BİR DANS DAHA?

📼9"Önüne düşen zülüfün, attığın göbek olayım Ateş reis!"📼

🎶Tarkan-Dudu🎶

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. 😍

İyi okumalar. ❤️

❦

Ofladım ve sırt üstü yattım. Gerçekten sabah sabah sinir krizi geçirecektim. Yağız o kadar çok horluyordu ki, uyuyamıyordum. İlk gün sessiz sakin uyumuştu, bugün ise hayvan gibi horluyordu. Birde öyle bir anda değil, ara ara horluyordu. Tam gözüm aldı, tekrar uykuya dalacağım derken aslan gibi kükrüyordu. Yer yatağında oturur pozisyona geçtim ve sağ tarafımda yatan hayvanlara çevirdim kafamı.

Laçin en sağda insan gibi yatıyordu. Adeta bir prenses gibi. Ortada ise göz bandıyla ve baya dağınık yatan bir adet Yağız vardı. Ayakları Laçin'in üzerindeydi, kolları ise çarpılmış gibi duruyordu. Tövbe bismillah. Ayağa kalktım ve lastiği bozuk olan şortumu çekiştirdim.

Götümden düştü, düşecekti neredeyse.

Kafamı kaldırarak duvarda asılı olan saate baktım. Saat sabahın 6:30'uydu. Gerçekten çok harika. Elimle Yağız'ı dürttüm. Herhangi bir yaşam belirtisi yok. "Yağız." yine bir belirti yok. Ofladım ve ayağımı sırtına koydum. "Yağız, kalksana." ofladı ve elini havaya kaldırarak orta parmağını göstertti.

Kaşlarımı çattım ve ayaklarımı kendime çektim. Bu yaptığını kameraya alıp anana göstereyim mi Yağız? Keşke gerçekten dün kaybolsaydın da rahat etseydik.  Şu kaybolma olayı ise tamamen saçmalıktı. Mal, kaybolmamış ki. Biz onu deli dana gibi her yerde ararken o, görevlilerin lahmacun yediğini duymuş, -nereden duymuş bizde bilmiyorduk- ve onlarla lahmacun yiyormuş.

Hiç abartısız 1 saat boyunca Yağız'ı aramıştık. En son anons yaptırmıştık ve elinde lahmacunlarla yanımıza gelmişti. 'Beni mi çağırıyorsunuz?' diye. Bunun üzerine bir part da Laçinden dayak yemişti.

Kafamı iki yana salladım ve ayağa kalktım. Bu sefer Laçin'in yanına diz çöktüm. "Laçin, kalksana." ses yok. "Lan, sıkıldım. Biriniz kalkın. Uykumda yok zaten." hafifçe kıpırdandı. Uyanın biriniz artık lan. "Laçin!" ofladı ve bir gözünü açıp bana baktı. "Su, sabahın köründe ne istiyorsun Allah aşkına?"

Uzanarak saate baktı ve ofladı. Şirince gülümsedim. O ise Yağız'ın ayaklarını üzerinden attı ve kıçını bana dönerek uyumaya devam etti. Yüzümdeki gülümseme söndü. Yağız da Laçin'e dönerek kollarını üzerine attı. Ayağa kalktım. İyi, siz kucak kucağa uyuyun. Bende Ateş'i uyandırırdım.

Odadan pekte sessiz olmaya özen göstermeyerek çıktım. Koridorda yürürken karşıda ki boy aynasına baktım. Müthiş şort askılı uyku kombinim ve ben. Kendime göz kırptım ve uzanarak kapıyı açtım. Önce kafamı uzattım içeriye. Açelya yatakta üzeri açık bir şekilde yatıyordu. Ateş ise yerde, boynuna kadar örtülü bir şekilde yatıyordu.

İçeriye girdim ve Ateş'in yanına çömeldim. Saçları gözlerini kapatıyordu. Uzanarak saçlarına dokundum ve anlından çektim. Yüzü gözü açıldı çocuğun aniden. Ellerimi birkaç saniyeliğine saçlarında gezdirdim ve ardından elimin tersiyle yanağına dokundum. Klimadan dolayı buz gibi olmuştu. Geriye çekildim ve ayağa kalkarak komedinin üzerinde duran kumandayı alarak kapattım klimayı.

Uyandırmaya kıyamadım ve yeni kurbanım olan Açelya'ya döndüm. Yanına giderek oturdum. "Açelya." dedim adeta fısıldarcasına. Ses yok. "Açelya, uyan lan." ses yok. Ofladım ve ayağa kalkarak kapıya doğru yürüdüm. İyi lan, bende çamaşır toplarım, ütü filan yaparım. Kapıya doğru yürüdüm sessiz adımlarla. Aniden olduğum yerde durup arkamı döndüm ve Ateş'e baktım.

Hızla yanına giderek diz çöktüm ve saçlarının arasına öpücük kondurarak odadan hızla çıktım.

Aniden yaşadığım sevgi patlamasının nedenini bilmiyordum. Hızlı adımlarla merdivenleri indim ve balkon kapısına doğru yürüdüm. Sürgülü kapıyı açarak arka bahçeye çıktım ve temiz havayı içime çektim. Güzelim havuza bakarak sırıttım. "Keşke zengin olsam da böyle bir evim olsa lan." hayal kurmak güzeldir gençler.