29- A&A Gözlük

3.7K 345 127
                                    


...

Seelaam :)


Tatlı, ponçik bir bölüm sizi bekler,
Buyursunlar :)

☆☆☆☆☆

°°°

Ayda'nın meraklı bakışları hoşuma gitti o an... "N'oldu? Ne yapacaksın?", dedi heyecanla...

"Burada bekle!", dedim çantamdaki cihazlardan birisini çıkarıp görmemesini sağlayacak şekilde avucumun içine alarak tekrar yanına gidip başında durdum...

Meraklı gözlerle hem kapalı olan elime hem de yüzüme çevirip duruyordu bakışlarını... "Elindeki ne? Bana yüzük getirmedin herhalde?", dedi gülümserken.

"Hayır. Biz şu an sevgili değiliz öyle değil mi? Sadece 'mişiz' gibi davranacağız... Bu yüzden elimdeki bir yüzük değil!", dedim ve mimiklerini görebileceğime emin olduğum anda avucumu açıp ne olduğunu görmesini sağladım...

Kaşlarını çatarak odaklanmaya ve elimdekinin ne olduğunu anlamaya çalıştı önce, sonrada tekrar bakışlarını bana çevirdi ve "Bu ne?", dedi uzatmadan.

"Bu bir kayıt cihazı. Eğer seni koruyacaksam bunu senin evine yerleştireceğim ki, biz yokken birisi girip çıkacak olursa bileyim."

Kaşlarını havaya kaldırırken şaşkınlığı açıkça belli oluyordu... "Vaavv... Birisinin girdiğini nereden bileceksin?"

"Telefonumla bağlantısı olacak!"

"Filmlerdeki gibi yani?", derken kaşları hâlâ havadaydı...

"Bir nevi..."

"Peki ben şimdi sen yokken ve evde tek başımayken bağıra bağıra sana seranat yaptığımda haberin olacak mı?"

"Evet."

"O zaman banyoya tak.", derken parmağını şıklattı büyük bir buluş yapmış gibi, "Çünkü 'Banyolarda ses daha güzel çıkıyor' derler.", dedi heyecanla.

"Biz evcilik oynayacak olabiliriz ama bu oyuncak değil Ayda."

"Off... Tamam yaa... Hemen de boz beni zaten!", derken ellerini yine küsmüş gibi göğsünün üstüne bağladı hemen...

"Ayda, yine bildiğimiz Ayda...", dedim bariz bir şekilde dalga geçerek...

"Ne dalga geçiyorsun be..?", diye çıkışırken savaş boyalarını sürmüştü yine anında.

"Dalga geçmiyorum.", dedim birazcık yalan söyleyerek...

"Hıı...! Dalga geçmiyormuş. Sen onu külahıma anlat. Niye gülüyorsun o zaman?"

"Gülüyor muyum?"

"Evet!"

"Ben hiç gülmezdim biliyor musun?", dedim birdenbire ciddileşerek. "Bu, senden sonra oldu... Gülebiliyormuşum ve bunu senin sayende anladım."

Sandalyesinden kalkıp yanıma kadar geldi ve elini yüzümde gezdirmeye başladı yine aynı şekilde, "Ve gülmek sana ne kadar yakışıyor, biliyor musun?", derken etrafımız bir büyü bulutuyla kaplanmış ve yine bütün dünyadan soyutlanmış gibiydik!

"Bence gülmek en çok sana yakışıyor.", dedim gözlerim dudaklarının kıvrımlarına giderken. "Sen güldüğün zaman, gamzelerin bana anlamadığım bi şey yapıyor!"

YALVAÇ / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin