Bölüm 14: Yoksa Sevdan Benden Öncemi Gelir?

4.5K 177 46
                                    

Bölüm 14: Yoksa Sevdan Benden Öncemi Gelir?

Yusuf sonunda askerliği bitirmiş, memleketine, can memleketine dönüyordu. 19 yaşına girmiş kocaman delikanlı olmuştu.

Yusuf geleceğini sadece dedesine haber etmişti. Ceylanıyla Fatma ebesine sürpriz yapacaktı. Tembihlemişti dedesini ama Ceylan'ı bilmez miydi?. Dedesinin yüzünde ki ufak gülücüğü yakalamış, 1 hafta işkence etmişti ona. Dedesi "yeter be insafsınız kızı!, geliyor işte Yusuf" deyince eli ayağına dolaşmış hazırlıkları yapmaya başlamıştı.

Yusufsa olanlardan habersiz hayvanları otlattıkları ovaya doğru yürümeye başladı. Şöyle bi göz gezdirdi, kayanın üstünde oturan Ayşe'den başka kimse yoktu. Ceylan acaba hasta olmuştu da evde yatıyor muydu?, yoksa dedi Yusuf kendine kendine fırsattan istifade kocaya mı kaçtı?. Bu düşüncesine gene kendi kendine güldü, Ceylan'ı kaçıran kocanın vay haline! dedi.

Ayşe onu çoktan farketmiş, bacakları birbirine dolana dolana Yusuf'a doğru koşmaya başlamıştı. Yusuf daha ne olduğunu anlamadan kollarını boynuna doladı. Yusuf yalandan korkuyla kurtulmaya çalıştı

"Kız yoksa gene zorla mı öpüceksin?"

Ayşe pek utanmıştı, yanakları al al oldu.

"Aman be Yusuf! Yaptık işte bir eşşeklik, yüzüme mi vuracaksın hep. Özledik diye sarıldık!"

Yusuf gülümsedi, şimdi kollarını oda Ayşe'ye doladı, kardeş gibi...

"Ceylan nerede?"

"Bilmem ki, gelmedi bugün. Çok özledi seni besbelli, yüzünü birgün olsun güldüremedik Fatma'yla. Gerçi benimde gülmedi ya!"

Yusuf şimdi Ayşe'nin mahsun yüzüne bakıyordu. Şimdi dese, anlatsa Suna'yı olur muydu?. Olmazdı en iyisi ona Ceylan'ın anlatmasaydı. Ayşe'ye buruk bir veda edip evin yolunu tuttu.

——
Dedesi evin önünde odun kesiyordu, sessizce arkadan sıkı sıkı sarıldı ona. Dedesi sevinçten bağıracak gibi oldu ama Yusuf hemen susturdu.

"Çok özledim oğul!, hoşgeldin evine!, rabbim bir daha ayrı düşürmesin!"

"Amin dedem, Ceylanımla Ebem nerede?"

Dedesi diyecek oldu ama sustu. Vallahi Ceylan horoz gibi başına atlar, sürpriz yapacaktım ya dede!, niye bildiğimizi söyledin derdi. İsmail ağa sustu. İçerdeler odada oturuyorlar oğlum dedi.

Yusuf yavaş yavaş dış kapıyı açtı. Ebesi evin avlusunda oturmuş hem ağlıyor hem un eliyordu. Mutfaktan Ceylan'ın sesi geliyor, türkü söylüyordu. Yusuf bu manzarayı biliyordu!. Ceylan ne zaman börek açıyor olsa böyle şen sesiyle türkü söyler, ebeside avluda kınalı kuzum, yanık seslim diye ağlardı.

Ceylan çoktan abisinin geldiğini sezmişti, adı üstünde Ceylandı o!. Avcısını kilometrelerce ödeten sezerdi. Mutfaktan küçük bir kahkaha sesi geldi.

"Hoş gelmişsin Yusuf ağam!"

Yusufsa ebesinin sevinç çığlığıyla olduğu yere mıhlandı(çivilendi). Ulan ermiş miydi bu kız!.

Ebesi sımsıkı sarılıyor, yüzlerini gözlerini öpüyordu. Zavallım ağlamaktanda bi çare olmuştu. Yusuf başını kaldırdı, kapıya yaslanmış dolu gözlerle onu izleyen Ceylan'ı görmüştü. Sesi titriyordu.

"Sonunda geldin abi!, sana börek açtım, en sevdiğinden!"

Yusuf koşup sıkı sıkı sarıldı kardeşine, Ceylan ağlıyor, ağlarken göğsü titriyordu. Yusuf'unda Ceylan'dan farkı yoktu. Yusuf kardeşinin yüzünü omzundan kaldırdı, güldü.

Dağların Ceylan'ıWhere stories live. Discover now