SiYAH LEKE / GxG

62- B&Ç Tövbe de

...

selam :)

iyi okumalar

●○•°•○●○•°•○●

...

Geçmişi bir insanın ayaklarına bu kadar mı dolanır? Dolanıyor işte... Bok vardı da Eda'yı tanıdım... Allah kahretsin yaa...

Gel de açıkla şimdi neler olduğunu Başak'a açıklayabilirsen!

Başak'ı görür görmez ateşe dokunuyormuşum gibi çektim ellerimi Eda'nın üstünden... Birkaç adım geri kaçtım ani bir refleksle. Ellerimi toz varmış gibi üzerime sildim o niyeyse artık... Sanki Eda'dan ellerim aracılığıyla pis bir şey bana bulaşmış gibi istemsiz tepki verdim bir anda.

Başak kapının önünde dikilmiş gözlerinden ateş saçıyordu... "Başak...?", diyebildim sadece...

Ben konuşunca  Eda da baktığım yere doğru dönüp Başak'ı gördü... "Demek sensin o?"

"Kapa çeneni Eda. Ağzını açma. Sikerim o ağzını yüzünü bak...!"

Eda bana aldırış etmeden doğrudan Başak'a kitledi kendini... Başak ise hâlâ kapının önünde dikilmiş duruyor.

Ne yanımıza geldi ne de içeri gitmek için bir şey yaptı... Gitmemesi iyi bir şey bence. Şu an yargılıyor olsa da karar vermedi demek oluyor bu...

Acilen müdahale etmem lazım... "Başak, benim bir suçum yok. Vall......"

"VAR...!", diye bağırdı Eda. "Senin suçun var. Sen beni kandırdın.", sonra Başak'a döndü, "O beni kandırdı..."

Ne kandırması amk kızı. Ne dedim de kandırdım seni...? Başıma bela açacak bu benim yaa... Lan ben ne bok yiyeceğim? Allah'ım yardım et yaa... "Ne kandırması lan? Ben vaatte bile bulunmadım sana hiç. Ne kandırmasııı?"

Direkt Başak'la muhatap oluyordu Eda artık. "Beni altına aldığında bana yaptıklarını sana da yapıyor mu?", Lağnn... Muhabbet nereye gidiyor amk... Durduramıyorum... "Benden daha mı iyi veriyorsun ona? Altın mı kaplama seninki? Farkın ne?"

Eda'nın kolundan tutup çekiştirdim bir anlık sinirle. "Git buradan dedim sana. GiT! Elimde kalacaks......"

Başak yine yüksek tonla uyardı. "Çağla...!", bize doğru yürümeye başladı sonra.

Beni tam buraya gömün yaa... Ben öldüm zaten, üstüme toprak atın benim, valla bak... "Bırak kızın kolunu Çağla."

Hâlâ tutuyordum... Yanımıza kadar geldiğinde Eda'yı tuttuğum elimin üzerine elini koyup, "Bırak kızı...", dedi yeniden...

Bıraktım... Başak, Eda'ya döndü tamamen... Neredeyse Eda'yla aramda duruyordu şimdi.

Bittim ben. Allah sonunda belamı verdi işte benim... 'Cehennemde yanmana gerek yok, ben sana dünyada da yaşatırım o cehennemi' dedi, beni böyle büyük bir ateşin ortasına ööylece atıp bıraktı...

Ben Başak'a nasıl anlatacağım, nasıl açıklayacağım bu olanları? Tam Eda'ya sarılmışken gördü... Ben Eda düşmesin diye onu yakalamışken Başak da beni yakaladı. Aslında yakalanmak değil bu ama ona bunu kendimi de yırtsam anlatamam ki... Kafanı sikeyim Çağla senin. Sana ne! Bıraksana kızı düşerse düşsün geri zekâlı. Refleksin sırası mıydı amk?

Şu an hayatımı sikip attığı için nefret dolu gözlerle Eda'ya bakarken Başak Eda'ya, "Ne istiyorsun söyle!", dedi...

"Çağla'ya ne yaptın?"