× 9 × Hastane

8.8K 266 81
                                    

Başımı dizlerime yasladım. Bacağımdan  koltuğa akan kanlara bakmak istemiyordum. Evet, Aksel haklıydı, gerçekten de çok kötü kesilmişti. Muhtemelen kendi dengesizliğimden, ya da belki bir yere takılmamdan dolayı yere düşünce Aksel'in kırdığı bira şişesinin parçalarının üstüne düşmüş olmalıyım. Bu yüzden derin bir kesik vardı bacağımda ve çok acıyordu.

Başımı iyice yasladım ve gözlerimi yumdum. Acıyı ne kadar görmezden gelmeye çalışsam da 'ben buradayım' diyordu adeta.

"Baba!" diye seslendi Aksel bir kez daha. Kükredi mi desem? Yukarıdakiler sesimizi duymuyordu ama.

Başımı kaldırmasam da odanın içindeki telaşlı ayak seslerini duyabiliyordum. Arkaya gidip salonun ve mutfağın ışıklarını yaktı. Sonra ön tarafa gelip, sahile bakan cam kapıyı kapattı. Rüzgar iyiden iyiye fırtınanın adım seslerini duyuruyordu bize.

"Aksel?" diye Can Bey'in meraklı ve bir o kadar da endişeli sesini duyunca hafifçe başımı kaldırdım. Merdivenlerin başında görünmüştü, sonra annem de geldi arkasından. Gözleri Aksel'e bakıyordu şaşkınlıkla. "Ne oldu sana?" dedi birden.

Haklıydı sanırım bu kadar şaşırmakta çünkü Aksel'e bakınca ben de en az onun kadar şaşırdım. Üzerindeki beyaz gömleğin ön tarafı kan kaplıydı.

Nasıl öyle olmuştu bilmiyorum. Beni ne ara eve kadar taşıdığını bile hatırlamıyorum aslında canımın acısıyla sarhoşluğum birleşince ufak bir bilinç kaybı yaşamıştım fakat şimdi gözüme batan floradan lambaların ve kesiğin derin acısının varlığıyla birlikte istesem de zihnimi buradan uzaklaştıramıyordum.

Önce Aksel'in üzerinde gezinen gözleri annemin "Ceyla!" yakırışıyla birlikte beni buldu.

Hâlâ bilincimin tam olarak yerinde olduğunu söyleyemem açıkçası.

"Sahildeydik. Yere düştü, cam parçaları yüzünden bacağı kesildi." dediğini duydum Aksel'in.

"Ceyla? İyi misin kızım? Niye çıkıyorsunuz dışarı bu soğukta?" bu acı ses anneme aitti. Hemen yanıma koşup yere çökmüştü. Hâlbuki kavga etmiştik bugün, çok kötü bağırmıştı bana.

Ne kadar berbat bir gündü bu böyle! Önce sınav sonuçları, sonra kavga, en son da bu...

Başımı tekrar gömdüm dizlerime odanın aydınlığı gözlerimi yakıyordu.

"Anne sen bana kızıyorsun..."

Bu boğuk ses bana mı aitti?

"Ne?" dedi annem şaşkınlıkla.

"Sınav sonuçlarım yüzünden..." Birazdan ağlayacak gibi hissediyordum kendimi. Sesim de belli ediyordu bunu.

Birkaç saniye sessiz kaldı herkes. En sonunda annem, "Kızım bu nereden çıktı?" dediği an kendimi tutamadım ve birden hündür hündür ağlamaya başladım dizlerime kapanıp.

Bacağımın acısından mıydı bu yoksa duygusal boşalımımın zayıf bir döneme denk gelmesi yüzünden miydi?

Tam bu anda Aksel'in birden sesli bir şekilde ofladığını duydum.

Başımı kaldırdığımda gözlerimden yaşlar döküldüğünü biliyordum. Aksel dışında herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"Sana 'of' asıl! Hepsi senin yüzünden oldu!"

Can Bey kuşkulu bir şekilde Aksel'e yaklaştı. Aksel hiçbir şey yapmayıp öylece dikilirken babası birden eğilip onu kokladığında aniden geri çekildi.

"Aksel, leş gibi kokuyorsun oğlum! İçki mi içtin sen!?"

Annem birden bana doğru eğilip kokladığında "Anne!" diye ciyakladım birden. "İçmişler!" diye söylendi.

▪Güzeştâh ▪|| +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin