fazla hayalperestim, elimi tutuyorsun

152 30 6
                                    

Tekrar geleceğini söyleyip gittiği günden bu yana geçen bir haftada, yaşam mücadelesi veriyordum resmen. Uzay boşluğuna bırakılmış, nefes almak için çırpınan bir zavallı gibi hissetmekten de alıkoyamıyordum kendimi. Bir bakıma doğruydu, gerçekten nefes almak için çırpınır hâle gelmiştim. Öyle çok alışmıştım ki sürekli yanımda olacağı düşüncesine, başka bir ihtimali düşündüğümde bile ürperiyordum.

Yalnızlık nedir biliyordum elbet, beni yalnız bırakan kişinin o olmasıydı belkide en büyük sorun. Kim olsaydı yerimde, sonsuza dek birlikte olacaklarını düşünürdü. İnanın, bir el hareketi bile güven saçıyordu. Kurduğunuz en ufak göz temasına hayatınızı ona bağlamak isteyebilirdiniz.

Ben hayatımı ona bağladım, o ise bağladığım ipleri çözmek yerine hayatımı söküp götürmeyi tercih etti.
Belki dedim, belki çözseydin o ipleri şimdi evin her kuytusunda aramazdım seni.

Tanrıya canımı yakması için dua edeceğimi düşünmezdim hiç. Lütfen biraz canım yansın, kaldıysa eğer yanacak bir canım. Onu da alıp götürmediysen eğer.

En sevdiğin renge boyadığımız duvarlarda kalanlar, yarın yokmuş gibi birbirimizi öptüğümüz günlerden kalma. Eski birer anıysa eğer tüm bu öpüşlerimiz, hepsinin her bir salisesinin gözümün önünde oynatılması nasıl bir oyundu bana?

Nasıl bir oyundun, hayatımda? Bilmediğim çok şey olsada, az çok tahmin ettiğim bir kazananı vardı bu sonu yakın oyunun. Ona karşı hiç kazanamadım zaten.

Onu hayatıma aldığım gün, kendimi kaybettim ben fakat acımadı canım onu kaybettiğim gün ki kadar.

onlar da yansınWhere stories live. Discover now