~4~

3.1K 280 52
                                    

Telefon ile para işlemi çok zor. Ya da ben telefonu yine bozdum. Aşırı yavaş bu şey.

"Lena şu telefonu bırak Mr.Dinro sana bakıyor."

Telefonu hemen cebime koydum ve başımı kaldırıp derse geri döndüm. Dinlemeye üşeniyorum.

Ders bitince çantamı omzuma taktım tam çıkıcaktım ki.

"Helena bir dakika bekler misin?"

Mr. Dinro'ya döndüm. Fark etti. Ama fark etsede bir şey demezdi ki. O zaman başka bir şey var.

Mr. Dinro herkes çıkınca bana bir kağıt uzattı. Kaşlarımı çatıp alıp baktım. Sınav notlarım.

"Sınavlarında bir düşüş görüyorum. Kendini derse vermiyorsun. Dönemin başındaki sen değilsin. Ne olduda bu dersten böyle soğdun?"

Başımı kaldırıp ona baktım. Yani ne var alt tarafı fazla uyumadığımdan ve çalışamadıysam.

"Bu aralar biraz yorgunum efendim. Bundan ötürü yani. Ama en yakın zamanda kendimi toparlıycam."

"Toparlasan iyi olur. Ben yinede bir yakınını çağırdım. Bir sorun olur mu? Onlada konuşmam gerekiyor."

Gözlerim büyüdü. Hayır hayır hayır. Bu olmamalı işte.

"Ki-kimi çağırdınız?"

"Teyzeni çağırdım. Sanırım şey annen ve ba-"

"Evet. Evet öldüler Mr.Dinro. Ama bunun için teyzemi çağırmanıza gerek yoktu. Ben ders notlarımı düzeltebilirdim."

Kaşlarını çattı ve gülümseyerek.

"Yoksa sen teyzenden mi korkuyorsun?"

Sırıtmaya başladım. Alaylı bir tavırla.

"Ah hayır ben asla ondan korkmam. İnanın ki boşuna çağırdınız onu sadec-"

"Ah Helena ne diyorsun sen?"

Ahanda geldi. Helena Livingstone ile sinire doğru programımıza hoşgeldiniz.

Alex (teyze denen mahlukat) yanımıza geldi ve o gıcık gülümsemesini yaptı.

"Yiğenim ile ilgili bir sorun olmuş sanırım bundan ötürü çağırdınız."

Göz devirdim. Bundan sonra garanti dırdır edicek.

"Sadece bu aralar derse kendini veremiyor. Derslerde uyuyor. Notları bu da az çok etkiliyor. Dönemin başındaki gibi değil kısaca."

"Ah demek öyle. Merak etmeyin o da diğer gençler gibi işte. Geç yatıyor bundan ötürü öyle. Eminim ki kendini toparlayabilir."

Bana dönüp gülümsedi. Bu gülümsemenin adı senle görüşücez demekti. He he kesin.

"Buna sevinirim. Neyse sizi fazla tutmak istemiyorum. İyi günler. Helena umarım düzelirsin."

"Merak etmeyin düzelicem."

Dedim ve gülümseyerek sınıftan Alex'i beklemeden çıktım. Hızlıca yürüyüp okuldan çıktım. Bir sokağa girdim kaybolmak için ama birden kolumdan tutulup sertçe arkama döndürüldüm. Bu kadını öldürmek için katil mi tutsam ben ya.

"Bakın neler duyuyorum. Helene Livingstone derslerde bocalamış. Ah şaşmamalı. Aynı annen gibisin. O da böyley-"

"Annem hakkında böyle konuşma seni sürtük. Sen onun tırnağı bile olamazsın. Anca o zengin kocanın parasını yersin sen ah bir de benim aylık param-"

Derken yüzüme tokatı yedim. Sinirle ona döndüm.

"Doğrular canını acıttı değil mi? Bundan ötürü senden uzak duruyorum Alex."

Onu orda bırakıp koşarak uzaklaştım ordan. Bir ara sokağa girdim ve yere oturup sırtımı duvara verdim. Gözlerimi kapadım ve kahkaha atmaya başladım. Cidden anca boş yapıyor bu kadın. Delirip kahkaha atmaya başladım artık.

"Lena?"

Gelen sesle kahkahımı kestim ve gözlerimi açtım. Sese çevirdim başımı.

"Peter? Senin ne işin var burda?"

Yanıma geldi ve o da oturdu. Ne oluyor gene yav?

"O kadınla olan kavganızı duydum sonra dedim ki bu kızın birine ihtiyacı var."

Ona garipçe baktım sonra gözlerim büydü. Ne diyor lan bu. İhtiyacım felan? Merlin ne oluyor.

"Tüm sohbeti duydun mu?"

"Evet."

"Yani ailemi ka-"

"Önceden de biliyordum."

Daha da şaşırdım. Ne? Ha? Nasıl?

"Aileni kaybettiğin o gün geldiğimde daha belliydi artık. Ondan öncede evine gelmemem için zorlamalarından anlamıştım. Seni merak ettiğim gün ise posta kutusunda Helena Livingstone yazıyordu. Sonra her şey kesinleşti."

Bayılcam galiba. Başımı diğer tarafa çevirdim ve gözlerimi kapadım.

"Olayı iyi çözmüşsün Sherlock Holmes."

Ayağa kalktım ve parmaklarımı kıtlattım.

"Merak etme ben iyiyim. O kadınla hep olan bir şey bu. Benle hep tartışır. Neyse ben gitsem iyi olur. Evde yapıcak işlerim var."

Arkamı dönüp yol aldım.

"Tek yaşıyorsun o evde. Ne yapıyorsun peki orda? Bu kadar önemli olan şey ne? Hep meşgulsün."

Arkama dönmeden yürümeye devam ederek.

"Ödev, dizi ve birkaç garip şey."

Hacker/Peter Parker (Bitti)Where stories live. Discover now