'ilk bakış, ilk dokunuş...'

267 29 22
                                    

Liam, oturduğu göl kenarında biraz daha ormanı,kuşları dinlemek istedi ama çoktan geç bir vakit olduğunu ve birazdan sürü devriyesinin nöbete çıkacağını eğer onu burada bir kez daha görürlerse çok kızacaklarını biliyordu. Her gün öğleden sonra bütün işlerden kaçıyor, sınıra oldukça yakın bu göl kenarına koştura koştura geliyordu, elinde annesinin taş fırınında yaptığı dumanı üstünde lezzetti kurabiyelerle. Burayı ayrı bir seviyordu, 1 hafta önce keşfettiği yuvaları buraya yakın olan tavşan ailesininde katkısı vardı bu sevgiye elbette, orman burdan bir başka esiyor, kuşların berrak sesi kulaklarına çarptıkça ruhu hafifliyor kendini bulutlara salıyordu ve Liam bunu yapmaya bayılıyordu.

Henüz 18 yaşına yeni varmış, omega olduğunu bir önceki sene keşfetmiş güzeller güzeli bir körpeydi, onu gören ikinci defa hiç düşünmeden ona aşık olabilecekken genç omega kimseye kendini göstermeyi asla sevmiyordu. 18, bir omeganın eş bulup mühürlenmesi için en ideal yaş iken bu Liam'ın zerrece ilgisini çekmiyordu çünkü Liam bliyordu ki onun bir ruh eşi vardı ve mutlaka bir gün onu bulacaktı, senelerce onu beklemesi mi gerekecekti ? O zaman Liam onu bekleyecekti.

Gerçek aşkı, sevgiyi istiyordu, mührünün getirdiği zorunlu balılığı değil.

Şimdi ise bu, göl kenarına gelirken yolda bulduğu pembe çiçeklerden yaptığı pembe tacı, üstünde ten rengini vurgulayan dökümlü süt beyazı gömleği, altına giydiği kahve tonlarındaki-tamamen kendi işçiliği olan- kumaş pantolonu ile öylece göl kenarında oturmuş yanında getirdiği atıştırmalıklarla yavru tavşanları besleyen bu güzel, zarif omega çoktan sınırın diğer tarafında kalan sürünün, sınır teftişine çıkmış baş alfası tarafından fark edilmişti bile, sessizce bir kalbi daha güzelliği ve narinliği ile kendine bağlamıştı.

Narin omegayı düşlendiren uyandıran ''Omega!'' duyduğu kalın bir alfanın sesi olmuştu.
Omega hemen kendini olabildiğince hızlı toparlamış ayağa kalktığı gibi kafasını yere eğip ellerini önünde başlamıştı suçluydu ve yakalanmıştı ne vardıda bu güzelim göl sınıra bu kadar yakın olmasaydı, o zaman gönlü dilediğince burada kalır karşı sürüden ve kendi sürüsünden diğer kurtlara yakalanma korkusu yaşamazdı.Liam, yine azarlanacağını düşünerek derince iç çekti lakin karşıdaki alfa daha konuşmamıştı belki de bu sefer o kadar azar işitmezdi.

Omega yaklaşan ayak seslerini duydu ama bir yanlışlık vardı bu ayak sesleri sınırın diğer tarafından geliyordu ve duyumsadığı alfa kokusu ise sürüsünde olan hiçbir alfanınkine benzemiyordu. Tahminen Liamdan 5 adım önünde bulunan alfanın aurası şimdiden etrafını sarmış üzerinde inanılmaz bir hakimiyet sağlamıştı, şimdi ise Liam sadece alfaya boğun eğmek istiyor dediği her şeyi sorgusuz sualsiz yapmak istiyordu iç güdüleri onu bu düşüncelere itiyordu, omega korkmaya başladığını hissetti.
Bir kaç adım sonra tam önünde durduğu alfanın aurası tam olarak ona odaklıydı , Liam'ın nefesi kesilmeye, soğuk terler dökmeye başlamıştı baskı çok fazlaydı, nefes almasını kolaylaştıracakmış gibi elini boynunu buldu, zorlukla kafasını kaldırmayı denedi sanki biri var gücüyle boynunu sıkıyor onun yavaş yavaş ölmesini bekliyordu sessizce aynı zamanda diğer eli önündeki bedenin koluna asıldı, dokunuşuyla elinin altındaki beden kalsıldığında baskı daha da artmıştı, Liam'ın nefesi tekledi bir kaç kelime ağzından çıkmak için zorluyordu dudaklarını ''A-alfa...'' sonunda kafasını kaldırıp gözlerini buluşturduğunda tek kelimede olsa konuşabilmişti.

Alfa, gördüğü vaziyetle irkilmiş bir kaç adım geriye adım atmış hala süre gelen teması kesmiş aynı zamanda omega üzerindeki baskının yok olmasıyla dizlenin üzerinde derin nefesler alıyor , ciğerlerindeki keskin yanmayı hissediyordu.

Önündeki alfanın bir kaç adım daha geriye gittiğini işitti ama kafasını kaldıramayacak kadar yorgun bir o kadar da aciz merhamet bekliyordu. Saçlarında hissetiği parmaklar yavaşça saç tutamları arasında geziyor bir nebze olsun rahatlamasına yardımcı oluyordu ardından etrafına dolanan kolu başının yaslandığı sıcak göğsü hissetti, omega gelişen olaylara ayak uyduramıyor yorgunluğunun verdiği mayışmışlıkla sessizce yaslandığı göğüste başını dinlendiriyordu. Bir anda etrafını kaplayan rahalatıcı aurayla vücudu tamamen rahatlamış göz kapakları yavaşça aşağı kaymaya başlamıştı. Omega farkındalıkla tittredi.

''Alfa...'' sessiz bir fısıltı duyulduğunda , liam dudaklarının hareket ettiğinden bi habermiş gibi irkilmiş önündeki bedene biraz daha sokulmuştu, tacı çoktan kafasından düşmüş gölün üzerindeki yerini almıştı,

Alfa, omeganın sakinlenştiğini fark ettiğinde ''Uyu güzel omegam, umarım uyandığında bu aptal alfanı affedersin'' diye konuştuğunda Liam puslu zihnini toparlayamıyordu

''Alfa...'' fısıldamıştı kalan son gücüyle ardından uykuya çekilmesi sadece bi kaç saniye sürmüş alfanın son sözlerini dumasına izin vermemişti.

''Bağışla beni eşim''

Rose for omega. Ziam"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin