31

794 77 7
                                    

"Niye sadece biz varız? Herkes nerede? Biz niye buradayız?"

Derslerim bittiğinde beni kolumdan tutarak konferans salonuna getirmişlerdi ve yaklaşık 15 dakikadır bekliyorduk. Tuhaf olansa bizden başka kimsenin olmamasıydı. Bir şeyler dönüyordu ama ben ne olduğunu anlayamıyordum. Tayfadan Donghyuck ve Jeno hariç herkesin burada olması beni daha da meraklandırmıştı. Neredelerdi acaba?

"Artık! Soru! Sorma! Konuşmaya devam edersen bir daha 90 derece oturamazsın Mark Lee."

"Siz benden ne istiyorsunuz ya?! Ben niye sürekli dayak yiyorum?!"

"Aptalsın da ondan! Biz neden bu aptallar için uğraşıyoruz anlamıyorum zaten. Bırakalım kendi hallerine ne yaparlarsa yapsınlar. Sakın daha fazla soru sorma!"

"Ama Jisung, öyle deme. Mutluluklarına biz de ortak olacağız, soru sorma Mark hyung."

"Ben mutluluklarına ortak falan olmak istemiyorum Chenle! 5 aydır ne bu çektiğimiz çile! Ben daha el kadar sabiyim, bulaştığım işe bak ya!"

"El kadar sabiymiş! Ufal da cebime gir velet!"

"Renjun! Küçüklerinle böyle konuşmamalısın!"

"Jaemin, kapa çene-"

"Ay yeter! Sizden tek bir şey yapmanızı istedim. Tek bir şey! Onu da yaptığınıza göre neden hala buradasınız?! "

"Tamam Donghyuck kızma, gidiyoruz. Kapının kenarından izleyeceğiz. Haberin olsun yani, ona göre davranın."

Donghyuck'ın sahnede sandalyeye oturmuş mikrofonun boyunu ayarladığını yeni fark etmiştim. Yanında ukuleleyle bekleyen Jeno'yu da. Chenle yanağımı sıkıp giderken kapının arkasından kafalarını uzatana kadar onları izledim. Kafamı sahneye geri çevirdiğimde göz göze gelmiştik. Tabi ben hala neler olduğunu anlamıyordum. Jeno'nun koluna vurmasıyla kendine gelip boğazını temizledikten sonra gözlerini benden çekip odada gezdirmeye başladı.

"Şuan kafanın çok karıştığının farkındayım ama... Şimdilik açıklayabileceğimi sanmıyorum. O yüzden sadece dinle."

Jeno'ya bakıp kafasını hafifçe sallamadan önce yerinde kıpırdandı. Sonra da o tanıdık melodiyi duydum:

Wise men say, only fools rush in
Bilge adamlar der ki, sadece aptallar acele eder

But I can't help falling in love with you
Ama sana aşık olmaktan kendimi alamıyorum

Shall I stay, would it be a sin?
Kalırsam, bu bir günah olur mu?

If I can't help falling in love with you
Eğer sana aşık olmaktan kendimi alamıyorsam

Like a river flows surely to the sea
Tıpkı tereddütsüz denize akan bir nehir gibi

Darling, so it goes
Sevgilim, böylece gidiyor

Some things were meant to be
Bazı şeylerin olacağı vardı

Take my hand, take my whole life too
Elimi tut, bütün hayatımı da

'Cause I can't help falling in love with you
Çünkü sana aşık olmaktan kendimi alamıyorum

"Bu şarkıyı hatırlamıyorsundur ama umarım bir şeyleri ifade edebilmiştir... Diyeceğim ama... Yüzüne bakılacak olursa pek etmemiş. Tamam, ben anlatayım o zaman.

Öncelikle, aylardır solom için çalışıyoruz ya, işte o solo... aslında yok. Seninle tanışayım diye uydurduk biz onu. Bekle... En baştan alsam daha iyi olacak.

Seni anlayacağın -ya da anlamayacağın- üzere ilk şarkı söylerken görmüştüm, ağlıyordun. Ben de merak edip kim olduğunu bulmuştum, bulmuştum bulmasına ama, sonraki 1 ay içinde seni hiçbir yerde görmedim.

Bir sabah, adı olmayan köpeğe mama götürdüğünü fark edince seni daha çok görmek için erken kalkmaya başladım. Kesin beni sapık sanacaksın şuan, neyse, işte ilk kez ağaçların arkasına saklanıp seni izlediğimde kalbimin adrenalin yüzünden hızlı attığını sanmıştım... yakalanma korkusu yüzünden falan... ama değilmiş.

Bunu fark ettikten uzun bir süre sonra da, Doyoung hyung öğrendi. Sonra da seninle tanıştım. Tanışmamızı sağladığı Doyoung hyunga minnettar olsam da bazen keşke onu dinlemeseydim diyorum. Seninle vakit geçirmekten çok hoşlandım ve alıştım da. Bunları söylerken hepsinden vazgeçmeyi göze alıyor olmam... haliyle beni üzüyor. Ama yine de beni tanımadan bu sözleri duymanı istemezdim.

Uzun lafın kısası, Mark Lee, yaklaşık 1 yıldır seni seviyorum."



"Çocuk bayılacağım diyip duruyordu sonunda bayıldı lan! Neyse fotoğraf çekeyim de ileride bakıp dalga geçeriz."

ᴊᴀɪʟʜᴏᴜꜱᴇ ʀᴏᴄᴋ ɪɴ ᴀ ᴛʜʀɪʟʟᴇʀ ɴɪɢʜᴛ • markhyuckDonde viven las historias. Descúbrelo ahora