75 13 14
                                    

"Bebeğim seni özlediğimi biliyorsun ama yapamam ve sorun da bu. Kızım seni özlüyorum biliyorsun. Seni sadece öpmek istiyorum ama şu anda yapamam."

Rüya görmekten her daim nefret etmişimdir. Çünkü gördüğüm rüyalar dünyadaki kötü gerçeklikten çok daha güzel ve katlanılabilirdir.

Her sabah bunları düşünerek uyanmaya çok alışığımdır ama o günün sabahı gerçekten diğer sabahlardan çok daha farklı bir biçimde uyanmıştım.

Alarmımın çalmaması türünden bir değişiklik değil.

Kedilerim tarafından uyandırılmamıştım, hayır bahsettiğim farklılık bu da değildi.

Bu benim kaderim olmalıydı şu anda uyandığım yer, benim evim değildi.

Vücudumda genel olarak her taraflarımda duyduğum beni uyandırmaya yetecek kadar büyük ve şiddetli bir ağrıyla 'ağh'diyerek gözlerimi kendimi iyice sıkarak açtım.

Hemen arkamda bir başkasının sesini duydum ama o tarafa dönecek gücü kendimde bulamamıştım.

1, 2, 3?

Burası ne benim evimdi ne, Jensoo'nun ne de Taehyung'ın!

Yüzüm betonla bir olacak bir
biçimde yatırılmıştım. Kalkar kalkmaz öksürmeye başladım.

Üzerime geçirilmiş grinin en kötü tonunda basit bir tişört vardı. Bu problem değildi ama altımda sadece iç çamaşırı bulunması bir problemdi.

Elerimin yardımıyla kendimi doğrultup ayağı kalkmak istedim ama bu pek mümkün gözükmüyordu çünkü elimde zincir vardı. Hayır kelepçe.

Kelepçe...

"Chae? Chae? Unnie. Chae gel. Chae. Gel. Bundan, b-bunu hiç sevmedim"

"Hadi ama Chae!"diye bağırmaya devam ediyordum ümitsizce ama bulunduğum yer hiç de seul'da bulunan tek düze sıradan bir apartman dairesine benzemiyordu.

Hatta burası apartmandan çok uzak müze gibi bir yerdi.

Yüzü koyun kelepçeli bir biçimde bulunduğum yerde üzerime güneş ışığı geldiğini hissetim. Bolca güneş ışığı.

Arkamı döndüğümde tavanda kocaman bir pencereyle karşılaştım.

Ayağı kalktım ve arkamda adımı bağaran kalın bir erkek sesi duydum.

"LISAAAAAAAAA"

Adımı duyduğum yere gözlerimi götürdüm.

O da benimle eş gri sweatshirtü giymişti ama altındaki mavi pantolondan,
bende de olsaydı hiç fena olmazdı.

O da benimle eş gri sweatshirtü giymişti ama altındaki mavi pantolondan,bende de olsaydı hiç fena olmazdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I PURPLE YOU💜 | TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin