14.BÖLÜM - MELTEM

2.3K 114 6
                                    

Of ne oluyor? Yanağım... Islak... minik yüzümü yalıyor. Yaramaz yine beni uyutmamaya kararlı. Oysa bugün öğlene kadar uyumayı düşünüyordum. Of çok kötüyüm:

"Of minik, beni rahat bırak lütfen. Çek patilerini yüzümden."

Miniği yüzümden uzaklaştırdım. Doğruldum.

Buda ne? Neden ben yatakta değilim?

Olduğum yerde sıçradım. Odayı silah sesleri doldurmuştu.

Göğsümde biranda hançer saplanmış gibi bir acı duydum. Gözyaşlarım yanaklarımdan akıyordu.

Bayılmışım. Murat vurulmuştu ve belki, belki de öl... hayır, hayır ölmedi!

Hıçkırarak ağlıyordum.

Ahşap zemindeki telefonum çalmaya başladı. Bayılmadan önce yere düşürmüş olmalıyım. Dizlerim üzerinde emekledim. Telefonu elime aldım.

Murat... murat arıyor!

Durakladım.

Titreyen parmağım çağrıyı cevaplayacak yeşil telefon işareti üzerine gitti ama dokunamadı. Kulaklarımın aşina olduğu sesi duyamamaktan korkuyordum.

Ya izlediğim o haber gibi olursa? Polis memuru... Hayır, hayır aynı şey olamaz. Korkma aç telefonu!

Hurdaya dönen bir aracın yanında siyah bir ceset torbası, ceset torbasının hemen yanında, kulağına dayalı telefon ile bir polis memuru, yüzünde üzgün bir ifade, eşiniz hastanede bayan, merak etmeyin durumu iyi, diyor polis memuru.

Ya haber kanalında gösterilen bu sahne gibi olursa... Murat'ın cep telefonu ile arayan kötü haberi verecek polis memuru... Hayır buna dayanamam!

Sarsılarak ağlamaya başladım. Telefonun sesi kesildi.

Acaba Murat mı aradı? Belki de yaralı, benimle konuşmak istiyor. Salak Zeynep salak! Ben onu arayacağım.

Minik elimdeki telefona atıldı. Sertçe ittirdim.

Telefon çalıyor! Ekranda 'Murat'ım' yazıyordu.

Allah'ım sen bana yardım et.

Telefonu kulağıma yaklaştırdım ve titreyen sesimle:

"Alo" Diyebildim.

"Zeynep neden telefonu açmıyorsun? Yoksa az önce sana meşgul olduğumu söylediğim için bana darıldın mı?"

"Mu-mu- murat?"

"Evet benim Zeynep. Sen iyi misin? Sesin sanki biraz kötü geliyor."

"Seni gördüm. Vurulmuştun!" Ağlıyordum:

"Benimi... ama nasıl?"

"Televizyonda... vuruldun geriye savruldun işte."

"Ah tabi ya şu salak canlı yayın ekibi... Gerizekalılar! Of Zeynep lütfen sakin ol ve ağlama, ben gayet iyiyim."

"Ama vuruldun!"

"Vuruldum doğru..."

"Bak sende söyledin demekki yanlış görmedim. Neredesin şimdi ambulansda mı? Hangi hastaneye gidiyorsunuz? Hemen oraya geçiyorum. Ayrıca..."

"Zeynep lütfen sakin olup beni dinler misin?"

"Olamam Murat! Sen Vurulmuşken ben sakin filan olamam!"

"Çelik yelek vardı. O yüzden yaralanmadım." Kısa bir sessizlik oldu.

"Hani şu senle geçen hafta gittiğimiz filmde, vurulan polisin üzerinde olan şeyden mi?"

BİR KEZ DAHA AŞK(Tamamlandı.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin