sahte ateşkes ve kırmızı gözler

1.6K 220 102
                                    


the neighbourhood - void

the neighbourhood - void

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Jimin yemek yerken hiç bu kadar zorlandığını hatırlamıyordu.

Kaşığını sürekli patates püresine daldırıp duruyordu. Rahatsızdı çünkü yumuşak bakışlarını ne zaman yukarıya kaldırsa kendisine atmaca gibi bakan adamla göz göze geliyor, utançla kafasını eğiyor tekrar püresini eziklemeye başlıyordu. Acıkmıştı ve kesinlikle patates püresi onun favori yemeğiydi fakat tam karşısında gözünün içine kadar bakan biri varken ağzına attığı lokmalar tek tek boğazına diziliyordu. Jimin bu bakışları, siyah kedisi Catsi'den çok iyi hatırlıyordu. Fakat küçük kedi sadece yemek istediği için mızırdanıyor mazlum mazlum bakıyor, Jimin'i ikna edip bir parça yemeğe o da ortak oluyordu.

Ama tam karşısında onu izleyen deltaya kesinlikle bir kaşık püre verip kurtulabileceğine pek emin değildi.

"Neden bana öyle bakıyor?" Tam yanında oturan Yoongi'nin kulağına çaktırmadan eğilerek fısıldadı.

Yoongi, kulağına değen sıcak nefes yüzünden istemsizce ürperdi. Yanında gittikçe küçülen adama bakarken ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu. "Kimden bahsediyorsun?"

"Jeongguk," Jimin tekrar fısıldadı. "Yemek yiyemiyorum. Belki sen bakarsan fark edildiğini anlayıp utanır."

Yoongi bir parça eti kesip ağzına attı. "Aynen, kesin öyle olur."

"Kesinlikle o gün yaptıklarını yüzüme vurmak için böyle yapıyor." Kendi kendine konuşurken tısladı. "Aptal piç!"

Jimin'in artık yalnız yaşamadığı gerçeğine alışması lazımdı. Kendi kendine konuşurken onu duyabilecek onlarca insanla bir arada yaşıyor, aynı masada yemek yiyordu. Herkes tam da yanında oturan Yoongi gibi onu duyabilecek konumdaydı.

"Ne dedin sen?!" Yoongi yemekten ilgisini kesip bir anda Jimin'e döndü. "O gün sana ne yaptı? Bana sadece konuştuğunuzu söylemiştin!"

Jimin hafif kamburlaşmış sırtını düzeltip karşılarında oturan Taehyung'a baktı. Diğerleriyle derin bir sohbetin içinde olduğunu görünce derin bir nefes alıp yanındaki adama döndü. Yaşanan şeyi kuzeninin öğrenmesini kesinlikle istemiyordu. Zaten kendini yeterince rezil etmişti.

"O sinirle odasına girdim," Jimin kimse duymasın diye sandalyesini Yoongi'ye biraz daha yaklaştırdı. "Bu yatakta yatıyordu. Tabii, bir anda içeriye girince panikleyip ayağa kalktı ve üzerime geldi. Ne olduğunu falan sordu sonra saydırmaya başladım."

"Başka?" Yoongi'nin de bir gözü eşindeydi. Bunun aralarında kalmasını isteyen tek kişi Jimin değildi.

"Sonra bir şey oldu. Kendimi kaybettim ve sanki ona muhtaçmış gibi hissetmeye başladım. Şerefsiz! İçimdeki kurdu baskılamış olmalı." Jimin sinirli ve sert bakışlarını alttan alta hala kendisine bakan deltaya yönlendirdi. "Bana cadı olmak yerine güzel bir omega olduğumu söyledi. Ah! Ben de bu söylediklerine ikna olmuş gibi ona yanaştım."

you don't need to run | jikookWhere stories live. Discover now