Bölüm 8

82 4 11
                                    

"Aurora, bir sıkıntımız var."
Askerler onları görmüş ve haber vermiş olmalılardı ki 3 kişilik bir yarasa binicisi grubu arkalarından geliyordu.
"Yakalanmamalıyız!"

"Savaşçı, bizi ilk kez arenada gördüğünde Luxa ile yaptığımız hareketleri hatırlıyor musun?"

"Eee... Evet."

"Hazır ol, çünkü onları atlatmak için o hareketlere benzer hareketler yapacağız. Şimdi, seni yere bırakacağım. Koşabildiğin kadar hızlı koş ve beş saniye saydıktan sonra zıpla. Şimdi!"

Gregor, ne olduğunu tam anlayamamıştı ama Aurora onu yere bıraktı. Gregor, koşmaya ve içinden saymaya baktı. Dörde gelmişti ki arkasına baktı ve olanın olduğunu gördü. Aurora'nın boynunda, arkasındaki binicinin attığı bir halat vardı ve Gregor'a yetişemezdi. Ancak hala kaçabilirdi. Gregor'un da arkasından iki binici geliyordu.

"Aurora! Onlardan onlardan kurtul ve uzaklaş. Beni sonra bulursun."

Aurora kararsızdı ancak başka çareleri olmadığını o da anlamıştı.

"Şu an bir vadideyiz. Burayı takip edersen hem ormana yaklaşırsın hem seni bulmam kolaylaşır!"

Aurora, bunları söyledikten sonra havada debelenmeye başladı. Sonunda küçük bir takla attı ve pençesi ile ipi kesti. Konuşulanları duymuş olan son binici de Aurora'yı takipten çıktı ve Gregor'a yöneldi.

"Emin misin?"

"Evet Aurora, git!"

Aurora, yükselirken nöbetçiler bağırmaya başladı. İri yarı olan,
"Savaşçıymış, hiçkimsenin sözünü dinlemiyor bu bücürler! Hadi bizimle gel çocuk, bizi uğraştırma!" dedi.

Yanındaki de,
"Onunla öyle konuşma, o bizi kurtardı." diye cevap verdi.

İri olan homurdandı.
"Hadi çocuk! Bin birimizin yarasasına ve bizi uğraştırma. Son kez söylüyorum."

Gregor'un siniri bozuldu. Sonuçta bu kadar saygısızlık fazlaydı.
"Bir kere daha söylersen ne olur? Beni zorla mı götürürsünüz?"

Adam kılıcını çekti. Daha önce hiç konuşmayan, cılız bir sesle,
"Yapma Dran, sadece onu götürmeye geldik."

"Evet Dran, sadece beni yakalamaya geldin. Ve onu da başaramıyorsun."
Gregor, kendini olabildiğince Luxa'ya benzetmeye çalışıyordu. Çünkü Luxa aşağılama konusunda çok yetenekliydi. "Keşke burada olsaydı..."
diye düşündü Gregor.

"Yettin artık velet! Zor kullanmak zorunda bırakma demiştim!"
Ve Dran Gregor'a doğru hamle yaptı.
Gregor kılıcını çekti ve Dran'i kolayca engelledi. Adam diğerlerine baktı ve onlar da kılıçlarını çekti.

"Bize karşı tek sen varsın, yarasaları sayarsak altıya bir... Pes etsen iyi olur ufaklık."

"Hmm, size yerüstünden bir replik söyliyim, bu zaferimin daha büyük olacağını gösteriyor."

Adam hırsla yarasasına bindi ve diğerleri de arkasından geldi. Elinde olsa Gregor'u öldürebilirdi. Ama emirler yüzünden en fazla yaralayabilirdi.
"Seni uyarmıştım"
Yarasalar havalandı, Gregor Luxa'nın kılıcını da çekti. Öfkeci hissi geliyordu, Gregor engelleyemiyordu. Dran ve yarasası ilerledi ve kavga başladı. Yarasalar onu pençelemeye çalışıyor, biniciler, özellikle de Dran, ona kılıç savuruyordu. Ancak, Gregor hepsini ustalıkla engelliyordu. Bir taraftan da konuşmaya başladı:
"Ne oldu Dran! Çok mu hızlıyım? Dur tahmin ediyim sen çok yavaşsın."

"Yeter be! Seni bir duelloya davet ediyorum!"
Herkes o an durdu ve Dran dışında herkes Gregor'dan uzaklaştı.

"Kurallar? Daha önce kimse benimle dövüşmek istemedi de?"

Gregor ve Kayıp KehanetWhere stories live. Discover now