Daechwita | yoonkook ✓

Part 11 • Final Tape

Bu bölüm o bölüm arkadaşlar! 

Hani şey var ya, hani şey hani, haniii

:D

İlk defa smut yazmayı deniyorum o yüzden lütfen hoşunuza gitmeyen bir yer olursa görmezden gelin.

İyi okumalar!

                                                                                  ***

Elindeki ağır kılıcı bir kez daha, daha önce ona gösterildiği gibi hareket ettirdiğinde terinin şakağından çenesine doğru aktığını hissetmişti. Göğsü hızla inip kalkıyordu ve gece olmasına rağmen bu sıcakta çalışmayı istemesi onun suçuydu. Ama pişman değildi. 

''Çok daha iyi.'' 

Kılıcı tekrar kaldırıp saldırıya geçerken hem karşıdan gelen darbeleri engellemeye çalışıyor hem de ona karşı ataklarından vazgeçmiyordu. 

Bu ne kadar yorucu olursa olsun en sevdiği aktivitelerden biri olmaya başlamıştı. Kılıç kullanmak düşündüğünden de zor ve aynı zamanda muhteşem ötesi bir şeydi. İnsanı güçlü hissettiriyordu. 

Ama maalesef o bu konuda biraz toydu ve karşısındaki savaşçının ani bir manevrasıyla o ne olduğunu anlayamadan kılıcı elinden çoktan yeri boylamıştı bile. 

''Biraz dinlenmeye ne dersin?'' Karşısındaki adamın normal sesi, ne bir derin soluklanma ne başka bir şey, sanki iki saattir burada çalışmamışlar gibi ona gülümsüyordu yalnızca. Belki de onu böyle görmenin verdiği etkiyle terden alnına ve yüzüne yapışan saçları sinirle geriye atmıştı. Derin ve hızlı solukları ise hala aynıydı. 

Ama o da bu kadarının yeterli olacağını düşünüyordu. Kılıç kullanmak boks yapmaktan çok daha zahmetli bir işti ona göre. 

''Olur. Yarın devam ederiz?'' 

''Yarın devam ederiz.'' 

''Teşekkürler Namjoon.'' Oradan ayrılmadan önce kılıcı Namjoon'a teslim etti ve ona iyi geceler dileğini ilettiğinde odasına doğru ilerledi. Daha doğrusu odalarına. 

Jungkook, onun isterse başka bir odada kalabileceğini söylemişti ve ona çoktan bir oda hazırlatmıştı fakat ikili birlikte uyumayı o kadar seviyorlardı ki Yoongi Jungkook'un odasında kalma teklifini geri çevirmemişti. Bu iyiydi, ilk birkaç gün birlikte uyuyup yeni güne birlikte başlamaları çok güzeldi fakat ondan sonra bu sürekliliğini yitirmişti ne yazık ki. 

Jungkook iki aydır bir seyahattaydi. Tam seyahat sayılmazdı aslında, eski kralın gerisinde bıraktığı birtakım krallıklar arası sıkıntıları çözmek adına yola çıkmıştı. Diğer krallarla yüz yüze konuşmak çok daha etkili olacağından bunu hemen halletmek istemiş, saraydan ayrılmıştı. 

Boş ve karanlık odaya adım attığında derin bir nefes bıraktı havaya. Burası hala Jungkook gibi kokuyordu ve onu ne kadar özlediğini kelimelere dökemezdi bile. 

Görebildiği kadarıyla pencerenin önündeki masaya doğru yaklaştı ve masadaki mumları yakmaya başladı. Oda tamamen aydınlandığında bir tane mumu alarak kralın odasında bulunan banyoya doğru ilerledi. Kısa bir duş aldıktan ve Jungkook gibi koktuğundan emin olduktan sonra tekrar odaya giriş yaptığında kendini hemen geniş yatağa atmıştı. Fazla yorgundu ve yumuşak tüylerin arasında mışıl mışıl uyuyacağına emindi.