📼25"Belki de seni Yağızla aldatıyorumdur?"📼

842 84 275
                                    


🎶Yaşlı Amca- İstanbul Beyefendisi🎶

-Hatırlatma-

Diğer taraftan da bir oğlan koştu. Ateş aralarına girince diğer oğlan da girdi. "Tamam tamam! Abi sakin olsanıza, konuşarak halledebilirsiniz kavgaya ne gerek var?" dedi Ateş. Diğer çocukta, diğer adamı tutuyordu. Tam yüzünü göremiyordum ama bizim yaşlarımızda bir şeydi galiba. "İki medeni insan gibi konuşabilirsiniz." dedi diğer çocuk. Tabi bunlar medeniyetten ne anlar. Alayla baktılar adamlar Ateşlere. Sallamamış gibi duruyorlardı.

Çünkü kaş ve göz arasında yumruğu Ateş ve diğer çocukta yemişti.

"Dediğimiz gibi efendim. Biz sadece yardımcı olmaya çalıştık. Belki kavga etmeden bu işi çözerler diye." Ateş'in dediği ile sıska komiser güldü. "Bu tip insanların aklı başına gelmez oğlum. Bunlar sadece işleri kavga ile çözmeye alışmış." sırtımı yasladığım duvara daha çok ağırlığımı verdim. "İki genç delikanlının böyle düşünmeyip kavgayı ayırmaya çalışması gerçekten çok güzel bir davranıştı. Teşekkürler."

Ne demek Rıza Baba. Diğer çocuk gülümsedi. Daha doğrusu sırıttı. "Aslında kim olsa aynı şeyi yapar diyeceğim, bizden başka kimse karışmadı." Ateş'e döndü ve gamzelerini belli edercesine güldü. Ateşte gülerek kafa salladı. "Arada oluyor böyle para yüzünden kavga edenler. Allahtan siz araya girmişsiniz de o sırada birileri polisi arayabilmiş." nasıl ya?

Lan çocuğum yanağına yumruk yedi! Çocuğumun yanağı yarın moraracak lan! "Bıçaklı, silahlı bir kavga değildi. En azından öyle düşünün." gerçekten komiser bey efsane moral veriyorsunuz evladıma. Komiser defterini kapattı tam ağzını açacağı sırada kapı hayvan gibi açıldı. Göğsümde birleştirdiğim kollarımı indirdim ve jet hızında kapıya döndüm. Kapıda beliren sarı kafayla kaşlarımı çattım.

"Yağız?"

Ateşle aynı anda söylemiştik. Yağız içeriye girdi 32 diş sırıtarak. Arkasından da utançla komisere bakan Laçin. "Oha!" önce benim yanıma gelerek kollarını bana doladı ve yanağını yanağıma dayadı. "Limon kılıklım! Ne işiniz var ulan sizin burada!" ardından geri çekilerek Ateş'in yanına gitti ve aynısını ona da yaptı. "Lan yoksa kötü yola mı düştünüz! Evlatlarım!"

Laçin bir şeyler mırıldandı. "Komiserim, ifadelerini aldım ama beyefendi ille baş komiseri göreceğim diye tutturdu." kaşlarımı çattım ve Laçin'e döndüm. "Ne oldu lan? Ne ifadesi?" Laçin bana döndü. "Hırsız yakaladık!" diye bağırdı Yağız. Ardından korkuyla komisere baktı. Şaşkınlıkla baktım. "Ne?!" o sırada komiser ayağa kalktı. "Tamam. Siz çıkabilirsiniz. Sizide tebrik ederim." dedi adam ve Yağız'a baktı.

Komiserde ne yapacağını şaşırdı.

Yağız bir şey demeden arkasını döndü. "Gidelim maydonoz kılıklım. Ülkeye yardım ediyoruz! Koskoca Yağız ve Laçin, hırsız yakalıyor. Yakalamakla kalmıyoruz birde oyalıyoruz. Bir ödül bile verilmedi bize. Yazıklar olsun!" yan gözlede komisere baktı belki bir şey der diye. Adam bir şey demedi. Yağızda surat asarak odadan çıktı. Diğer komiserde çıkarken kapıyı kapattı.

Bizim sıska baş komiser tekrar oturdu koltuğuna. "Sizide fazla tutmayacağım merak etmeyin. Şunları imzalayıp çıkabilirsiniz." kağıtlardan birini Ateş'e diğerini de diğer çocuğa verdi. Adını hâlâ bilmiyordum çünkü ifadeleri ayrı ayrı alınmıştı. Daha sonrada baş komiser çağırınca buraya gelmişlerdi. Bende takıldım Ateş'in peşine tabi. "Arkadaşını yalnız bırakmaman ne hoş." adama döndüm. "Tabi." demekle yetindim.

BİR DANS DAHA?Where stories live. Discover now