2. özel blüm

5.3K 354 237
                                    

-jungkook'un ölümünden sonraki 7. Yıl-

Keyifli okumalar 🌹

"Özür dilerim " dedi parmakları sevdiği adamın mezar taşına sarılırken. " çok geç kaldım" sonra bir hıçkırık kopup kaçtı boğazından. Söylemek istediği onlarca şey olsada , parmaklarıa arasındaki soğuk mermer taş, sanki vücut ısısını çaldığı gibi ;kelimeleride ağzından çekip almıştı.

Koskoca mezarlıkta kim taehyung'un pişman ve kimsesiz hıçkırıklarından başka hiçbir ses duyulmazken, yıllar sonra gelen bu kavuşmaya ağaçlar, içi dolu mezarlar ve onlarca insanin karıştığı nemli toprak şahitlik ediyor , Tanrı dahil olmak üzere ucan kuşlar dahi zavallı adamın içli hıçkırıklarına sesiz bir ağıt yakıyordu.

Çok geç olmuştu belki ama kavuşmuşlardı işte.

" çok, çok gelmek istedim sana , jungkook yemin ederim çok istedim " sesi boğuk çıkıyor , göz yaşları büyük bir hız ile yanaklarını yıkıyordu. Bir zamanların en güçlü seri katili ; Kim taehyung , birici aşkı , jeon jungkook 'un mezarı başında boğuluyormuş gibi ağlıyordu .

Yaşamak çok zordu .

Yaşamak Kim taehyung için gerçekten ama gerçekten çok zordu .

Fakat o sırf bu gün için yasamış , hep kavuştukları ve küçük aşkından af dilendiği günün hayali ile yata kalka yaşamıştı. Daha erken istemişti gelmeyi , küçüğünden af dilenip, bedenin karışıp gittiği toprağa sarılmayı çok istemişti ancak yedi yıl bir ölüden farksız olarak yaşadığı için anca toparlanmış , jin hyungundan yaklaşık olarak altı ay önce yerini öğrenmiş olduğu mezara gelecek gücü Ve yüzü anca kendinde bulmuştu.

"Senden af dilenmek , özür dilemek istiyorum lakin buna bile yüzüm yok ki benim . Ben daha sana gelecek yüzü kendimde anca bulmuşken birde af dilenmek bana ağır gelir , küçüğüm " son kelimesi ile aklına doluşan mesajlar ve anılar ile sesi kısılmış, boğazına kızgın bir demir oturmuştu.
Canı yanıyordu , fakat bu öylesine fiziksel bir acı değildi. Ruhsal , zihinsel bit acıydı onunkisi.

Yaşıyordu ama ölüydü işte.

"Senden sonra bir daha eski ben olamadım , sevgilim . Yemin ederim ki olamadım , ben seninle birlikte kim taehyung'uda öldürdüm. Aldığım nefesler bana ağır geldide kimselere diyemedim . Her gece göz yaşlarımda boğulurken kulaklarımda yankılanan tek ses 'Seni seviyorum ' deyişindi. " Bu sefer kolları dolandı soğuk taşa " Jungkook..." diye sızlandı ağırlaşan nefesleri arasında " küçüğüm , benim küçük aşkım . Ben ilk seni tek seni sevdim, seviyorum ve seveceğim, küçüğüm " dilinden dökülen herbir kelimede bir göz yaşı intihar ederek sevdiği adamın karıştığı toprağa düşüverdi . " sana beni affet demeyeceğim , diyememde zaten zira sen beni affetsende ben kendimi affedemem ama çok...çok kızgınım ben sana jungkook hemde çok kızgınım. Her şeyi birlikte atlatabilecekken sen beni hiç düşünmeden ölmek , bunu elimden tatmak istediğin için çok kızgınım " bulutların topalandığı gökyüzünden bir damla düştü tamda saçlarına . Sanki tanrıda bu zavallı adamın ağıdına eşlik etmek istedi.

Gökyüzüde taehyung'un yakaşlarına eşlik etti .

" sen bana öyle bir günah yükledin ki , omuzlarım taşıyamadıda kambur kaldım ben jungkook. " artık ağlamaktan ve konuşamaktan sesi kısılmış, her geçen saniyede şiddetini artıran yağmur altında ıslanarak , konuşmasına fısıltı şeklinde devam etmişti. " sen beni yarım bıraktın jungkook, ben çok yarım kaldım. Senden sonra kimsesiz kaldım be , sevgilim, senden sonra ben hep kimsesiz kaldım . ".

Doğruydu.

Ağzından çıkan her bir kelime harfi harfine doğruydu . Taehyung , jungkook'tan sonra hiç kimsesiz kalmıştı. Çevresinde onlarca insan onu kendine getirmek için ugraşsada onun aklındada dilindede hep jungkook oldu .

Jeon jungkook , kim taehyung'un her şeyiydi , o gittikten sonra ise kim taehyung hep kimsesiz kalmıştı.

Kollarını sevdiği adamın mezar taşından ayırarak , bir avuç dolusu ıslak toprağı burnuna götürerek , sevdiğinin kokusunu bulmaya çalıştı. Lâkin boşunaydı işte jungkook çoktan toprak olmuş , kokusu toprağa karışmıştı bile.

Islanan mezara sarılırken , sonkez araladı dudaklarını. "Çok geç bulup erken kaybettiğim , sevgilim;jungkook'um"

Kim taehyung, O gün saatlerce yağmur altında kalarak , göz yaşlarına eşlik eden gök yüzü ile birlikte sevdiği adamın mezarı basında ağlayarak af dilendi. ondan sonraki her günlerde bile sanki jungkook yaşıyormuşçasına onun mezarına gitmiş ona onsuz geçen günlerini anlatarak bazen gülmüş, bazen ağlamış , bazen soru sormuş , bazense sorduğu soruları kendi cevaplamıştı. Hayır deli değildi , taehyung sadece fazlaca aşık, çokçada pişman bir adamdı o kadar .

Bütün ömrü jungkook'un mezarına gitmek ile geçse de sonunda tanrı yaşadığı hayat isimli ızdırabı sonlandırarak ona acımış zavvalı adamı yanına çağırmıştı.

Kim taehyung ve jeon jungkook bu dünyada belki kavuşamamıştı lakin öbür dünyada kesinlikle kavuşmuş , birbirlerini bulmuşlardı.

Zira taehyung, jungkook için jungkook'sa taehyung için yaratılmıştı.

Evettt biliyorum ki kimse böyle bir bölüm beklemiyordu lakin ben böyle bir kavuşma bölümünü yazmayı hep çok istesemde anca kendimde bu cesareti buldum.

Bu fic bende o kadar ayrı bir yere sahip ki anlatamam . Bir türlü kapmıyor durduk yere gelen yersiz ilhamlar ile bildirimlerinizi sikeceğim için sizlerden özür diliyorum.

Vee bu kitap o kadar çok büyüdü ki hayretler içersindeyim. Bunu hiç beklemiyordum ama oldu işte ve bu sizin sayenizde gerçekleşti. Üstelik her bir yorumunuzu okuduğumdan emin olabilirsiniz. Yorumlariniz çok güzel ve beni mutlu ediyor. Varlığınız için teşekkür ediyor, sizleri çokça seviyorum.

Vee lütfen bu kitabı oluyoda beğendiyseniz lütfen beni takip edin çünkü diğer kitaplarının da ilgi görmesini çok istiyorum.

Umarım yine görüşürüz o zamana kadar kendinize iyi bakın.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Sizi seviyorum

Hoşça ve sağlıcakla kalın

Vote+ yorum lütfen

Killer /taekook ✔✔Where stories live. Discover now