³

127 49 11
                                    

"Mutlu yıllar!"

Yazdım son olarak karta ve zarfa koyup posta kutusuna attım.

Yeni bir yıla girmiştik. Beklediğimiz gibi, Jen Kai hiç bir sorun çıkarılmadan açıklanmıştı.

Açıkcası beklenilmedik bir biçimde Jennie kendi düşündüğünden daha iyi tepkiler aldı.

Hava alanında falan saldırıya uğrayacağını düşünüyordu, ölüm tehtitleri, linç ve linç. Fakat IG'de yediği 800k'lık unf'u saymazsak, bu dönemin onun için iyi geçtiğini söyleyebiliriz.

Noel sabahı yaptığım ilk şey beni uyandırmaya çalışan Rosè'yi kendime çekip sincap yanaklarından öpmek oldu.

Ben Koreli değilim. Geleneklerimizde sıkı hir biçimde Noel kutlamak yoktur.
Fakat Kore'de yaşadığım sürece buna ayak uydurmam gerektiğini biliyorum.

En alt kata inip birbirimize aldığımız hediyeleri vermeye karar verdik.

Ben Rosè'in seveceği tarzda 2 tane üzerinde i love you yazan
kupalar almıştım. O da bana gümüşten bff bilekliği ve çift yüzüğü almıştı.

Hemen taktık ve stilistimiz 'sorun' çıkarmayana kadar takacağımıza söz verdik. Noel'i Jennie'nin evinde kutlayacak 4'ümüz beraber zmn geçirecektik, planımız buydu.

Jennie bizim için çok güzel ve büyük bir kahvaltı sofrası hazırladığını belirtmişti.

Alt kattaki odama gidip, Kore'de geçirdiğim her Noel yaptığım gibi kırmızı geyikli kazağımı ve noel temalı diz üstü eteğimi giyip Rosè'yi de yanıma alarak kapıdan dışarı çıktık.

Tayland'dan uçakla döneli 6 saat olmuştu hala yol yorgunuydum diye önce gördüğüm şeyin yanlış olduğunu düşündüm.

Paspasın üzerinde bir hediye kutusu vardı.

Ailemdendir, ya da en fazla BamBam'dendir diye alıp açtım.

Fakat kimden olduğuyla alakalı hiç bir bilgi yoktu ne bir etiket ne de bir imza. Bu beni ve Chae'yi kuşkulandırmayı yetti. Yaşadığımız yerin bilinmemesi gerekiyor. Her hangi hir fanin yaşadığım yeri bilip bana ya da Rosè'ye hediye bırakması...isteyeceğimiz son şey.

Özenle kaplanmış kırmızı-yeşil bir hediye kutusuydu. Eğer ailemden olsaydı Mnbn diye etiket bırakacaklarını biliyordum. BamBam olsaydı da kesinlikle bir not en azından imza bırakırdı.

Hediyeyi açınça içinde bir not bulduğumda hediyenin benim için duğunu anladım.


"Bu güller sana :)"

Artık neredeyse emindim bu bana takık bir 'fan'nın yazacağı türden bir şeydi.

Ama durumun asıl korkutucu yanı bu 'fan'nın ben-Jen-Jimin arasındaki gül meselesini bilme ihtimali vardı.

Benim en sevdiğim çicek güldür. Jen güllerden nefret eder kırmızı-beyaz fark etmez. Jimin de bunu bilmediğinden J'ye 2 kez gül aldı.

Yıla böyle başlamak istemezdim doğrusu ki -Rosè beni rahatlattı.

"Jensoo'dan olabilir bu güller. Her gül sana gelecek diye bir şey yok ki. Ayçiçeğim hadi arabada seni bekliyorum. Jensoo da bizi bekliyor. Kahvaltıyı kaçırmak istemeyiz."

O haklıydı. Öyle olmalıydı.

Yolda giderken yakın arkadaşlarım BamBam'e, Miyeon'a hediyelerini verdim.

•••

Kahvaltımızı yapmıştık Rosè ile Jisoo alt katta şarap içip -duyduğum kadarıyla 'Jisoo'nun müstakbel flörtü' Namjoon hakkında konuşuyorlardı. Onlara katılmayı çok fazla isterdim fakat J, elimi sıkıca tutup Chaesoo'nun fark etmeyeceği bir şekilde "konuşmalıyız" dedi.

I PURPLE YOU💜 | TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin