TEBESSÜM

517 335 296
                                    

Merhaba ben geldiiim. Yeni hikayemde bana destek olup yorum ve vote verirseniz sevinirim. Iyi okumalar...
Multi mükemmel...
Shine🥂
Başladığınız tarihi bırakmayı unutmayın...✋
Başlama tarihi 03/05/2020

***********

Karanlıkta kaybolan ruhum karşımdaki acımasız renklere bakarken bas bas bağırıyordum içimden oysa bu dışarıya sadece sevimli bir gülümseme olarak yansıyordu. Bedenim karanlık bir gecede pusuladaki kuzeyle umutlanıp güneye gitmeye mahkumdu. Alışkındım ben onca kalabalığın arasında yapayalnız olmaya... Karşımda yüze yakın insan birbiriyle muhattaptı. Sanki kimse benim gibi değildi. Ben diğerlerinden korkup çekinirken onlar... Ben neden bu haldeyim, neden ?

Hayatım ben ve elimden neredeyse hiç düşmeyen defterimden ibaret.

Hiç hazır hissetmedim birine güvenmeye. Hep daha iyisini bulunca beni bırakacaklarını düşündüm. Hep kendi kendimi aşağıladım, kendimi hiçbir şeye layık görmedim...

Ben Almira... Hayallerime giden yolda ilk adımımı atıyorum. Bugün üniversitenin ilk günü ve ben az sonra bir mimar adayı olacağım. Gözlerimi kapayarak kendime yeni bir söz verdim.

Ne olursa olsun asla pes etme... asla kendini ezdirme...

Son kez derin bir nefes alarak ilk dersime adımladım. Saate baktığımda 08.55'i göstermesiyle içimde hafif bir heyecan filizlendi. Önünde durduğum sınıfa girdim ve gözlerimle kendime oturacak bir yer aradım. Orta sıralardan birine yerleşirken yavaş yavaş dolan sınıfla boş olan bir yanım dolduruldu.

Kafamı oraya çevirdiğimde yüzündeki sevimli gülüşüyle bana bakan birini gördüm. Gülümsemesi samimi dururken bende ona yavaşça gülümsemeye çalıştım. Elini uzatarak kendini tanıttı
"Merhaba, ben Berk. " Gerildiğimi anlamasını istemediğimden uzun bir cümleden kaçındım.

"Almira"

Karşımdaki 1.80 boylarındaki yapılı denilebilecek ela gözlü görüntüsüyle uyumlu orta kalınlıktaki sesiyle konuşmaya devam etti.

"Tanıştığıma memnun oldum. Biliyor musun buradaki ilk arkadaşım sensin o yüzden seni kankam ilan ediyorum. Şey...biraz hızlı oldu sanırım ama olsun. Kantine gidiyorum bir şey ister misin?"

Hızlı girişi nedeniyle bir an duraksadım. Birden kanka ilan edilmiştim. Garipti. Sesi normal bir konuşmaya göre endişeli ve heyecan doluydu. Heyecan bende de vardı ama peki ya endişe neyin nesiydi? Karşımda cevap bekleyen adamı sonra sorgulamayı düşünerek istemediğimi belirttim.

Gülümseyerek sözlerine devam etti.

"Pekala hızlı kanka, ben hoca gelmeden burada olmaya çalışırım. Kaybolma bir yere!"

Söyledikleri içimde samimi duygular oluştururken ilk defa kendime izin verdim. Arkadaş izni...

O yerinden gittikten birkaç dakika sonra profesör sınıfa girdi. Kendisini ve ders tarzını anlatmasıyla yaklaşık on dakika geçerken Berk'in boşluğu dolmamıştı.

Kapının aniden açılmasıyla Berk'in geldiğini düşünerek kafamı kaldırmadan yüzüme minik bir tebessüm yerleştirdim. Ne olursa olsun artık eskisi gibi olmak istemiyordum.

Yalnız...

O ve arkadaşlığına şans vererek yüzümdeki gülümsemeyle kafamı kaldırdım ve sınıfa garip garip bakan kahverengi gözlerle karşılaştım...

Yüzünü bile inceleyemediğim kahveler profesörden özür bile dilemeden geldiği gibi giderken gözlerim hala kapanan kapıdaydı. Nedensizce gözüm kapıya kayıyordu ve Berk hala gelmemişti. Gelseydi en azından yalnız oturmak zorunda kalmazdım diye düşünerek profesörün dersi bitirmesini bekledim.

SOKAK LAMBASIWhere stories live. Discover now