3

7.9K 205 41
                                    

Yemeklerimizi yiyip adamıza gelmiştik.

Herkes bir köşede uzanıyordu ama ben,Barış,Cemo ve Gizem ortada birbirimizle konuşuyorduk. Sonra Cemo kafasıyla sessizce ormanı gösterdiğinde hepimiz kalktık ve Cemal'in geldiği alanda durduk. Burası çimlerin kumlardan kat kat fazla olduğu iç açıcı bir yerdi. Uçurumun aşağısında gibi duruyorduk. Cidden çok içaçıcı bir yerdi. Hemen Gizem ve Cemo oturunca ben de yanlarına oturdum ama Barış oturmak yerine yatmayı tercih etmişti. Hemde benim dizime...

"Ya orda konuşamıyoruz herkes bizi dinliyor. Bende geçen gün öyle gezerken burayı buldum sizi getireyim dedim. Ee hadi biraz normal hayatlarımızdan bahsedelim mi?" Cemo bunu söyleyince herkes tebessümle birbirine baktı.

"Hattaaa işi daha zevkli yapıyorum. Şişemiz yok ama bizde sırayla birbirimize sorarız. Hatta ben başlıyorum. Gizem,karşı adada en çekici bulduğun kişi kim?"

Ben kahkaha atıyordum ama diğerleri o kadar ciddiydi ki ortamı bozmamak için hemen sustum.

"Ee,ya Cemo bu sorulur mu? Ne diyeyim kim var ki zaten Berkan var yani."

"Tamam şimdi sen sor istediğin kişiye." dedi ama Cemal de gülüşünü saklamaya çalışıyordu tıpkı benim gibi.

"Barış'a soruyorum ben. Karşı takım ve bu takımın en güzel kızlarını seç ve ikisinden hangisinin daha güzel olduğunu söyle." diyip o hep attığı yan gülüşünden attı.
Barış biraz tebessüm edip bana baktı ve gözgöze gelmiş olduk. Hemen kafamı çevirip Cemal'e baktım ama o da anladı bir şeyler olduğunu ve bana'konuşucaz bunları' bakışı attı .

"Karşı takımın kızlarından en güzeli Aycan bence. Aşkım zaten kısa ve boyuyla kilosu olmuyor. E ezgi de aynısı. Elif abla asla demem,kadın evli. E bir tek Aycan kalıyor. Bizim takımdan da herşeyiyle en güzeli Nisa bence."

Diyip gülerken bana bir bakış atmıştı.

Gizem hemen tekrar konuştu.

"E ikisi arasında seçim yapacaktın daha."

"Cevabım çok açıktı bence Gizem. " diyip gülmüştü. Cevabı sadece ben anlamadım galiba çünkü diğerleri de gülmüştü.

"Sıra Barış'ta."

"Peki. Ben Nisa'ya sorucam. Sana Sercan olayını anlattığımda ne hissettin. Yani sonuçta sevgilin vardır illa. "

Sevgilim olup olmadığını mı öğrenmeye çalışıyordu şuan?

"Sevgilim yok ki." diyip gülmüştüm. Ve o da bu duruma belli belirsiz bir tebessüm etmişti. "Yahu ben Sercan Abi'nin böyle şeylerin peşine düşmesine üzüldüm. Yarın abi diyeceğim ama üzülüyorum." deyip kahkaha atmıştım ama Gizem ve Cemal bize anlamayan gözlerle bakınca herşeyi onlara anlattık.
Kalkıp grup halinde barakaya ilerliyorduk ama yol uzun olduğu için sohbet ediyorduk. Sonra Barış kolunu omzuma attı ve yola öyle devam ettik.

"Bu arada bu akşam cemoyla geleceğim sahile. Gizem genelde uyuyor biz üçümüz konuşuruz dedim Barış'a sessizce. O da kafa salladı.

Akşam,konsey.

Acun abi açıklama yapıyordu ama konu bir anda Barış'a gelmişti. Sercan söz olarak yok sır falan diye zırvaladı. İkisi konuştular ve arada Acun abi de yorumladı ama anlamadığım bir şekilde bana söz hakkı vermişti.

"Yani şimdi Barış bize bir şey yapmadı. Belki Sercan abiler Barış'ın bizim takıma gönüllü olarak geçmesinden rahatsız olduklarını düşünüyorum. Açıkçası ben Barış'la çok iyi anlaştım. İyi ki de gelmiş diyorum ee başka gelmiyor aklıma." deyip güldüğümde Barış'ın arkasını dönüp bana bakarak güldüğünü fark ettim. Elini dizime uzattı ve dizimi sıkınca hemen elinin üstünü sıktım. Acun abi kimlerin birinci olduğunu açıklıyordu şimdi.

"Evet sırası karışık şekilde 1. Ve 2.yi söyleyeceğim. İlk isim Nisa."

Dediğinde iki tarafta beni alkışlamıştı. Bu 2. Derecemdi ve cidden şaşırmıştım. Kimin adını vereceğimi düşünüyordum sadece.

"İkinci isim de sensin Barış."

Gözlerimi büyüterek Barış'a bakmıştım. İkimiz de dereceye girmiştik.  Birbirimizin ellerini sıkıp söyleyeceğimiz isimleri söylemek için söz hakkı verilmesini bekledik.

"Evet Nisa,önce sebebi,sonra potaya koymak istediğin isimi alabilirmiyim?"

"Açıkçası onu çok seviyorum. Ve gideceğini de düşünmüyorum bu yüzden Yasin diyorum."

Yasin'le birbirimize gülümsedik ve Barış'ın tutmadığı elimle onun omzuna dokunmuştum ama sonra geri çekip tekrar Barış'ın elinin üzerine koymuştum.

"Evet Barış şimdi senin potaya koymak istediğin isimi alabilir miyim?"

"Abi ben geleli zaten daha çok olmadı,takımla henüz yeni yeni kaynaşıyorum bu yüzden isim söylemek çok zor olacak benim için. Burak diyorum. Kendisiyle hiçbir problemim yok gitmeyeceğini düşünüyorum."

Akşam,gönüllüler.

Burak elenmişti. Açıkçası üzülmüştüm çünkü Emre'nin gitmesi taraftarıydım. Ama kaderi böyleymiş diye kendimi avutuyordum ve barakamda sessizce oturuyordum. Hemen yanımda Gizem ve Barış oturuyordu. Ben ortada kalıyordum. Karşıda ateşin yanına Cemal oturuyordu ve karşılıklı sohbet ediyorduk.
Bir ara Yasin yanımıza geldi ve konuşmaya başladı.

"Abi size inanamıyorum. O çocuğun performansı ne kadar düzeliyordu. Ardahan gibi biri varken sen nası Burak dersin Barış? Bu yaptığının bedeli ağır olacak."

"Ne diyorsun Yasin zaten bende üzgünüm ama benim yüzümden değil bizim yüzümüzden gitti dokunulmazlığı tek başıma kaybetmedim ben."

"Ama Burağın adını tek başına söyledin."

"Yasin tamam lütfen bu kadar Barış'a yüklenme. Şuan sinirlisin anlıyorum ama kırıcı oluyorsun." dedim. Bu kadar yüklenmesi fazlaydı cidden.

"Ne diyorsun Nisa sende mi Barış avukatı oldun başımıza? Bir geldi bütün adayı karıştırdı adam. "

"Ne avukatı Yasin ne diyorsun sen ya? Kendine gel artık şu sinirini bizden çıkarma. Yatıyorum ben herkese iyi geceler."

Yasin uzaklaşmıştı ve herkes bir köşede uyumuştu ama biz hala ateşin başındaydık. Bizim barakanın etrafındaydık çünkü köşede sadece Evrim uyuyordu o yüzden problem olmuyordu. Hemde sıcaktı.

Barış kafamı kendine çekince ne olduğunu anlamadım ama cidden başım çok ağrıyordu ve sarsıntı geçiriyorum sanmıştım.

"Ya Nisa niye göstermedik şunu doktora. Abi söylemedim mi gösterelim diye. Şimdi başın ağrır işte öyle. Yarın sabah hemen Metin abiyi çağıralım."

Başı ağrıyan bir insan ne kadar tebessüm edebilirse o kadar tebessüm edip kafama silah dayıyorlarmış gibi konuştum. Ve ben bunları yaparken kafam hala Barış'ın çenesine aşırı yakındı ve ellerinden biri hala saçlarımdaydı.

"Başımın ağrıdığını söylemedim ki ben."

Tebessüm ederek sadece benim duyacağım bir tonda fısıldadı;

"Ben hissederim."

Sonra beni yavaş bir hareketiyle karşıya döndürdü ve saçlarımda parmaklarını hissettim. Yavaşça saç diplerimden çekiyordu ve o kadar iyi geliyordu ki.

"Bunu nerden biliyosun,harika hissettiriyor. Gram ağrı hissetmiyorum."

Tabii biz bunları yaparken Gizem ve Cemal'in uyuduğunu daha yeni fark ediyordum. Biri kalksa şu durumu nasıl açıklayacaktıl acaba.

"Nisa,hadi uyu güzelim. Eğer ağrın olursa beni uyandır tekrarlayayım." dedi.

Ve kalkarken saçımı öptü.

Evet evet baya saçımı öptü.

Survivor 2020|NisBarWhere stories live. Discover now