Survivor 2020|NisBar

2

İşte o an gözlerinde gerginliği hissetmiştim.

"Ee Barış? Söylemeyecek misin?"

"Söyleyeceğim ama bunu nasıl söyleyeceğimi düşünüyorum. Nisa, Sercan öbür adadayken de senden hoşlanıyordu. Sana karşı bir ilgisi var ve tek taraflı olmaktan sıkıldığını dile getirmişti kaç kez. Şimdi benim adaya gelişim,senin bana su vermen gibi şeyler rahatsız etmiştir belki onu. Ama hiç üzülme,istersen ben konuşurum Sercan'la. "

Duyduklarımın şokunu atlatmaya çalışırken bir de kafamda plan kuruyordum.

"Ciddi misin? Hahahahahahha. O beni mi seviyormuş cidden. Ve seninle görünce mi kıskanıyor. Bilseydim sarılırdım bugün sana. Çok eğlenirdik Barıııış. "

Tebessüm ederek;

"Belki yarın sarılırız he gece güzeli?"

Gece güzeli mi?

Yavaşça kalkıp barakaya doğru ilerlemişti. Ben de ondan bir kaç dakika sonra kalkmıştım ve barakaya gidip yatmıştım.

Gönüllüler,sabah

Konsey dün olmadığı için bu akşam yapacaktık ve bu yüzden düşünme vaktim çoğalmıştı. Bugün anlat bakalım oyunu olacaktı ve bakalım kimler kimlere anlatacaktı? Açıkçası pek eğlenmiyordum çünkü kimseye anlatamıyordum. Yine de hazırlanıp oyunu oynayacağımız alana gelmiştik.

Önce Ardahan ve Cemo oynamışlardı ve sayıyı Elif'le Mert'e vermişlerdi. Böyle böyle durum şuan 3-1 ünlüler öndeydi. Murat ;
Barış Nisa sıra sizde hadi bakalım. Dediğinde Barış'la birbirimize döndük. Bence yine 2 tane falan bilip geçecektik yerimize.
Bir de karşımızda Ersin ve Sercan vardı.

"Baaşladıı."

"Şimdi bak güzelim bu ne biliyor musun? Böyle hani olur ya yoga yaparken böyle kullanırsın ama bunun böyle kokulusu falan olur."

"Şey yoga yaparken ne? Kokulu mu? Mum mu diyosun?"

"Evet 1."

"Tamam bak şimdi biz bazen senle nereye gidiyoruz? Her gece böyle?" dediğinde tüm gözler bana çevrilmişti. Bu örnekle anlatmak zorunda mıydı?

"Nereye sahile mi? "

"Aynen bak şimdi sahilde olan şeyleri say bana."

"Kum,taş,su."

"Evet ama ordaki su nasıl su?"

"Bilmiyorum o kadarını ya kolay yok mu?"

Diye diye tam 6 tane bilmiştik nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde. Neyse ki kimse nereye gittiğimize takılmamıştı.

Evet oyun bitti,biz yine ve yine kaybettik. Hemde hayatımda 6 kez bilmişken kaybetmek istemezdim ama artık oyunlar kimsenin umurunda değil. Herkes birleşme moodunda. Şuan konseye gidiyoruz bakalım neler olacak?

Konseyde isim çokluğuyla çıkan isim Emre oldu bende onu yazmıştım zaten. Açıkçası takıma gram katkısı yok ama motivasyonumuzu da bozuyor bu yüzden bence o gitmeli.
Neyse adaya geldik ateş başında oturuyorduk. Barış'ın yanına oturup kulağına;

"Valla bu gece güzeli bugün yatar uyur. Bekleme beni."

"Bende gitmeyecektim zaten uyuyalım bu gece."

Yavaşça kafamı salladım ve barakama doğru ilerleyip uyumaya başladım.

Gönüllüler,sabah

Bugün ödül oyunu vardı. Açıkçası fazla heyecanlıydım. Yemek için değil, belki kazanırsak... Sarılma falan olur diye diyorum. Ah keşke şuan kendi halime random atabilsem.

Ödül oyununa gelmiştik ve seromonide klasik konuşmaları yapıyorduk. Önce Barış'a sordu nasılsın iyi misin falan diye işte rutin olaylar. Sonra ödülü söyledi. Çıtır tavuk. Resmen bütün ömrümü feda edebileceğim tek şey buydu ve burada kaybetmemeliydim. Acun abi yüz ifademi görünce hemen bana söz hakkı verdi.

"Ee açıkçası ben çıtır tavuk için herrşeyi yapabilirim lütfen bunu biz yiyelim çünkü ben çok istiyorum bunu yemek umarım biz alırız."
(Nisa gibi okuyun dodğqüaüa0q0dğpc)

Avantaj oyunu için 2 kız 3 erkek çıkaracaktık ve Evrim yine kahraman gibi ortaya atlayıp ben çıkarım dediği için ben yine evrim'in yediği farkları kapatacaktım.

Düdük çaldığında ilk Yasin fırladı ve bayrağı Sercan'dan önce kaldırmayı başardı. Hemen peşinden Burak çıktı ve hemen hemen Berkan'la aynı anda bitirdi parkuru. Barış çıkmıştı şimdi ve Mert'i geçmişti. Hemen bayrağı kaldırdı ama Mert de çok gecikmemişti. Aycan hemen Evrim'in önüne geçmiş ve Evrim bayrağı yine 5 saniye sonra kaldırmıştı.

Hemen hızla koşarak Aşkım'ın önüne geçmiş ve takımıma ilk atışı kazandırmıştım. Yasin 2 de 1 yaparak hemen kenara çekilmişti. Şimdi burak atıyordu ve o da 1 de 1 yapmıştı. Hemen Barış geçti ve o da 2 de 1 yapmıştı. Evrim de 1 de 1 yapınca sıra bana gelmişti ve herkes benim atışımı bekliyordu. Hemen ben de 2 de 1 yaparak kollarımı açarak sevindim.
Şimdi hep birlikte kimin çıkacağına karar veriyorduk.

"Abi bence evrim zaten herkesde geriden geliyor, o yüzden Aycanla gelsin. En azından atışta öne geçiyor." herkes yasinin fikrine kafa sallamıştı.

"Bence Nisa Aşkım'la değil Elif'le yarışsın. Hızları neredeyse aynı ama Aşkım atışta iyi. O yüzden Elif daha mantıklı bence." dedi Cemal.

Bir şekilde eşleşmelere karar verdik ve seromoniye çıktık. Seçim hakkı bize verilince seçimlerimizi yaptık ve oyuna başladık.

Şuan durum 8-6 biz gerideydik. Tavuğu yemeyi çok istiyordum ama herkes çoktan umudunu yitimiş gibiydi. Oyun sırası bendeydi ve Aycan'la yarışıyordum.

Düdük çalar çalmaz koşmuştum ve atışlara geldiğimde Aycan'ın hala parkurda olduğunu gördüm. Sakince atışlarımı yaptım ve kazanmıştım. Koşarak bana sarılan kocaman bir bedene ben de kollarımı boynuna dolayarak karşılık vermiştim. Bu Barış'tı.

Sonra herkese çak yaparak benche oturdum ve Gizem'in verdiği suyu içtim. Barış da hemen yanıma oturmuştu ve merak dolu gözlerle yeni çıkacak isme bakıyordu. Burak ve Berkan oynayacaktı. Hemen kalkıp bağırmaya başladım.

"Hadiiiiii Buraaaakk. O tavuğu yememiz gereeek."

Burak bana eliyle tamam işareti yapınca gülümsedim.

Burak çıkmıştı ve skoru eşitlemişti. Şimdi Evrim ve Yasin en iyiler olarak çıkmışlardı ve Evrim kazansa da Yasin kaybetmişti. Oyun bayrağa kalmıştı ve takım ben ve Barış'ın oynamasına karar vermişti. Oyuna giderken;

"Yiyeceksin o tavuğu,biliyorsun dimi?"

"Ya yiyemezsek?"

"Yiyeceksin diyorum ya işte." diyiş tebessüm etmişti. Ben de ona tebessüm etmiştim. Karşıda da Elif ve Sercan vardı. Ben sadece koşucaktım ve Barış atışları yapıp alacaktık. Sonra tavuk yiyecektik.

Düdüğü duyar duymaz hemen koştum ve engelleri hızla geçerken kafamı vurdum ama önemsemeden devam ettim. En sonunda aynı anda bayrakları kaldırdık ve ikisi de hızla geldiler atış yapmaya. Ben Barış'a yandan hadi Barış yapıcaksın gibi destekler veriyordum ama kısık sesle söylüyordum. Çünkü rahatsız oluyordu. Barış atınca oyunu kazanmıştık. Herkes bize sarılmaya gelirken Barış bir anda beni kendine çekti ve ilk o sarıldı. Sonra diğerleri etrafımızda kendi aralarında sarılırken Barış konuştu;

"Yahu bari biraz dikkat et nasıl vurdun kafanı orda? Metin abi'yi çağıracağım bir baksın."

"Saçmalama Barış,oyunu kazandık sonra baktırırız kafama ya."

" iyi ama söz ver."

"Söz hadi gel."

Diyerek onu takımın yanına sürükledim ve hep birlikte gönüllüler yaptık.

Seromoniye geldiğimizde Acun abi bana konuşma hakkı vermişti ve bende hemen konuştum.

"Ee açıkçası ödül için aşırı sevindim kazanmamıza. Finali de Barış ve ben yaptık ona ayrı sevindim. Kısacası baya mutluyum hemen yemek istiyorum."

Sonra tavukları getirdiler ve hep birlikte yedik.