'Kimdir bu alfa ?'

252 27 78
                                    

Bilinmeyen her şey insana ister istemez her yaşta korku verir der Balzac;
Korkuyu yaş ile sınırlamaz ona nitelik kazandırmaz bu sözleri, korkunun bilinmeyenden kaynaklı olduğunu savunur nitekim karanlıkta zihnimizin şekil verdiği gölgeler değil midir bizi geceleri uykusuz bırakan ıssısz bir yerde duyduğumuz o çıtırtı sesi ya nasıl da tedirgin edip korkutur bizi.

Bundan dolayıdır liam'ın hiç bilmediği bir tavana gözlerini acınca irkilip üstündeki çarşafı korkudan avuçlarında toplaması.

Liam'ın beyni düşüncelerle dolu vücudu bilinmezliğin eşliğinde titrerken kapı eşiğinden gelen birkaç tıkırtı onu daha fazla ürküttü, kapı sakince açılırken bile büzüştürdüğü vücudunu kasarak gözlerini yumakla yetindi, korkuyordu ya hu.

Nerdeydi ?

Kimin evindeydin ?

Liam'ın annesi çoktan, oğlunun yokluğunda telaşa kapılmış mıydı ?

En önemlisi, kimdi o alfa ?

Kafasındaki sorular gölgeliyemeden korkusunu, içeri giren bedeni gördü,çoktan kokusunu alması gerekirdi ama Liam o kadar ürkmüş, o kadar savunmasız hissediyorduki duyuları tek bir yöne, içeri giren omega kadına odaklanmıştı.
Omega olduğunu gündelik kıyafetlerin içinde olmasına ragmen zarif, sade duruşundan yaydığı hafif meltem gibi esen aurası belli ediyordu. Liam ne düşünmesi gerektiğini bilemedi, onun en son gördüğü kömür karası gözlere sahip bir alfaydı, yoksa tavşanlarının tatlılığı kafasını bulandırıp hayal mi görmesine neden olmuştu, ahmaklaşma Liam.
Omega kadın, teredütlü adımlarla yaklaştı yatağa, zira ürkek gözlerle onı süzen bu güzel omegayı daha fazla ürkütmemekti amacı ama Liam, omegan kadının bu tavrına rağmen daha fazla çarşafların arasına gömülünce, duraksayıp yatağa 2 adım kala durdu; anlaşılan güzeller güzeli omega bir ceylan kadar ürkek diye düşünmesine mani olamadı.

Derin bir nefes alıp yatakta yatan omegaya "Lütfen, endişelenme omega..." bilinmezlikle durakladı, kadının bu halini fark eden Liam zorla toparladığı fısıltıyı andıran sesiyle "L-liam, ismim Liam...". Omega kadın mutlulukla gülümseyip "Ah, en az kendin kadar güzel bir ismin var" hafifçe kıkırdadı "...endişeni anlıyorum,Liam hiç bilmediğin bir yerde, hiç bilmediğin bir evdesin ama şundan emin olabilirsin tamamen güvendesin burada kimse sana zarar vermek istemiyor..." kadın net bir ciddiyetle gözlerini ,Liam'ınn gözleriyle buluşturdu"...nitekim şu an bulunduğun yer baş alfamızın evi, getirildiğin andan beri onun koruması altındasın."

Liam, sakince nefeslendi, kendini yatakta doğrultup vücudunun ayakta dikilmeye devam eden omega kadına el verdiğince çevirdiğinde biraz daha rahat hissediyordu ancak kafasının içinde dönen sorular tamamen rahatlasına en büyük engeldi. Hala, neden burada, bu yatakta olduğunu anlayamamıştı.

"Ben, hala neden burada olduğumu anlamış değilim, bu evde ne işim var ? Kaç saattir baygın yatıyorum ? En son göl kenarında bir Alfayla konuştuğunu hatırlıyorum ve şey..." Liam yanaklarına ılık kanın toplandığını hissetti "Kimdi o alfa ?"

Omega kadın, küçük omeganın bu haline yüzüne kondurduğu anaç bir gülüşle karşılık vermiş, sakince yatağın Liam'a en yakın yerine oturmuştu, küçük omega amma da şirindi. Uzanıp omeganın ellerini avuçlarının içine aldı.

"Canım omega, daha önce gördüğüm hiç bir kurda benzemiyorsun, öyle güzelsin ki; gözlerimi senden almak istemiyorum, öyle zarifsin ki; gökyüzünden düşen kar taneleri kardeşin, hayatım boyunca gördüğüm tek erkek omegasın, omegaların en özelisin."

Liam,ellerinin üzerindeki avuçlar, duyduğu sözler ve etrafına yayılan müthiş tatlı kokuyla, gerginlikle aldığı nefesler bir tüy gibi dudaklarından yumuşakça çıkmaya salınmaya başlamasıyla, vücudunun gevşediğini hissetti, omega kadın onu nasıl sakinleştireceğini baya iyi biliyordu anlaşılan.

"Bana, bir anda neden bunları söylüyorsunuz ?"Liam sorduğunda genç kadın "Bizim için, nasıl göründüğünü bil istedim, sana zararımız dokunmayacağını anla istedim, sakinleş istedim omega" diye cevapladığında baş parmakları avucundaki elleri üstün körü ovuşturdu.

Sessizce başını sağladığında, içinde anlamlandıramadığı hislerle boğuşuyordu omega, neden burda bu kadar rahattı ki ?
Omega,farkındalıkla titredi;

Sınırın karşı tarafındaydı.

Yıllardır süre gelen bir savaş içinde oldukları tek düşmanlarının inindeydi, öyle bir şeydi ki bu; Liam'ın baş alfanın koruması altında olduğundan çok, rehinesi olması daha olası geliyordu. Korkunç bir şeydi bu, ailesi ne de endişelenmiştir kim bilir ?

Öyleyse, Liam neden korkmuyordu bu yerden, içinden, en derinlerinden gelen bu aidiyetlik hissi neydi, peki ya yanı başında oturan bu omega kadın, ona düşmanca bakması gerekirdi, şefkat dolu ellerle uzanmamalıydı ona, hani nerdeydi o yıllarca ona öğretilen o vahşi, barbar kurtlar. Neler oluyordu ? 
Liam, düşüncelerden başının zonklamaya başladığını, az önceki sakin halinin kendini yavaş yavaş panik haline bıraktığını fark ettiğinde yataktan tamamen kalkıp ayağa dikildi, bir an önce evine ailesine dönmek istiyordu.

Odada varlığını bir anlığına unuttu kadın, "Merak etme güzel omega, sağ salim evine ulaştırılacaksın, sadece bir kaç saattir burda, bu halde yatıyorsun. Seni bulan alfa..." sinirle hafifçe kaşlarını çatmış sesi biraz yükseltmişti sanki birilerine duyurmaya çalışıyor gibiydi'... aurasına pek sahip çıkamamış maalesef, maksadı sana zarar vermek değildi, panik olmuş olmalı." Samimi bir gülüşle ayakla dikilen utangaç omegaya bakıp sözlerine devam etmişti "Nolur, sen onun kusuruna bakma, af ediver."

"Sorun olmadığını belirtmek isterim efendim, hatanın çoğu bende sınıra o kadar yaklaşmamam gerektiğini biliyordum, lütfen sürü üyenize kızmayın, özür dilerim."

"Ah, canım omega pek de naziksin"

Kadın sakince ayağa kalkıp evden çıkana  ve sınıra ulaşana kadar küçük omegaya yoldaşlık etmiş ona geçtikleri yollarda gördüğü renk renk farklı farklı çiçekleri bitkileri göstermiş onlar hakkında bilgiler vermişti.
Güzel omega buna bayılmıştı, elinde olsa her gün kaçar bu omega kadının yanına gelir, yanında bulduğu bitkilerin ne işe yaradıklarını dinlerdi, bıkmadan, usanmadan.
Ne yazık ki sınıra ulaştıkça Liam'ı bir hüzün sarıyordu, onu buraya getiren alfayı da tekrar hiç görmemişti zaten şimdide evine ulaşıp annesinden yiyeği azarı düşünüp duruyordu. Liam hiç mutlu değildi hemde hiç.

Somurtkan yüzü gören kadın, omeganın bu haline hafif bir kahkahayla tepki göstermiş, parmak uçlarıyla omeganın yanaklarını sevmişti çünkü bir başkasının bunu yapmayı çok istediğini biliyordu.

"Somurta güzel omega, yine gelirsin ziyaretime"

"Gelebilir miyim sahiden ?"

Gözleri parlak parlak bakan ışıldayan bu omegaya baka kaldı kadın, şimdi anlıyordu baş alfasını bu omega kimi büyülemezdi ki böyle bakarken ?

"Sen iste yeter ki omega ben bulurum bir yolunu."

"Sizi çok sevdim efendim, lütfen bana daha çok bitkileri anlatın! Teşekkür ederim!"
Ellerini minnetle sıkan omegayı kendine çekip sarıldı kadın, kim karşı koyabilirmiş bu şirinliğe.

"Her ne olursa olsun, dinle kalbini, sevgini,aşkını. Ruh eşin gelecek yakında sana, senden tek istediğim tut onu yalvarırım sana bitir bu savaşı, ölmesin artık sevdiklerimiz."

Kulağına fısıldanan bu cümleler Liam'ın vücudu kasılmış , kendini çabucak geri çekmişti, kafasını kaldırıp kadının yaşlı gözlerinş gördüğünde ne yapacağını bilememişti. Eve gitmeliydi.

"Git omega, haydi ama mutlaka geri gel hikayenin başladığı bu yere, seni bekleyen kaderine."

Elleri zangır zangır titrerken ayrıldı omega ordan ardından ona bakan iki çift göz bırakarak.

Slm

Rose for omega. Ziam"Where stories live. Discover now