~18~

1.9K 206 24
                                    

Akbaba'ya tutunmuş giderken Peter'ın anlıyabiliceği bir sesle.

"Eldivenlerimin vakum özelliği var. Kısa bir süre beni onun yüzeyinde tutucaktır. Akbaba girdiğinde hemen peşinden giricez. Sen Akbaba'yı hallederken ben uçak ile ilgilenicem. Plan basit Ağ Kafa yani."

Ah asla parmaksız eldivenleri havalı olsun diye takmamıştım. Her şey planlı biz de hehe.

Peter bana onaylar gibi bir baş selamı verdi. Akbaba uçağa yapışınca ben hemen eldivenleri aktif edip hemen yüzeye yapıştım. Peter beni her ihtimale karşı tutuyordu. Yavaş yavaş kanatların oraya yol aldık. Vardığımızda bir dron kanattan ayrılıp gitti.

"Onları kandırıyorlar. Bundan ötürü Happy farkına bile varmıycak. Bu demektir ki sadece ikimiziz."

Peter'ın dediklerine karşın başımı salladım. Kanada tekme atmaya başladı. Ben de zorda olsa tekme atıyordum. Birden kanatlar hareket edip uçtu.

"Sen onu takip et ben uçağı kontrol edicem."

Başını aşağa yukarı salladı ve gitti. Ben de o boşluktan girip içeri baktım.

"Has siktir cennet burası."

Aşkla etrafa bakarken başımı iki yana salladım ve hızlıca kontrol yerine gittim.

"Pekala ne yapmış bakalım."

Hemen koltuğa oturdum. Telefonumu çıkardım ve yalancı uçaktaki kodlamayı çözmeye çalışıyordum. Bu sırada uçak çok fena sallanıyordu tabi.

"Motor Arızası! Motor Arızası!"

Diyerek kırmızı ışık yanıp sönmeye başladı. Yön paneline baktım ve gözlerim büyüdü.

"Çakılıyoruz lan."

Uçağı oto pilottan çıkardım hemen. Direksiyon mu ne adını bilmiyorum o şeyi tutup kendime sertçe çektim.

"Hadi! Hadi!"

Az da olsa uçağı şehre çakılmaktan kurtarırken yinede aşağıya süzülüyorduk sahile doğru. Tanrım bu sefer garanti ölücem. Birden biri cama vurdu sertçe. O tarafa döndüm. Peter camı kırmaya çalışıyordu.

"Geri çekil."

Aklımın yeniden çalışmasıyla çantamdan minik bombalarımı çıkardım ve geri çekilip cama attıp patlattım. Birkaç parça yüzüme gelse de umursamadım. Tam etrafıma bakarken bir şey belimi sardı ve beni çekti. Her şey bir anda oldu. Bir çift kolun beni koruması. Havada kısa süre süzülmemiz ve yere düşmemiz.......

Kulaklarımda bir çınlama vardı. Birinin üstünde yatıyordum. Bilinçsizce kendimi kenara attım. Nefes almaya çalışıyordum acı çekerek. Gözlerimi açtım. Zorda olsa doğruldum. Peter yerde yatıyordu. Daha rahat nefes alması için maskesini çıkarttım. Gözleri kapalıydı. Endişeyle ona tokat attım. Gözlerini açmadı. Birden arkamdan büyük bir ses gelince oraya baktım. Akbaba bize doğru geliyordu.  Peter'ı zorla kenara çektim. Akbaba üzerimizden geçti. Başımı kaldırıp o şeye baktım. Bana doğru hızlıca geldi ve omuzlarımdan turup havaya uçurdu. Sertçe yere çakılınca ağzımdan bir inilti kaçtı. Tam yeniden yapacaktı ki Peter ağ atarak onun kollarını tuttu. Ayağaya kalkmaya çalıştım ama sırtım aşırı kötüydü. Dişlerimi sıkarak kalktım. Tam arkasından saldırıcakken Peter'ı tutup bana fırlattı. Ve o acıyan yeri tekrar çarpmama neden oldu. Nefesim kesiliyor gibi hissettim ama umursamadım. Gözlerim Akbaba'ya döndü. Bir kutuyu kaldırmaya çalışıyordu. Kanatlarına baktım.

"Kanatları.... KANATLARIN PATLIYCAK."

Peter bunu dememle ona döndü. Hemen zorda olsa ileri gitti ve ağ attı. Ben de yanına gittim ve çekmeye başladım. Bize döndü Akbaba.

"Eve gitme zamanı."

"SENİ KURTARMAYA ÇALIŞIYORUZ!"

Hızlıca yine çektim ama o kanadıyla ağı kesip havalandı. Peter'a baktım. Ağ atmaya çalışıyordu ama olmuyordu. O tarafa bakınca hemen beni kendine çekti ve bedenimi sardı. Tam neden derken bir patlama sesi duydum. Peter'dan uzaklaştım ve Akbaba'yı aradı gözüm. Ama o düşmüştü. Zorda olsa o tarada gitmeye çalıştım. Peter beni durdurdu.

"Bekle."

Diyerek kendi gitti. Bir süre bekledikten sonra sırtında bir bedenle gözüktü. Yanıma gelince daha fazla dayanamayıp bedeni yere atıp o da yere yattı. Şu an çok karmaşık bşr duygu karmaşısı içindeydim. Ne yapıcağım belli değil.

Bir süre Peter yerde uzanıp kalktı ve yanıma geldi. Akbaba'ya bakıyorduk o da bize. Sanırım biz kazandık.

********

Ortalığı toparlayıp Akbaba'tı baplayınca Peter bir kağıda bir şeyler yazıp yanına yapıştırdı.

"Bi versene kalemi."

Anlamayarak kalemi bana uzattı kalemi. Hemen aldım ve Akbaba'nın önünde eğildim ve sırıttım.

"Ah inan bana şu an kaç kaburgam çatlak ve bedenim de dikişlik yer var. Ama şimdi buna değen bir şey yapıcam."

Kalemle onun anlına "Ben gayim ve Örümcek Adam'a aşığım" yazdım. Sırıtarak geri çekildim.

"Bunu yapmış olamazsın cidden."

"Şşş ağ kafa hak etti."

Kalemi ona geri verip yürümeye başladım topallaya topallaya. Birkaç saniye sonra belimde bir el hissedince sağıma döndüm. Bama gülümseyerek bakan bir Peter vardı. Yüzüne yumruk atmak istiyorum.

"Şu an sana da sinirliyim ağ kafa ama yaralarımdan bir şey yapmıyorum."

"Hastaneye gitmek ister misin?"

"Hayatta olmaz. Tony beni görse öyle her halde ömür boyu çalışma cezası verir istifa etsem de. Ondan benim eve. Pansuman yapmalıyım hem sana. Sen de benden az değilsin."






Hacker/Peter Parker (Bitti)Where stories live. Discover now