"İnsan kendini cam kenarında öldürebilirmiş hem de hiç atlamadan."
Sevdiğim insanları bir camın kenarında beklerken dedem söylemişti bunu. Babam yerine bir adamı beklemeye başladığımda anlamıştım, dedemin ne demek istediğini.
*
Siyah Buz'un devam...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
My Oasis- Sam Smith feat. Burna Boy Keyifli Okumalar Dilerim 🌸
Merih'e uzanan parmak uçlarım onun parmak uçlarına dokunamadan bedenimle birlikte yeri öptüğündeyerdeki soğuk, bir sarmaşık gibiomurgamı sardı ve derimin altında kristalleşen buzlar canımı yaktı. Gözlerim bir film karesi gibi görüntüyü puslu bir ekrana taşırken Merih'in başımın yanından hızlıca geçtiğini hissettim, saç diplerim bir orman yangınına kurban gitmiş gibi cayır cayır yanarken küçücük, şiddeti yok denecek kadar az bir öksürük çıktı dudaklarımdan, belki bir yağmur damlası gibi toprağa düştüğüm içindi belki de çarptığımkaburgalarımın, ağrısının habercisiydi.
"Sakın dokunma ona!"
Birkaç ses duydum fakat anlam veremedim, bilincim bir saç teliyle bağlı kalmıştı zihnime ve bu incecik saç telinin kopması an meselesiydi bu yüzden odaklanmakta büyük zorluk çekiyordum. Bir elin başımı yavaşça kaldırdığını hissettiğimde arkamda kalan bedene çevirdim bakışlarımı ağır ağır, safir mavisi gözlerin sahibine bakarken dudağının hemen kenarından dışarı sızmış küçük kan birikintisini gördüm fakat tepki veremedim.
"Manolya iyi misin?"
Gözlerimi uzunca kapatıp açarak cevap verdiğimde diğer eli omuzlarımın altından geçti ve biraz doğrulmamı sağladı, ondan destek alarak zar zor da olsa ayağa kalktığımda karşımızda duran Uras'a baktım, kaşından akan kanı elinin tersiyle silerken öldürücü bakışları bana kaydı.
"Babanı öldürmek isteyen adama mı inanıyorsun gerçekten?" dediğinde onun da hiç nazik olmayan tavrı düştü aklıma, Merih babamı öldürmek istese ona olan öfkesi bana da yansımaz mıydı? Daha çok Uras babamı hatta beni öldürmek istiyor gibi görünüyordu.
Güler gibi bir ses çıkarıp ellerini tahammülsüz bir ifadeyle beline koydu arından derince bir iç çekti.
"Çünkü ikna olmuyorsun, Merih sandığın kadar iyi değil Manolya." dediğinde soğuk bedenim için çok daha fazla acı verici hale gelmişti.
"Onun iyi birisi olduğunu hiç düşünmedim."
Kestirip attığım bu konuşmadan sonra Merih sessizliğini koruyarak benimle birlikte eve yürüdü, neden kendini hiç savunma gereği duymuyordu? Neden Uras'ısusturmuyordu söylenenlerin aslı olabilir miydi? Düşünmeyi bırakıp eforumu yürümeye verdiğimde nihayet eve girmiştik, ayaklarımın kirli olmasından ötürü yürümekte tereddüt ederken Merih ayaklarıma baktığımı anlayıp nazikçe belimden itekledi.