12

5.9K 157 107
                                    

Voleybol oyununu kaybetmiştik ve sadece Cemal, ben ve Evrim yiyemiyorduk. Evrim ağlamıştı,sanki ucunda ölüm var. Sadece jelibon için üzülüyordum.

Adaya gelir gelmez yatıp uyumaya karar vermiştim, o kadar yorulmuştum ki kafam kendiliğinden düşüyordu. Bende hemen gözlerimi kapatıp uyudum.

Anlat bakalım

İlk eşleşmelerde yorgun olduğum için dışarıda kalmıştım. İkinci eşleşme olacağı zaman da Murat'tan dinlenmek için izin istemiştim.

Gidip Acun Medya çalışanlarının yanına oturdum ve oyunu seyretmeye başladım. Oyun biteceğine yakın Barış elleriyle bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.

Kafamı ne oldu der gibi salladım.

O da eliyle arkayı işaret etti. Sonra parmağını dudağına götürüp güldü. Ne anlatmaya çalıştığına anlayınca kızgın bakışlar atıp bende güldüm.



Gece,gönüllüler

Bu gece ciddi anlamda yağmur yağıyordu.

"Evriiim, barakaya su girmiş. Allah kahretsin battaniyem ıslanmış."

"Hiih. Ciddi misin? Yaaa herşeyimiz ıslanmış. Biz nerede uyuyacağız?"

Bütün erkekler bizim barakamızın kenarına toplanmıştı.

"Açıkta uyuyacak haliniz yok ya, bizim barakamız yeterince geniş. Yatarız hep birlikte." dedi Berkan.

"İyi peki madem. Koyuyorum eşyalarımı Nisa ben." kafamı sallayarak bende koydum.

"Gel Evrim benim yanım boş." dedi Yasin.

"Beyler şöyle bir sorun var, benim battaniyem de Nisa'nın battaniyesi de ıslanmış."

"Tamam ben battaniyemi seninle paylaşırım, biri de Nisa'yla paylaşsın."

"Ben paylaşırım Nisa'yla. " dedi Barış.

Zaten herkes uyuma pozisyonunu aldığı için bende hemen Barış'ın yanına yattım. Aynı battaniyeyi paylaşacağımız için yakın durmamız gerekiyordu. En başta ikimizde birbirimize arkamızı dönmüştük ama herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra Barış'tan tarafa döndüm. O zaten bana dönüktü.

"Şurada şu pozisyonda olduğumuz için ne sevap işledim diye düşünüyorum." dedi Barış ve saçımla oynamaya başladı.

"Umarım yarında yağmur yağar. Sel götürür her yeri." diyip hafifçe kıkırdadım.

"Uyu hadi güzelim." diyerek kafamı göğsüne çekti.


Sabah,gönüllüler.

"Hadi uyanın yaa,oyuna gideceğiz hala uyuyorlar. Hem bu pozisyon ne? Sanarsın 10 yıllık evliler." sabah sabah Cemo'nun söylenmeleri ile gözlerimi açtım.

Kalktığımda kafam Barış'ın göğsünde, bacağım Barış'ın bacağının altında ve Barış'ın eli belimde, dudağı da saçımdaydı. Durumu toparlamak için aceleyle kalkmaya çalıştım ama Barış'ın altında ezilip kalmıştım.

"Barış kalk, kalk hadi." diyerek Barış'ı sarsıyordum.

"Kalktım sevgilim."

Dediğinde direk kafamı Cemal'e çevirdim.

"Sevgilin mi? Nisa kalk çabuk, çabuk kalk ve sahile gel." dedi Cemal.

Barış'ta olayın şokuyla bana bakıyordu.

Kalkarken Barış bana,

"Eğer çok sert tepki verirse çağır beni tamam mı? Özür dilerim," diyerek alnıma bi öpücük bıraktı.


Cemo'nun yanına geldiğimde sessizce yanına oturdum.

"Nisa anladığım şey doğru mu? Hani tek hedefimiz şampiyonluktu? Ya orda benden başka biri duysaydı? Neler olurdu biliyor musun? Geçici bir heves için yarını yakıyorsun."

"Bu geçici bi heves değil ki Cemo, ben ç,çok seviyorum. Oda seviyor. Gerçekten bak." demiştim ama o kadar utanıyordum ki bulunduğum durumdan sesim kesik kesik çıkıyordu.

"Ben her zaman senin yanındayım. Biz Gizem'le ikinizi gizli gizli shipliyorduk evet ama olayların buraya geleceğini bilmiyordum. Asıl suç benim, en yakın arkadaşımın sevgilisi olduğunu nasıl anlamam?" diyerek güldü ve bana kocaman sarıldı.

Böyle yapması aşırı yükseltmişti beni.

"Git Barış'ı çağır bakalım, biraz da enişte beyle konuşacağım." diyerek kahkaha attı.

"Yaa Cemo, sakın kötü bir şey söyleme." diyerek yerimden kalktım.

Barakaya geldiğimde Barış ipe astığım mavi bandanamı topluyordu. Biraz izlemeye karar verdim. Bandanayı burnuna götürüp kokladı, sonra öpücük kondurup tekrar eski yerine koydu.

"Barıış, Cemo seni çağırıyor." diyerek yanına gittim.

Bir an irkilsede hemen toparladı.

"Nasıl tepki verdi?"

"Hadi geel, orda konuşuruz." diyerek elinden sürüklemeye başladım.

Cemo'nun yanına geldiğimizde ikimiz de oturduk.

"Süpermen ve onun irongirl'i mi demeliyim yoksa?"

Üçümüzde kahkaha atıyorduk.

"Neyse artık öğrendim, iyi dalga geçerim sizinle."


Ertesi sabah,erzak oyunu.

Şuan durum 1-1'di ve ben çıkıyordum.

"Haydi niiis. Sende bu kızım."

Düdük çalar çalmaz çıkmıştım. Suya geldiğimde Barış'ın sesini duydum.

"Sakin ol kızım, hadi sendeeee."

Atışlara geldiğimde bir türlü isabet ettiremiyordum.

Ve Elif benden önce davranıp oyunu kazanmıştı. Kaybetme üzüntüsüyle ayağımı küplere vurmuştum ama bu kadar sert beklemiyordum. Parmağım aşırı acımıştı. Yürüyerek benche gittim ve oturup ayakkabımı çıkarttım. Doktor gelip baktı ve bir şey olmadığına karar verdi.

"Aahh, çok acıyor. Parmağımı hareket ettiremiyorum."

Barış hızla oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.

"Bakayım neresi?" diyerek parmağıma dokundu. Sonra mataranın kılıfını söktü ve buzu sabitledi.

"Dikkat et bir dahakine. " diyerek kalktı ve hemen yanıma oturdu.

Oyunu yine ve yine kaybetmiştik. Seromoni de karşı takım konuşuyordu. İlk söz hakkı bana verilmişti.

"Evet Nisa seninle başlamak istiyorum, tatsız bir olay yaşandı."

"Evet parmağımı incittim, ama şuanlık durumu iyi. Ödülü kaybettiğimiz için aşırı üzgünüm. " diyerek konuşmamı bitiremeden ağlamaya başladım. Barış uzakta olmasına rağmen hemen yanıma geldi ve bana sarılıp,

"Hayır şimdi olmaz, şimdi ağlama. Adamıza gideceğiz ve konuşacağız tamam mı? Ağlamak yok." diye fısıldadı.




Hayaller hayatlar, bu arada şey fark ettim. Cemal nisaya teselli verdikten sonra herkes Benche Evrime teselli vermeye gidiyor, ama Nisa ve Barış o ara kayıp. Acun Medya artık sahnelerimizi kesme lslslflgllgpgşg neyse şu birlikte uyuma sahnesi aşırı hoşuma kaçtıı💘💘

İG| nisabarisfc

Survivor 2020|NisBarWhere stories live. Discover now