jailhouserock: dedik ki neden kısa kollu giyip çatıda müzik dinlemiyoruz
@thrillernightleetyongie: ARALIK AYINDA MI?
↪thrillernight: sonuç = hasta olduk
↪leetyongie: 👏👏thrillernight: kullanıcı adınız çok hoşmuş :)
↪jailhouserock: siz de çok hoşsunuz :)
↪parkjjjji: ewww hastayken bilehuangrenjun: böyle hoş bir fotoğraf çektiğim için teşekkür edebilirdiniz
↪jailhouserock: teşekkür ederiz
↪huangrenjun: teşekküre gerek yok ehehe 😌
↪jailhouserock: manyakparkjjjji: ama bunlar sürekli öpüşüyor
↪jailhouserock: ...... git o zaman
↪parkjjjji: 😱jaenamin: eve asla yaklaşmayacağım ve siz de kendinizi izole edeceksiniz
↪thrillernight: tamam :)kimdoyochi: sizi öldüreceğim.
↪jailhouserock: olamaz nokta koymuş @thrillernight
↪thrillernight: 😲devamını gör...
.
Doyoung hyung sizi ö.l.ü.m. grubuna ekledi
Doyoung hyung Donghyuck kişini ekledi
Donghyuck: bir sürü nokta var çok korkuyorum
Doyoung hyung: bir açıklama yapar mısınız acaba
Siz: öyle canımız istedi
Doyoung hyung: BAK ELİM AYAIM TİTRİO
MALLAR YA
BİR DE BETONA OTURMUŞSUN MARK
O DA YETMEMİŞ ŞORT GİYMİŞSİN
Donghyuck: ama hyung çok eğlendik
Doyoung hyung: sana kızamadığım için çok şanslısın
sana gelince Mork
senin dizkapaklarını kesicem
daha sonra tabi
neyse
umrumda değilsiniz
hadi yallah
yine de dikkat edin
Doyoung hyung gruptan ayrıldı
.
"Gerçekten gittiler. Arkadaşlar her daim birbirinin yanında olmaz mıydı?"
Öksürme numarası yapmaya başladıktan sonra 5 dakika içinde evi boşaltmışlardı. Jaemin herkesi çıkarırken bir yandan da yangın söndürme tüpünü taşımaya çalışmıştı ama merdivenlerden gelen garip sesler başarılı olamadığını göstermişti.
"Sen varsın ya, ondan rahatlar. Kötü mü oldu ama? Nasıl kaçtılar görmedin mi? Böyle birkaç gün kafa dinleriz."
Ben ayakta dikilirken Donghyuck yatağını düzeltiyordu. Kafa dinleyeceğimiz doğru olsa da Doyoung hyungdan korkmamış değildim. Onu kızdırmayı sevmiyordum çünkü kızdığı zaman hiç hoş şeyler söylemiyordu.
"Doyoung hyung gerçek olmadığını bilseydi bari. Dizkapaklarımı kesecekmiş."
Kafasını bana döndürüp şaşkın bir bakış attı.
"Yuh Mark, inanmadın değil mi? Ayrıca şuan içlerinden biri onun evinde olabilir, riske atamazdık."
"Doğru. Onlarda amma aptalmış. En fazla 5 dakika durmuşuzdur, nasıl hasta olacağız ki?"
Yatağını düzeltmeyi bitirip bana yaklaştı.
"Bunlar hep pimpirikli Jaemin'in işi işte. Aman neyse, ne yapalım?"
"Madem çok zamanımız var, ilk önce biraz uyuyabilir miyiz?"
Yüzünde sinirli bir ifade belirdi ve yumruğunu kaldırıp koluma vurdu.
"Bunu yatağı topladıktan sonra mı söylüyorsun?!"
Omuz silkip kendimi yatağa bıraktım. Bir süre bakınsa da daha sonra yanıma uzanıp tavanı izlemeye başladı.
"Aslında... Uyumaktan korkuyorum. Klişe geliyor biliyorum ama ben gerçekten çok korkuyorum. Uyanınca sanki her şey..."
"Rüya olacakmış gibi. Ben de böyle düşünüyordum. Sonra dedim ki, eğer rüyaysa en kısa zamanda uyanmak istiyorum çünkü ne kadar uzun süre rüyada olursam uyanınca o kadar çok üzüleceğim."
Yutkunmakta zorlanırken ağlayacağımı anlamıştım. Bir anda neden duygusallaştığıma anlam verememiştim. Gerçeğinin bütün rüyalarımdan daha güzel olduğunu söylemiştim fakat bunun da rüya olma ihtimalini hesaba katmamıştım. Sadece hayatımda hiç bu kadar uzun bir rüya gördüğümü hatırlamıyordum.Rüya olmasını istemiyordum.
"Rüya olmasını istemiyorum."
Sesim titrediği için Donghyuck gözlerini tavandan çekip bana bakmıştı. Daha fazla tutmanın anlamı olmadığı için gözyaşlarımı serbest bıraktım.
"Mark..."
Yerinde doğrulup omuzlarımdan tutup beni de doğrulttuktan sonra kollarını belime sardı. Kafamı gözyaşlarımın düşmesini umursamadan boynuna gömerek derin nefesler aldım. Rüyamda bu kadar güzel kokamazdı. Rüya olmasını istemiyordum.
"Rüya olmanı istemiyorum."
"Değilim. Uyandığında hala burada olacağım. Böyle sarılacağım..." Ellerini sıkılaştırdı. "...Böyle elini tutacağım..." Bir elini belimden çekerek ellerimizi birleştirdi. "...Böyle öpeceğim..." Elini benimkinden ayırıp yüzümü boynundan uzaklaştırmak için yanağıma koydu ve dudağıma bir öpücük kondurdu. "...Tamam mı?"
Kafamı yavaşça salladıktan sonra elinin saçımda gezindiğini fark edince gözlerimi sımsıkı kapattım.
"Doyoung hyung hiç duygusal olmadığını söylemişti ama sen bebek gibi ağlıyorsun."
Gülmeden önce gözlerimi açtım. Yüzüne biraz daha bakmalıydım. Gözlerine biraz daha bakmalıydım. Güldüğümü görünce hafifçe gülümsedi. Gözleri rüya olamazdı. Yıldızlar rüya olamazdı.
"Seni seviyorum."
Gülümsemesi büyüdü.
"Ben de seni seviyorum."
YOU ARE READING
ᴊᴀɪʟʜᴏᴜꜱᴇ ʀᴏᴄᴋ ɪɴ ᴀ ᴛʜʀɪʟʟᴇʀ ɴɪɢʜᴛ • markhyuck
Humor*Mark, sevdiği çocukla yakınlaşabilmek için ona yazmaya karar verir ama yaklaşım şekli yanlıştır.* jailhouserock: Michael Jackson'ı neden sevdiğini anlamıyorum (Bu benim ilk yavrum o yüzden hatalarımı mazur görün lütfen)