8. Bölüm

1K 597 477
                                    


LemanSude  adlı kişiye ithaf edildi.
Desteklerinden dolayı teşekkür ederim.

Öylesine güzel
Seviyorum ki seni,
Öylesine saf.
Öylesine temiz.
Öylesine derin.
Ve "Öylesine" değil!..

《Özdemir Asaf》

Merhaba sevgili okuyucularım.

8. Bölüm ile birlikteyiz.

Keyifli okumalar..

Hafif hafif esen rüzgar yüzümü yalayıp geçiyordu.
Gözlerimi kapatıp bir süre bekledim, dün gece yaşadıklarımı tekrar gözlerimin önünden geçirdim.
Akşamdan kalma oluşum vücuduma halsizlik hediye etmişti. Bedenimi ileriye doğru uzatıp gerdirerek rahatlamaya çalıştım.

Kafamı beni rahatsız eden yastığa sertçe bastırdım. Yastığı değil başımı cezalandırdığımı fark edince oflayıp kafamı serbest bıraktım.
Utanıyordum ayık değilken normal gelen durumlar şu an ben ayıkken hiç de normal gelmiyordu.

Yaptıklarım ya da yaşadıklarım normal değildi, çoğu benim istediğim veya istemediğim durumlardan ortaya çıkıyordu.
Ne olursa olsun yine bir tehlikenin içinde buluyordum kendimi.

Etrafımda ki insanları üzüyordum, endişelendiriyordum. Beni düşünen önemseyen insanlara sırt çeviriyorum.
Yanımda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayı da olan insanlar vardı. Onları göz göre göre kayıp etmek istemiyordum.

Üç senedir yanında olduğum insanlara çok alışmıştım.
Beni ailelerinden biri olarak görüyorlardı. Kendi çabaları ile aile olup beni de içine almışlardı.
Yalnız olduğumu bir an olsun unutuyordum onların yanındayken.

On sekiz yaşımda o park da sessizce, ya da sesli bir şekilde ağlarken Gökhan karşıma çıkmıştı.
'Deminden beri seni izliyorum. Sıkılmadın mı ağlamaktan?'
Tanışmamıza sebep olan o sözü tekrar ettim içimden.

Acı bir şekilde dudaklarım gerildi gülümsedim.
Korkuyordum bakamamıştım yüzüne. Kim olduğunu  iyi veya kötü niyetli olup olmadığını da bilmiyordum. Bunu sağlıklı bir şekilde düşünecek psikoloji de değildim o zamanlar.

Şu an da pek sağlıklı olduğum söylenemezdi. Bilmediğim bir genç'in peşine takılmıştım o gece.
Parkın etrafında dolaşan elinde alkol şişeleri ile gezen adamlardan kurtulmamın tek yolu onu takip etmek olduğunu düşünmüştüm.

Saatler sonra onun ayaklandığını görünce tedirgince peşine takılmıştım. Parkta gezen adamlardan daha iyi olduğunu düşünmüştüm.
Acele bir karar verip ondan izin almadan onu takip etmeye başlamıştım.

Gidecek bir yerim yoktu, nereye gittiğimi , ne yapacağımı soran da yoktu.
İçimden gelen bir dürtü ile peşinden gitmiştim, şu an buradayım. O ailenin bir parçasıydım.
İçimde tutup farkında olmadığım nefesimi dışarı verdim.

Biraz da tavan ile bakıştım. Duvar köşelerinde oluşan örümcek ağlarına dikkat kesildim.
Ne kadar süredir örümcek ağları oradaydı bilmiyordum.
En son ne zaman evi temizlemiştik onu da bilmiyordum.

Uzandığım koltuktan doğrulup koltuğun kollarına basıp ayakta sabit durmaya çalıştım.
Bana oldukça yakın duran örümceklere bakmaya başladım.
Sağa sola giden birkaç örümceğe daha çok yaklaşıp üflemeye başladım.

Nereye gideceğini şaşıran ufak örümceğe uzanıp  elime haps ettim.
Koltuğa oturup avucumu açtım.
Hızla hareket edip koluma tırmanıyordu. Kıkırdayıp sol elime geçmesine yardım ettim.

İSİMSİZWhere stories live. Discover now