PAPATYA SOKAĞI
Zeynep'in hayatında yeni ve mutluluk dolu bir sayfa açan papatya sokağında, abisi Mustafa ile annesi otelde çalıştıkları için evlerinde tek başına oturmaktan canı sıkılan Recep, uzaktan kumadanın kırmızı tuşuna basarak televizyonu kapattı. Yayıldığı koltukta yumruk yaptığı ellerini iki yana açıp gerinirken bakışları duvardaki saate kaydı. Daha abisi ve annesinin gelmesine saatler vardı. Tüm yaz tatili boyunca sabah yediden akşam ona kadar otelde çalışmaya alıştığı için şimdi bomboş koca bir gün ona sıkıcı geliyordu. Sonunda çay ocağından sakarlığı yüzünden kovulmayı başarmıştı. Dün akşam bardakları sayan ustası, 18 çay bardağınının eksik olduğunu görünce suratına tokatı indirmiş sonra da onu kovmuştu. Zaten haftaya okullar açılacağı için işinden olmak hatta tokat yemekte Recep'in canını çok sıkmasa da, adam haftalığının üzerine yatmasına çok bozulmuştu.
Recep biraz sonra teyze oğlunun yanına muhabbet etmek üzere evden çıktı. Teyze oğlu Nurettin kendisinden 4 yaş büyüktü ve papatya sokağından 7 sokak aşağıdaki Güçlü sokağında, babasının yumurtacı dükkanın da çalışırdı. Elleri ceplerinde, ıslık çalarak 7 sokak aşağıdaki yumurtacıya kadar yürüdü ve babası Haydar amcadan izin alan Nurettin ile birlikte Güçlü sokaktaki kahveye giderek önündeki hasır iskembelere oturdular. Nurettin her zaman olduğu gibi ekşi orelet, Recep de çay istedi ve yarım saat sonra acı bir fren sesi ile kırmızı şahin önlerinde durana kadar konuştular. Fren sesine irkilen teyze çocukları hasır iskembelerden hızla ayağa kalktılar. Önlerinde duran aracın bütün camları açıktı ve içi Nurettin'in mahalle arkadaşları ile tıka basa doluydu. Ön yolcu koltuğunda üç kişi oturduğu gibi bagajda dahi dışarı sarkan ayakları ile oturan iki genç delikanlı vardı.
Ön yolcu koltuğunda iki kişinin kucağında oturan Halim, yapabildiği kadar geriye yaslanırken, şoför mahallindeki Kerim de, Nurettin'i görebilmek adına direksiyona eğildi:
"Nurettin aga hadi atla motoruna takıl peşime önemli bir mevzu var."
"Lan Kerim saçlarına ne oldu?"
"Aga acil bir durum, saçı sonra anlatırım."
"Ne oldu lan"
"Aga aşağı mahalleden sevdiğimiz bir ablamız olan Zeynep ablanın başı dertte" kaşları çatılan Recep:
"Bir dakika bu Zeynep abla hemşire mi?" Kerim soran gözlerle Nurettin'e bakınca:
"Yabancı değil benim teyze oğlu Recep, buda Kerim." Diye Recep'i tanıttı. Elini göğsüne koyup başını eğen Kerim:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KEZ DAHA AŞK(Tamamlandı.)
RomanceÇok seveceğiniz bir hikaye daha sizlerle Zeynep ismindeki genç bir kızımızın aşk ve macera dolu dünyası sizi bekliyor. Çok seveceğiniz bu dünyaya dahil olmak için hiç düşünmeden birinci bölümü aç ve okumaya başla.