Kiss

5.6K 416 209
                                    

İyi okumalar 😘

Elvin gece aldığı telefonla apar topar hazırlandı. Kasabadaki hastalarından biri fenalaşmıştı. Acilen gidip müdahale etmesi gerekiyordu. Üstünü değiştirip medikale indi. Hastanın bulunduğu durumda kullanabileceği ilaçları ve tıbbi malzemeleri sırt çantasına attı. Kimseye haber vermeden giderse Bruce'un ve Tony'nin çok kızacağını biliyordu.

"Jarvis abim nerede?"
"Bayan Romanoff'un odasında." Elvin sırıtmadan duramadı.
"Meşgul desene. Peki Tony nerede?"
"Garajda bayan Banner." Elvin hızla garaja indi. Hem kendi arabası olmadığı için Tony'nin arabalarından birini alabilirdi. Cam kapıyı tıklattı. Tony, Jarvis'e açmasını söyleyince Elvin içeri girdi.

"Ne oluyor Elvin?"
"Tony kasabaya gitmem lazım. Bir hastam fenalaşmış. Durumu kötü. Haber vereyim dedim."
"Nasıl gideceksin?"
"Arabalarından birini alırım diye düşünmüştüm." Elvin tatlıca sırıtınca Tony kafasını sağa sola salladı.
"Olmaz kasaba üç saat. Zırhımla gidelim. Ben götürürüm seni. 10 dakikaya orada oluruz."
"Harika."

Elvin konum bilgisini Jarvis'e atınca Tony zırhını giydi. Elvin'i kucağına aldı ve hastanın evinin yolunu tuttular. Gidecekleri eve vardıklarında Elvin hızla müdahale etmeye başladı. Tony ise evdeki küçük kızı oyalıyordu. Küçük kız için zırhını çıkarmamış, onu mutlu etmeye çalışıyordu.

Elvin ve Tony saat 6'ya gelirken kuleye döndüler. Tony iki gecedir uyumadığı için; Elvin uykusunu alamadığı için uykusuzdu. Birlikte ortak salona çıktılar. Elvin kendini koltuğa attı.
"Odana git."
"Odama kadar çıkamam Tony. Şuracıkta uyuyacağım." Tony de Elvin'in yanına oturdu.
"O zaman ben de burada uyurum."

Tony salondaki L koltuğun bir bölümüne uzanmış; Elvin de kafasını Tony'nin göğsüne koyarak L koltuğun diğer yönüne uzanmıştı. Tony'nin eli Elvin'in saçındaydı. Bu şekilde çok komik görünseler de onlar huzurluydu.

Sabah onları bu şekilde gören ilk kişi Clint oldu. Onların bu haline çok gülmüş ama herkesin onları görmesi için ses çıkarmayıp uyandırmamıştı. Salona giren herkesi sessiz olması için uyarıyordu. Wanda onların bu haline gülüp Jarvis'ten bu anın fotoğrafını çekmesini istemişti. Bucky gülse de Steve'in tepkisini merak ediyordu.

Steve bu görüntü karşısında oldukça kıskanmış, huzursuz olmuştu. Bu nasıl arkadaşlıktı? Onları uyandırmak istiyordu. Hatta belki Tony'yi boğmak. Nat, Steve'in yüz ifadesini görünce Peggy olayı yüzünden üzülmemişti. Hatta Elvin ve Tony'nin ne kadar yakıştığını, arkadaş olduklarını bilmese sevgili olmaları için ısrar edeceğini söylemişti. Steve'in Elvin'in kıymetini anlaması için kıskanması gerekiyorsa Nat, bunu Elvin'in haberi olmadan bile yapardı. Son olarak Bruce onları görünce kafasını sağa sola sallayıp konuştu.

"Bunlar hep böyleydi. Hiç değişmeyecekler." Sonra onları uyandırmış, kahvaltıya gelmelerini söylemişti.
"Ee? Siz niye koltukta birlikte uyudunuz?" Tony uykusuzluktan ağrıyan başını ovarken kahvesini yudumluyordu. Elvin'se uykusunu alamadan uyandığı için huysuzluğu üzerindeydi.

"Gece, kasabadaki bir hastamın fenalaştığına dair bir telefon aldım. Tony beni zırhıyla götürüp getirdi. O kadar yorgunduk ki odamıza çıkmaya üşendik."
"Hastan iyi mi peki?"
"İyi."

Kahvaltıdan sonra Elvin önce yoğun bakıma inip en son ameliyat olan hastasını kontrol etmiş, daha sonra laboratuvarına geçip kendi işlerine gömülmüştü. Yeni bir tedavi üzerinde çalışıyordu.

Steve Rogers ise antrenman salonunda kum torbası yumrukluyordu. Elvin ve Tony her ne kadar arkadaş olduklarını söyleseler de Steve onları böyle görmeye dayanamıyordu. Steve Rogers kıskanç bir adamdı. Sevdiği kadının başka biriyle bu denli samimi olmasını istemiyordu.

"Sen daha çok kum torbası yumruklarsın yüzbaşı." Steve şaşkınlıkla sesin sahibine baktı.
"Clint? Ne demeye çalışıyorsun?" Clint onun karşısında geçti.
"Diyorum ki, Tony onun arkadaşı. Aralarında bir şey olması biraz imkansız görünüyor. Ama sen biraz daha bu şekilde hiçbir şey yapmadan durursan bizim güzel doktorumuzun nikah şahidi bile olabilirsin." Steve duyduğu şeyin rahatsızlığıyla kaşlarını çattı.

"Sen nereden biliyorsun?"
"Elvin'i sevdiğini anlamam için ajan olmama gerek yok yüzbaşı. Bunu bu kulede sadece Bruce bilmiyordur. O da biliyordur da aslında Elvin kardeşi olduğu için kabul etmek istemiyordur." Steve öylece durunca Clint bıkkınlıkla ona bakıp devam etti.

"Gözünü Elvin'den alamıyorsun Steve. Tony'nin yanında olmasına katlanamıyorsun. Elvin, Peggy'nin resmini bulduğunda yusuf yusuftun. Peggy senin sadece alışkanlığın yüzbaşı. Ama Elvin geleceğin olabilir. Gidip kıza açılmazsan onu senden alırlar yüzbaşı. Elvin de senden umudu kesmeden bir şeyler yap. Hoşlanıyor senden. Kaçırma onu." Steve, Clint'in onu gaza getirmesiyle antrenman salonundan çıkıp odasına gitti. Kısa bir duş aldı. Aklında ne yapacağını planlayarak aşağı indi.

Elvin mikroskobundan hastalıklı hücreyi incelerken laboratuvarın kapısı tıklatıldı; hemen ardından Jay-jay'in sesi duyuldu.
"Bay Rogers geldi patron. İçeri almamı ister misin?"
"Al."

Kapı açılınca Steve Rogers elinde iki kupa kahveyle göründü.
"Rahatsız etmiyorum değil mi?" Steve'i görünce aklına Peggy gelse de Elvin tebessüm etti.
"Hayır Steve gelsene." Steve ondan onayı alınca ayağıyla kapıyı kapatıp geldi. Elindeki kahveyi Elvin'e bırakırken konuştu.

"Bizimle çalışmaya başlayacağın söylendiğinde böyle olacağını düşünmemiştim." Elvin'in kaşları çatıldı.
"Nasıl olacağı?"
"Sadece bizimle ilgileneceğini sanmıştım." Elvin güldü.
"Ben bir bilim insanıyım Steve. Sürekli oturup yerimde sayamam. Yeni şeyler bulmam lazım." Steve gülümsedi.
"Bu yüzden sana saygım sonsuz." Bu cümlesiyle Elvin'i gerçekten güldürmeyi başarmıştı. Bu gülümseme Steve'i rahatlattı ve asıl konuşmak istediği şeye geçti.

"Elvin dün bulduğun fotoğraf, benim için geçmişten hoş bir hatıraydı sadece. Yanlış düşünmeni istemem." Elvin buna şaşırmıştı. Dün Steve'in yüz ifadesinden onu sevdiğini düşünmüştü halbuki. Ama bunun onu memnun etmediği söylemek yalan olurdu.

"Atmamışsın ama hala. Senin için önemli olsa gerek." Steve kahvesinden büyük bir yudum aldı.
"Her ne kadar Tony söylediğinde inkar etsem de eski kafalı bir adamım. Kendime ait olmayan bir yüzyılda yaşıyorum. Bu yüzden eskiden kalan şeyleri atamıyorum. Bana daha iyi hissettiriyor sadece."

Elvin oturduğu sandalyeden kalkıp masanın üzerine oturdu. Steve'in ona tepeden bakmasını sevmemişti. Hiç değilse bu şekilde yüzleri aynı hizada sayılırdı.
"Seni bu yüzyıla bağlayan bir şeyler bulamadın mı henüz?" Steve Rogers'ın okyanusu andıran mavileri Elvin'in kahve gözlerine bakıyordu direk.

"Sanırım buldum."
"Ne buldun?" Elvin gülümseyerek sorunca Steve de güldü. Elvin şansını zorlamayı hep severdi. Steve ise ona yaklaşıp elindeki kahveyi masaya bıraktı. Steve Rogers kendinden beklenmeyecek şeyler yapıyordu. Bu durumu yukarından biri görse kutsal rahibe Steve'in lanetlendiğini söylerdi herhalde. Ama bu durumdan sıkılmıştı. Tony'yi daha fazla Elvin'le görmek istemiyordu. Belirsizlik istemiyordu. Ve en önemlisi; Elvin Banner'ı istiyordu.

Steve bir eliyle Elvin'in yüzüne gelen saçlarını kulağının arkasına attı. Elvin'in kalbi kulaklarında atıyordu. Bakışlarını Steve'in okyanusundan ayıramıyordu. Steve tüy kadar hafif dokunuşlarla genç kadının yanağını okşarken Elvin gözlerini kapatıp yüzünü onun eline yaslamamak için zor duruyordu.
"Çok güzel birini buldum. Güzel, başarılı, zeki, inatçı ve biraz da huysuz; özellikle uyuyamadığında." Elvin dudaklarını ısırıp güldüğünde Steve'in gözleri genç kadının dudaklarına kaydı.

"Ve en önemlisi benim buzda unuttuğumu düşündüğüm kalbimi ısıtmayı başardı." Onların yüzleri arasındaki mesafe milim milim kapanırken Elvin konuştu.
"Öyle mi? Kaçırma o zaman bu kızı yüzbaşı."
"Buna hiç niyetim yok." Steve Rogers sevdiği kadının dudaklarıyla buluştu. Onu gördüğü ilk andan beri bunu yapmayı istiyordu. Sahip olduğu dudakların keyfini çıkarmaya devam ederken genç kadını biraz daha kendine çekti.

O esnada yapımını bitirdiği asistan robotu Elvin'e göstermek için laboratuvara giren Tony onları öpüşürken görünce sırıttı. Ve hemen sonra kuleyi inletecek şekilde bağırdı.
"Hemen buraya gelin! Rahibe Rogers doktorumuzu ayartıyor!"

Böyle bir anda Tony gelmese olmazdı hsjsjsjskskskskks🙃
Oy verip yorum yapmayı unutmayın 😘

Doctor/ Rogers(Tamamlandı)Where stories live. Discover now