Episode 10

4.6K 532 442
                                    


multi: halsey him and i

multi: halsey him and i

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


*

Dünkü konuşmamızdan sonra jisung yeni bir hesap daha açıp mesaj atmamıştı. Yurda gittiğimde de bütün gün konuşmamayı tercih etmiş ve kendi alanında takılmıştı. Olması gereken buydu zaten. Neden diretip duruyordu ki?

Onu hayatımın hiçbir anında görmek istemiyordum. Odamda kafamı dinlemeye çalışırken onun sesini duymak istemiyordum, yurda yerleşeli daha birkaç gün olmasına rağmen benim yatağıma rahatlıkla bıraktığı eşyalarını da görmek istemiyordum. Ben bunlara tahammül edebilecek birisi değildim.

Şaka gibi ama bazen Seungmin'i arıyor ve keşke yurttan ayrılmasaydı diyordum.

Oflayarak elimi başıma götürdüm.

Sabah uyandığımda jisung çoktan gitmişti. Bense uyanamamış ve okula geç kalmıştım. Hatta okula geç kalmam da yetmemiş birde, sabah güne felaket bir baş ağrısıyla başlamıştım.

Jisung dengemi bozuyor derken cidden şaka yapmıyordum.

Okul dolabımın önüne gelip kapağını açtım. Derse girmeden önce ağrı kesici almam gerekiyordu.

Tam ilaç almak için dolabımı araladığımda harelerim orada duran beyaz zarfı fark etmişti.

Tüm olanlara rağmen o aptal zarflarını hala dolabıma bırakabiliyordu.

Zarfı görmem ile baş ağrım ikiye katlanmıştı. Sinirim o kadar tepeme çıkmıştı ki zarfı alıp açmıştım.

Bundan önceki tüm zarfları açmadan çöpe yolluyordum ancak bu sefer farklı bir şey olacaktı.

O çocuk zarfın içine ne koyduysa birkaç dakikaya onu zarfın içine koyduğu şeyle tüm okula rezil edecektim. Artık fazla olmuştu.

Adeta köpürerek zarfı açtım.

Bu sefer içinde polarid fotoğraflarından yoktu. Yalnızca küçük, mavi bir not kağıdı vardı.

Not kağıdını elime aldığımda, kağıdın hafif ıslak olduğunu ve üzerindeki yazıların bir miktar dağıldığını fark ettim.

"Bana benden vazgeç dedin,
Bana kendinden vazgeç dedin.
Yapamadım."

Okuduğum cümleler ile kaşlarım çatılırken, kahvelerim o cümlenin altına düşülmüş nota kaydı.

"Dün gece yarısına kadar müzik dinledin. Sabaha baş ağrısı ile uyanacaksın. Dolabına vitaminler, sınıfına-sırana- papatya çayı bırakacağım.
İç onları ve güzelce dinlen."

Dolabımın içina bırakılmış, renkli kutudaki vitaminleri de o an fark etmiştim.

Omuzlarımın düşmesine engel olamadığımda az önce bütün bedenimi ele geçiren öfkede yavaşça kaybolmuştu.

i'll make you my lover ♡ ¸. • *ᴍɪɴꜱᴜɴɢWhere stories live. Discover now