SiYAH LEKE / GxG

43- B&Ç Radyodaki Reklam

...

Seelaamm :)

iyi okumalar

●○•°•○●○•°•○●

...

Tam 'kırdım zincirlerini artık her şey daha rahat olacak' derken, nereden çıktı bu Hale şimdi?

Başak evden çıkınca içim içimi yemeye başladı. 'Hale'ye mi gitti? Nerede buluşacaklar? Ne yapacaklar? Onu görünce etkilenecek mi? Normalde hangi aralıklarla görüşüyorlar? Hale ne kadar güzel? Ne kadar süre sevgiliydiler? Ne zaman ayrıldılar?' Sorularımın ardı arkası kesilmedi bir türlü.

Yok bu böyle olmaz. Ben düşündükçe daha çok düşünüyor kendimi daha çok batırıyorum dibe... Düşünmemem lazım... Yalan yanlış kendi kendimi doldurup duruyorum oturduğum yerde... Kalk kızım Çağla. Kendine bir meşgale bul, ortalığı topla falan, bir şey yap kafanı dağıt...

Valla Başak geldiğinde de 'neden iş yaptın' diye kızsın artık n'apim? Benim daha ne olduğunu bile tam olarak bilmediğim bir şey için girdiğim kıskançlık krizim yüzünden tartışmaktansa buna razıyım ben...

...

Açtım radyonun sesini sonuna kadar bangır bangır, düşünmemek adına şansıma hangi şarkı çıkarsa artık eşlik ede ede tek kolla yavaş yavaş başladım evin içinde dolanmaya...

Anasını satayım bu radyolarda da şarkıdan çok reklam veriyorlar... Her on dakikada bir reklam mı koyulur lan? Utanmasalar şarkıları yarıda kesip, reklam girip öyle devam edecekler. Televizyon programı mısınız oğlum siz? Bu ne böyle?

Baktım bu böyle olmayacak, kendi kendime oyun geliştirdim. Reklam çıktığı zaman kendime bir harf seçip reklam boyunca kaç kez o harfi kullandığının tahminini yapmaya başladım. Mesela reklam müziği girdiğinde, 'N' harfi, yetmişten fazla kullanılacak' diyorum ve saymaya başlıyorum.

Valla bir yandan iş yaparken bir yandan bu oyuna odaklanınca bayağı işe yaradı bu kafa dağıtma meselesi... Ciddi beyni çalıştırıyor yalnız hee... Bazıları tutuyor bazıları tutmuyor tabi doğal olarak harflerin sayısı.

Bir noktadan sonra uydurduğum bu oyunu da değiştirdim kendimce. Şöyle ki; 'N' harfi yetmişten fazla çıkarsa Başak bugün bana sarılsın' gibi totemler yapıp dilekler tutmaya başladım... Kendimi öyle kapatırdım ki oyuna, şarkı bitsin de reklam çıksın diye beklemeye başladım artık.

Şimdi de reklam araları uzun gelmeye başladı.

Bir yandan tek elle yavaş yavaş iş yapmaya çalışıp bir yandan da harf saymaya çalıştıkça zaman da su gibi akıp gidiyor valla. Bir kere daha aferin bana. Kendimi çok güzel oyalıyorum.

...

Bir reklam daha girdi. Tuttuğum dileklerin çıtalarını da her seferinde yükseltiyorum ama. Hiç azla yetinmem maşallah bu konularda. Bir dilek tuttuysa bir büyüğü de tutsun. Eğer tutmazsa, tutana kadar devam. Olmadı sayısını azaltıyorum ama illa ki tutturuyorum. Bir de ona seviniyorum çocuk gibi... Hem neden tutmasın ki, değil mi ama? Oyun benim oyunum, kuralları ben koyuyorum, tutturana kadar devam...

En son yatak odasını toplamak için girerken, 'Y' harfini seçip, 'Eğer en az seksen beş olursa Başak beni çok yakında öpsün' dedim. Yatak odasında başka ne düşünmemi bekliyorsunuz ki zaten, bunu isteyeceğim elbette...

Başladım heyecanla saymaya.
...Yetmiş sekiz... Yetmiş dokuz... Az kaldı! Seksen... Seksen bir... Müzik soktular araya, bitmese bari reklam lan. Heh...! Devam ediyor... Seksen iki... Seksen üç... Hadi len çok az kaldı... Seksen dört... Hadi son harf kaldı lütfen. İş yapmayı bıraktım, kulağım reklamda, tetikteki ceylan gibi bekliyorum...