01- B&Ç işte Hayat

24.5K 473 461
                                    


...

Eveett!

Selaaamm

An itibariyle,
yeni bir hikayeye başlayıp,
bambaşka bir yola giriyoruz...

Umarım buradaki karakterler de
DENiZ - DERiN
ve arkadaşları kadar çok sevilirler.

Beni burada da yalnız bırakmayacak güzel okuyucularıma
şimdiden çokça teşekkürler.

(: iyi okumalar :)

●○•°•○●○•°•○●

...
...

Önümde duran şampuan reyonunu düzenlerken, hayatıma bir küfür daha savurdum içimden... Daha bir saat olmadı bu rafı düzelteli. İnsanlar ne kadar anlayışsız yaa! Burayı da bir insan evladı yapıyor değil mi? Eline aldığın ürünü tekrar yerine koymak bu kadar mı zor?

Sabahtan akşama kadar eşek gibi çalışıyorum, insanların keyfi dağıttıkları reyonları düzenliyorum, bir de üstüne takdir yerine fırça yiyorum. Olacak iş değil!

Para kazanmaya mecbur olduğum için hep bunlar... Ve ben çalışmak zorunda olmaktan nefret ediyorum. Maaşımdan bana kalansa koca bir hiç! Çünkü asgarî ücret alıyorum ve aldığım maaşın beş kuruşuna bile dokunamadan götürüp halama vermek zorunda kalıyorum.

Hastalık hastası bir halam, ipsiz sapsız çalışmayan bir eniştem ve anasız babasız olduğum için, lütfedilip 'yetiştirme yurdunda kalmasın, ev yüzü görsün' diyerek sığıntı yapılan bir adet ben. Nasıl? Güzel tablo değil mi? Ne müthiş!

Trafik kazasından sonra aileden tek sağ kalan 'ben'i, halamların yanlarına almalarındaki amaç ise etimden sütümden yararlanmak. Gerçekten bu böyle... Kapılarından içeri girdiğimden beri ev işlerini sadece ben yaptım. Çalışma yaşıma geldikten sonra evin bütün faturalarını da ben ödemeye başladım. Buna rağmen, yetmediğimi söyleyip bir de surat yiyorum her akşam.

İş yerinde ayrı işkence, evde ayrı işkence... Sonra gel de sövme! Bu nasıl hayat? Bana mı soruldu? Ben mi istedim? Fikrimin alınmadığı ve alınmayacağı bir dünyanın en rezil bölümüne neden yerleştirildim ki ben? Yaşıtlarım baba parasıyla üniversite okurken ben tıpı kazanacak durumda olmama rağmen neden milletin pisliğini temizliyorum buada?

Duvarları dökülen bir odam, elime asla geçmeyen bir maaşım, yürüyerek gidip gelmek zorunda olduğum bir işim... Kısacası boktan bir hayatım var. 'Yok'ları sıralamaya gerek bile duymuyorum çünkü hayatımda güzel olan tek bir şey bile yok!

Aaa durun durun! Pardon! Bir tane var. Markete her gün sabah erkenden gelen bir kız var. Çok tatlı. Ponçik diyorlar ya hani? Hah işte! Tam o dediklerinden. Ponçiğim benim... Sürekli ekmek almaya geliyor sabahları. Sırf onu birkaç dakika da olsa göreceğim diye işe bir umutla geliyor, kız gittikten sonra bu berbat hayatıma geri dönüyorum. Kısacık da olsa bir güzellik katıyor yani hayatıma.

Şampuanların karşısında, ben hayatımın gelişine ve gidişine geleneksel sövüşlerimi içimden tekrarlarken Elif'in dürtmesiyle ona döndüm.

"Ne var?"

"Yeni müdür gelecekmiş bugün yarın, haberin var mı? Erdem Bey aramış şimdi."

"Bana ne! O da diğerleri gibi götün tekidir nasıl olsa!"

SiYAH LEKE / GxGWhere stories live. Discover now