oraya? Bu adam ne zaman vazgeçecek bu hareketlerinden?" diye söyleniyordum.

Berkan oradan " abi kusura bakmayın ama Barış bana bir kaç ay önce Nisa'yı çok güzel,başarılı ve tatlı bulduğunu söylemişti. Hatta belirli bir süre sonra hoşlandığını bile söyledi. Acaba abi kendi hoşlandı diye mi geçti anlamadım ya."

Ne yani? Şimdi adada herşeyden habersiz bir Nisa ve ona şülük gibi yapışacak bir Barış mı bırakmıştım?

Gönüllüler,gece.

Sahile bu kez erken gelen isim bendim. Umarım boş boş beklemezdim çünkü kafamda çok soru birikmişti. Sonra uzaktan gelen Barış'ı gördüm ve yüzümde belli belirsiz oluşan tebessümü engellemedim.

"Yasin'e diyeceğim bir daha sana uyuyan güzel demesin. İnsan ayıp olmasın diye biraz uyur. Hiç mi uyumuyorsun bakalım sen?"

Yavaşça güldüm.

"Aslında uyuyorum ama bu gece sormam gerekenler var. Hemen başlayalım mı?"

Kafasını salladı ve bende tebessüme ettim.

"Sercan bugün niye saldırdı sana? Bir problem mi olmuştu?"

"Aslında olmadı. Onun bir sırrı var ve söyledim sandı. Ama söylememiştim."

Kafamı salladım yavaşça.

"Peki neden sen bana bakarken'bakma lan o tarafa' dedi sana?"

İşte o an gözlerinde gerginliği hissettim.

Survivor 2020|NisBarWhere stories live. Discover now