Doğruluk

168 12 16
                                    

Zen: anlamıyorum neden eve girmemize izin vermiyorsun! AÇ KAPIYI! ELİZABETH!

Greg sakin ol Zen...

Zen: NE SAKİN OLCAM? BİŞİ OLDUYSA BEN ANNE BABASINA NE DERİM?

Greg: sana sakin ol dedim! Komuşular şikayet edicek.

Kapının arkasından boğuk bir sesle konuştu elizabeth. Gidin diyordu ama sesi garip geliyordu.

Greg: gidelim.

Zen: SEN NE Dİ-

Greg: SANA GİDELİM DEDİM! BELLİ Kİ İSTEMİYOR BİZİ!

Zen: ...

Greg: zaten kate ile mark'ı o evde bıraktık. Şimdi korkmuşlardır. Kate sarhoş onda problem yok ta mark karanlıktan korkuyordu galiba

Zen: o herşeyden korkuyor....

Greg: neyse ne. Gidelim.

          (O esnada elizabeth)

Elizabeth: higgg... Hı.....

Jack: neden yardım istemedin?

Jack elizabeth'in boğazını daha çok sıktı. Elizabeth ona karşı koyamıycak kadar güçsüzdü. Zaten karşılıkta vermek istemiyordu gerek yoktu. Jack ona asla zarar vermezdi.

Jack: APTAL! BAĞIRSANA YARDIM İSTESENE! CANINI BAĞIŞLAMAM İÇİN YALVARSANA!

Elizabeth: ıhm.... Og.....

Jack: .... Sen buna deymezsin.

Jack elizabeth'i kendinden uzağa fırlattı. Sırtını koltuğa vuran elizabeth derin derin nefes almaya ve öksürmeye başladı. Tahmin ettiğinden daha fazla sıkmıştı boğazını. Kırmızılıklardan çok morarmalar vardı boynunda. göremese de  hissediyordu. Hak etmişti. Ama bu kadar fazla değil. Elizabeth nihayet nefesini düzenlediği de ayağa kalktı. Jack bunu fırsat bildi ve koluna yapıştı. Bu sefer o kadar sert tutmuyordu. Onu merdivenlere yönlendirdi ve odasına çıkardı. Kapıyı sertçe kapatıp,kapı kolunu söktü. Elizabeth bunu beklemiyordu. Şimdi bu odada sıkışıp kalmışlardı.

Elizabeth: d-dinle

Jack: gerçek adını öğrendin mi maria? Yoksa sana aptal bir anime karakterinin adıyla seslenmeye devam mı edeyim? Beni suçladın durmadan. Kim suçluymuş öğrendin mi? Ablanın günlüğünü mü okudun?

(Bundan sonrası için elizabeth yerine Maria yazıcam arkadaşlar)

Maria: ne günlüğü?

Jack: ablanın 6 yaşında başladığı ve ölene dek yazmaya devam ettiği günlük.

Maria: ben..(boğazını temizler) ablamla konuştum...

Jack: ne? Nasıl?

Maria: ruhu  o evde sıkışmış.

Jack: senin yüzünden sıkışmıştır... O zaman o günlük evde.
...
...
...
...
...
....
.

Kate: wooaaaawww ne eski püskü bir defter higg! Hehehe

Mark: bırak o defteri elizabeth gelene kadar hiçbir şeye dokunma!

Kate: ne yazıyo... Hmmm. Sevgili Maria? Ne?

Mark: ver şunu!

Mark kate'in elinden defteri aldı ve çekmecelerden birine koydu. Korkuyordu. Acaba neden bu kadar geç kalmışlardı. Neden onlarla gitmemişti ki? Ya bir katil ormandan çıkıp onları öldürürse? Ya bu ev periliyse? Mark kendi kendine korkmaya ve telaşlanmaya devam ederken kate nihayet kendinden geçti ve ranzaya yattı. Mark buna sevinse mi? ,üzülse mi ? bilemedi. Kate uyuyunca ormandaki vahşi hayvanların çığlıkları yükseldi. Mark korkuyla kate:'in yanına oturdu. İçinden devamlı yok bişi yok bişi diyordu.

LAUGHİNG JACK 🖤🤡(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin