anlaşma

138 7 4
                                    

(Facia ile geçen buluşmadan 1 saat sonra)

Elizabeth: arkadaşları ne kadar kaba! Zen ve mark ile nasıl da alay ettiler! En azından Greg zen'i sakinleştirdi. Yoksa...

...: NE OLURSUNUZ! YEMİN EDERİM! BURDAYDI!

Elizabeth: hı?

Elizabeth bir yere toplanmış kalabalığa doğru baktı. Herkes ellerine telefonları almış, polisin kolunda hüngür hüngür ağlayan kadını çekiyorlardı. Elizabeth yavaşça kalabalığın arasına girdi.

Polis: bakın bayan ağlamadan düzgün bir şekilde anlatın!

...: Kızım... Kızım Jessica! Parkta oynuyordu! Sadece bir saniyeliğine gözümü ayırdım! SONRA KIZIMI... KIZIMI SİYAH SAÇLI BİR ADAM ALDI! ONU ALDI

Kadın cümleleri bitirdikten sonra ağlama krizine girdi. Polis parkı aramalarını emredeceği esnada bir polis bağırarak

Polis 2: EFENDİM BURDA BİR CESED VAR! BİR KIZ ÇOCUĞU.

Ortalık birden ölüm sessizliği'ne gömüldü. Kadın bir süre kocaman gözlerle adamın olduğu yere baktı ve ardından yürek burkan bir feryatla kızım diye bağırmaya başladı. Kadın kalabalığı yarıp,polisin olduğu yere doğru koştu. Polislerden biri kadını tutacakken genç bir polis hayır anlamında iki yana salladı.ardından kafasını ani bir hareketle elizabeth'e çevirdi. Bir süre dik dik ona baktı soğuk bakışlarının arasından ayrılıp eve doğru yürümeye başlamıştı ki hayır çığlığı ile aranan kızın o olduğunu anladı. kalp'i burkuldu...
...
   ...
...
...
...
.

. . ...

. .

.

 

.....

  ..  ..

Annem: eliza- ne oldu neden ağladın?

Elizabeth: 2 blok ötedeki olayı duymadın mı? Kadın kızını kaybetmiş.

Annem: ayyy... Umarım bulur..

Elizabeth: buldu zaten...

Annem: ee? Neden ağlıyon?

Elizabeth: KADIN SADECE CESEDİNİ BULDU DA ONDAN!

Elizabeth göz yaşlarıyla odasına gitti ve kapıyı çarparak kapattı.

Jack: hı? Neden ağlıyorsun?

Elizabeth: sen ne anlarsın! Bir gitmedin başımdan! Seni burda isteyen kimse yok! Yok yok yok! Seni sevmiyorum burda olmamdan hatta var olmandan bile nefret ediyorum! Senden hep nefret ediyorum hep'te edicem!

Jack: ...

Elizabeth: gerçi bunu sana neden söylüyorsam! Bir canavar ne anlar aşağılanmaktan,sevmekten, üzülmekten?

Elizabeth hızla banyo'ya girdi. Çok mu ileri gitmişti? Kahretsin bir anlık sinirle ona neler dedi! Bu aptal anlaşma,bu payloca,deli darcy! Herşey üst üste geliyordu! Ne vardı da o eski kutuyu tavan arasından çıkardı? Ne vardı da o aptal herifle anlaşma yaptı? Neden arkadaşlarına söylemedi? Neyden utandı! Aptalın tekiydi. Saçma sapan işlere girmişti. Şimdi o işler bir pataklık misali onu yutuyordu. Keşke o aptal evi hiç bulmasaydı,keşke o sirke gitmeseydi! Keşke tavan arasına cikmasaydı,keşke o iğrenç kutuyu almasaydı! ...

Elizabeth: sıcak bir banyo'nun cözemeyeceği hiçbir şey yok. Küvette biraz dinlenmek gerek...

..
....
...
.. .

Jack: o cadı haklı mıydı?

(Geçmiş)

Jack: hey cadı anne...

LAUGHİNG JACK 🖤🤡(Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora