3.3

8.6K 690 1.2K
                                    

•Arel•

Piknik için boş alan bulduğumuzda özellikle insanlardan uzak olmasına dikkat ettik. Çevremizde bir sürü insan varken Ayaz ile öpüşmezdim.

Pikniğe tüm gün boyuna göt devirip Ayaz ile öpüşmek için gelmiştim. Bunu evde de yapabilirdim. Ama bir farkı vardı. Temiz hava alıyorduk!

"Ayaz hamağı kursana." dedim arabadan çıkardığım hamak ile.

"Umarım o işinize yarar." dedi Ezgi, omzunu ovarken. "Yol boyu koluma çarptı."

"Bir kaç saat boyunca Bora dışında benimle konuşmayın." dedi Fetih. "Yemek yaparken dikkatimi dağıtmayın."

"Sadece mangal yapacaksın kanka abartma." dedi Burak.

"Sen bana yardım et de şu eşyaları taşıyalım." dedi Demir, dirseğini hafifçe karnına geçirirken.

Arabadan aldığım minder ile yere oturmuş Ayaz'ın hamağı kurmasını bekliyordum.

"Yemeğe kadar biz yokuz!" diye bağırdı Ali.

"Biz?" dedi Demir, ayağaca yaslanmış telefonu ile oynarken. Zamani gençlik işte.

"Numan ile ben işte!"

"Bundan keşke benimde haberim olsaydı." diye mırıldandı Numan.

"Şimdi oldu ya işte!" dedi Ali, elinden tutup Numan'ı kaldırmaya çalışırken. Numan sonunda pes edip kalktığında buradan uzaklaşmışlardı.

"Kesin kaybolacaklar." dedi Demir.

"Ali tek gitse o kesindi." dedi Bora, Fetih ile etleri hazırlarken. "Ama Numan'dan umutluyum."

"Güzelim konsantiremi bozma."

"Sadece etleri hazırlıyorsun!" dedi Burak kollarını kaldırırken.

Asya ve Ezgi yerde uzanmış bir şeyler konuşuyorlardı. Burak sevimlilik yapıyordu Demir ise onu itip duruyordu.

"Güzelim hazır." dedi Ayaz kurduğu hamağı gösterirken.

"İlk ben bineceğim!" diye koşarak geldi Demir. Ayaz onu şapkasından çektiğinde yanımıza gelmişti.

"Onu Arel için hazırladım."

"Tamam o zaman Arel ile beraber bineriz. Değil mi kanka?"

Bana döndüğünde 'kendi aranızda halledin' bakışlarımı atıp kollarımı kaldırmıştım.

"Ya Demir yavşama artık sevgilime."

"Sana da yavşarım yakışıklı üzülme."

"Burak!" diye bağırdı Ayaz. "Gel şunu al."

Burak gelip Demir'in belinden tutarak bizden uzaklaşmıştı. Demir tepinse bile Burak onu çoktan kucağına almıştı.

Ayaz hamağa geçtiğinde ben de onun yanında uzanmıştım. O bir yandan saçlarım ile oynuyordu.

"Ezgi çektin mi fotoğraflarını?" dedi Asya fısıldadığını sanarken. "Üstadım Ali gitmeden bu görevi bana verdi."

"Asya bağırarak konuşuyorsun." dedi Ezgi gülmemek için dudaklarını bastırırken.

"Aman be!" diye mırıldandı.

"Rahat mısın?" diye fısıldadı Ayaz.

Başımı onaylar şekilde salladığımda burnuma kısa bir öpücük bıraktı. Kollarımı beline daha sıkı sardığımda kokusunu içime çekmiştim.

"En rahat olduğum yer burası."

"Hamak mı kollarımın arası mı?"

"Tabii ki hamak!" dediğimde gülüp burnumu sıkmıştı. "Bazen hâlâ bir rüyada gibi hissediyorum. Üç yılın ardından duygularıma karşılık verdin. Ve bu... Bu çok güzel bir his."

Araz•bxb ✔️Where stories live. Discover now